Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/269 E. 2020/597 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/269 Esas
KARAR NO : 2020/597 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/03/2015
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24/08/2012 tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı motosiklet ile işleteni … ve sürücüsü … olan … plakalı araçların çift taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi ve manevi zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, kaza tespit tutanağı ve kaza krokisi incelendiğinde tam kusurun davacıda olduğunun açıkça görüleceğini, davacının müvekkiline ait aracın sağından geçmek istemiş ve kurallara aykırı davranışı neticesinde önce korkulukları sonra da müvekkilinin aracına çarparak kendi kusuru nedeniyle kazaya sebebiyet verdiğini, davacının kendi kusuru nedeniyle meydana gelen kazadan dolayı müvekkillerini sorumlu tutmaya çalışmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacının sigortalı araç sürücüsünün kusurunu ve zararı kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun olmayacağını, kaza tespit tutanakları, ifadeler ve fotoğraflar kazanın davacının kusuru nedeniyle meydana geldiğini, bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, geçici iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacının maluliyet oranının tespit edilmesini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zararların tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 24/08/2012 tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu … plakalı motosiklet ile işleteni … ve sürücüsü … olan … plakalı araçların çift taraflı kaza yapması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı … şirketi tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi ve manevi zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile varsa trafik sigortacının sorumluluğu kural olarak paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu niteliğindedir. Sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğu niteliğinde olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten veya sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumlu olur. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda, meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti ise olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında zarar görenin kendisindedir. Ancak somut olay itibariyle her iki tarafta sürücü olduğundan tarafların sorumluluğunun 6098 sayılı TBK m.49 v.d. Maddeleri kapsamında belirlenmesi ve bu kapsamda davacının da vaki kazadaki karşı taraf kusurunu ve uğramış olduğu zarar miktarını ispat etmesi gerekmektedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 6100 sayılı HMK m. 266 gereği mahkeme, tarafların talebi veya kendiliğinden bilirkişiden rapor alabilir.
Dosya içerisinde örneği bulunan ve görevli polis memurlarınca düzenlenen trafik kaza tespit tutanağı ile vaki kazanın “Sürücü … yönetimindeki … plakalı motosiklet Maslak’tan İstinye istikametine… Tüneliçi sağ şeritte seyir ederken sağ şeritte bulunan şerit çizgisinin sağına geçmiş o esnada kontrolünü kaybedip sağ tarafta bulunan demir bariyere çarpıp sürücü …’ın yolda savrulup, motosikletin ise sağ şeritte seyir eden … yönetimindeki … plakalı aracın yan muhtelif kısımlarına çarpması sonucu oluşan yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası ile ilgili; bu kazanın oluşumunda … plakalı motosiklet sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’nın diğer kusurlardan kod no:56/1-a (şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmediği) kural maddesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır.” şeklinde meydana geldiği tespit edilerek kusurun tamamının davacıya verilmiş olduğu görülmektedir.
Olaya ilişkin ceza soruşturmasının yapıldığı … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyada şüpheli görünen …’a kusur atfedilmediği için kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan …tarih – … sayılı rapor ile; dosya içerisinde olay yerine ilişkin krokinin mevcut olmaması nedeniyle dosyadaki mevcut verilerden hareketle taraflara kusur atfedilecek raporun düzenlenemeyeceği bildirilmiştir.
Bu nedenle mahkememiz tarafından kusur bilirkişisi adli trafik uzmanı … refakate alınmak suretiyle 12/10/2018 tarihinde keşif icra edilmek suretiyle ve olay mahallinde tarafların görgüye dayalı beyanları da alınmak suretiyle düzenlenen 22/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; … plakalı kamyonet sürücüsü …’ın %75 oranında, … motosiklet sürücüsü …’ın ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafın bu rapora itirazları doğrultusunda dosyanın İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi neticeisnde alınan … tarih – … sayılı rapor ile; ihtimalli rapor hazırlanmak suretiyle davalı sürücü …’ın sağa manevra yapmadan önce sağında akan trafiği kontrol etmesi, gelen araçların seyir durumunu dikkate alması gerekirken yeterli kontrolü yapmadan sağa manevra yapıp şerit değiştirmesi sonucu kontrolündeki kamyonet ile sağında seyreden motosiklete çarpmış olması ihtimalinde davalı …’ın %75 oranında ve davacı …’ın ise %25 oranında kusurlu olabileceği, buna mukabil ikinci ihtimalde davacı sürücünün sevk ve idaresindeki motosiklet ile kendi hatası sonucu sağındaki bariyerlere çarptıktan sonra kontrolü kaybedip solundaki kamyonete çarpması halinde ise davacı sürücü …’ın %100 kusurlu ve davalı …’ın kusursuz olacağı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın bu rapor itiraz etmesi neticesinde … Üniversitesi İnşaat FAkültesi Araş. Gör. …’den alınan 17/12/2019 tarihli bilirkişi raporu ile de; yine ihtimalli rapor hazırlanmak suretiyle birinci ihtimalde davacının kullanmakta olduğu … plakalı motosikletin kontrolünü kaybetmesi halinde davacının %100 oranında kusurlu olacağı ve bu durumda davalının kusursuz olacağı, ikinci ihtimalde davalının kullanmakta olduğu … plakalı kamyonetin şerit ihlali kabul edilecek olduğunda davalı …’ın %75 oranında ve davacı …’ın ise %25 oranında kusurlu olabileceği tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 3. İhtisas Dairesi’nden alınan … tarih – … sayılı rapor ile; davacı …’ın kaza tarihinde yürürlükte olan 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre daimi maluliyet oranının %4 ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay sürebileceği tespit edilmiştir.
Kazanın 24/12/2013 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle maluliyet oranının kaza tarihinde yürürlükte olan 03/08/2013 tarih 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre belirlenmesi gerekmekte ise de bu yönetmelik ile sadece Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yer alan hususlarda değişiklik yapması Ek-3 ve diğer cetvellerin, meslek gruplarını içermemesi nedeniyle 03/08/2013 – 31/05/2015 tarihlere arasında meydana gelen vakıalarda da maluliyet oranının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre belirlenmesi gerektiğinden (bkz.ATK 2. İhtisas Kurulu 08/02/2019 tarih ve 1817 sayılı rapor) maluliyet oranının usulüne uygun olarak tespit edilmiş olduğu görülmektedir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 19/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; davalıya %75 oranında kusur atfı halinde davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararının 5.112,37 TL, daimi iş göremezlikten kaynaklanan zararının ise 29.338,42 TL olduğu ve ancak kusurun tamamının davacıya atfedilecek olduğunda ise davacının talebi mümkün bir zararının olmayacağı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 02/12/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile davacı tarafın %75 kusur oranını esas almak kaydıyla 22.000,00 TL maddi zararın tahsilini talep etmiş olduğu görülmektedir.
Somut olay itibariyle kazada iki tarafında sürücü olması nedeniyle sorumluluğun tehlike sorumluluğundan çıkıp haksız fiil sorumluluğuna dönüşmesi ve bu durumda davacının davalı tarafın kusurlu olduğunu ispat yükü altında olması karşısında trafik kaza tespit tutanağından sonra alınmış olan raporlar ile de kusurun ihtimalli olarak tespit edilip kesin bir sonuca varılamamış olması nedeniyle dosya kapsamıyla kusurun davalı tarafta olduğu ispat edilememiş olduğundan ve ihtimaller arasında mahkememizde bir kanaat oluşması için yapılan değerlendirmede hemen olay akabinde olay yerinde düzenlenmiş olan 24/08/2012 tarihli trafik kaza tespit tutanağı ile kusurun tamamının davacıya verilmiş olması karşısında mahkememizde de kusurun davacıda olduğu, başka bir deyişle vaki kazada davalıya yüklenebilecek bir kusur olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının, 34,20 TL peşin harç ve 75,15 TL ıslah harcı toplamı 109,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 54,95 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 34,20 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Islah Harcı : 75,15 TL
Bakiye Harç : 54,95 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.310,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.200,00 TL
Keşif Harcı : 253,80 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 1.014,55 TL