Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/263 E. 2020/426 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/263 Esas
KARAR NO : 2020/426 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2015
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/12/2011 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı otobüsün, yolun sağında arıza yapan … plakalı araca yardım etmek üzere bu aracın arkasında dörtlüleri yanık olarak duran ve sürücüsü … olan … plakalı otomobile arkadan çarpması sonucu bu aracın ötelenerek … plakalı kamyonete çarpması sonucu her iki araç arasında yaya olarak bulunan müvekkili …’ın sıkışma neticesinde yaralandığını ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 200.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin dava konusu kazada tam kusurlu olduğu yönündeki hususları kabul etmediklerini, davacı ve yardıma gelen … plakalı araç sürücüsünün gündüz vakti sağ şeritte zorunlu duraklama yaparken gerekli önlemleri almadıklarını, müvekkilinin tedavi boyunca davacıya maddi ve manevi desteğini hiç esirgemediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kaza tarihi belirtilmediğinden poliçenin kaza tarihini kapsayıp kapmadığının bilinmediğini, poliçenin kaza tarihini kapsamaması halinde davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığını, davacının maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin tüm bilgi ve belgelerle ihbar yapılarak temerrüte düşürülmediğini, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle ancak yasal faize hükmedilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.54’de düzenlenen bedensel zarar ile m.56 kapsamında manevi zararın tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 07/12/2011 tarihinde sürücüsü … olan … plakalı otobüsün yolun sağında arıza yapan … plakalı araca yardım etmek üzere bu aracın arkasında dörtlüleri yanık olarak duran ve sürücüsü … olan … plakalı otomobile arkadan çarpması sonucu bu aracın ötelenerek … plakalı kamyonete çarpması sonucu her iki araç arasında yaya olarak bulunan müvekkili …’ın sıkışma neticesinde yaralandığını ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 200.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davacının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih – … sayılı rapor ile; … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın ve … plakalı araç sürücüsü …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih – … sayılı rapor ile; davacı …’ın %23,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 6 ay sürebileceği tespit edilmiştir.
… tarafından gönderilen 03/03/2016 tarihli cevabi yazısından vaki kazadan dolayı davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapmadığı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 28/06/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı …’ın %100 kusur durumuna göre ve davacının %23,2 daimi maluliyeti ve 6 ay iyileşme süresi nazara alınmak suretiyle dosya kapsamıyla davacının başka bir kazancı ispat edilmemiş olduğundan asgari ücret nazara alınmak suretiyle progresif yönteme göre yapılan hesap neticesinde davacının geçici iş göremezlikten kaynaklanan zararının 3.980,80 TL, daimi iş göremezlikten kaynaklanan zararının ise 116.938,93 TL olduğu ve davalı sigorta şirketinin 07/12/2011 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir.
Dosya içerisinde örneği bulunan … nolu KZMMS poliçesi ile … plakalı otobüsün işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 03/03/2011 – 2012 tarihleri arası sakatlık halinde kişi başı 200.000,00 TL limit ile sigorta güvencesine alındığı görülmektedir.
Davacı vekili 16/07/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile müdeabbihi 110.919,73 TL arttırmak suretiyle 120.919,73 TL’nin davalı işleten ve sürücü bakımından kaza tarihi olan 07/12/2011 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü … Polis Merkezi’nden gönderilen 11/01/2016 tarihli cevabi yazıdan davalı …’ın halk otobüsü işletmeciliği yaptığı, iki katlı bina ve …’da bir daire sahibi olduğu, evli, 5 çocuklu olduğu, davalı …’ın dört katlı binası ve … plakalı bir aracı olduğu, kira gelirleri ile geçindiği, davacı …’ın ise babasına ait evde oturduğu, inşaat işlerinde çalıştığı, 3 katlı binası ve üzerinde kayıtlı binek otomobili olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile alınmış olan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporları denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, davacının vaki kaza kapsamında uğramış olduğu 120.919,73 TL’nin davalı şirketi bakımından 10/03/2015, diğer davalılar bakımından ise 07/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı her ne kadar 200.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep etmiş ise de manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığı gibi davalıların da fakirleşmesine neden olmayacak düzeyde ve fakat davacıda manevi tatmin yaratacak düzeyde olması gerektiğinden kusurun tamamen davalı işleten ve sürücüde olması, davacının maluliyet oranının %23,2 oranında yüksek olması ve kazaya sebep aracın şehiriçi yolcu taşımacılığında kullanılan otobüs olması nedeniyle ticari kazanç elde etme amacıyla işletiliyor olması ve davacı işletenin gerek otobüs işletmek gerekse de sahip olduğu mal varlığı değerleri itibariyle hali refahta olması, davalı sürücünün de keza sahip olduğu mal varlığı değerleri itibariyle hali refahta olması nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 50.000,00 TL manevi tazminatın 07/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının KABULÜ İLE;
120.919,73 TL’nin davalı sigorta şirketi bakımından 10/03/2015, diğer davalılar bakımından ise 07/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Manevi tazminatın kısmen KABULÜ İLE,
50.000,00 TL manevi tazminatın 07/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Maddi tazminat yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 8.260,03 TL nispi karar harcının, 717,25 TL peşin harç ve 378,85 TL ıslah harcı toplamı 1.096,10 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 7.163,93 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 15.473,37 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 266,10 TL yargılama gideri ile 717,25 TL peşin harç ve 27,70 TL başvuru harcı toplamı 1.011,05 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
… Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ödenen 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 378,85 TL ıslah harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.415,50 TL nispi karar harcının davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10. maddesi gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 717,25 TL
Karar Harcı : 11.675,53 TL
Islah Harcı : 278,85 TL
Noksan Harç : 10.579,43 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 300,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 600,00 TL
Posta Giderleri : 266,10 TL