Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/182 E. 2019/755 K. 02.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2015/182 Esas
KARAR NO: 2019/755 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 19/02/2015
KARAR TARİHİ: 02/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankaya devredilen…bank A.Ş. ile dava dışı…Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, davalının işbu GKS’yi kefil sıfatıyla imzaladığını, borçlulara… Noterliği’nin 04/10/2000 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek 11.939.258,370 TL kredi borcunun kat edilerek ödenmesinin talep edildiğini,… Noterliği’nin 17/12/2004 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de; 04/10/2000 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamedeki hakları saklı kalmak kaydıyla teminat mektubu bedellerinin ve ödemeyen komisyonların talep edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu, bu nedenle davanını kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celbedilen İstanbul … İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı/borçlular aleyhine 05/08/2010 tarihinde ilamsız yolla Genel Kredi Sözleşmeleri, 04/10/2000 tarih ve … yevmiye numaralı ve 17/12/2004 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameler ile teminat mektubu listesi ve hesaplama tablosuna dayalı olarak, 22.599,75 TL asıl alacak, 88.080,49 TL işlemiş faiz, 4.972,55 TL BSMV olmak üzere toplam 115.622,79 TL’nin asıl alacağa 05/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %105 temerrüt faizi ve bu faize işleyecek %5 gider vergisi ile birlikte tahsilini ve 29.483,80 TL gayrinakdi alacağın (teminat mektubu bedeli) depo edilmesini talep etttiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/borçlunun süresinde olarak İstanbul Anadolu İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğu nedeniyle yetkiye, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı ve borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak işbu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Dosya içerisinde örneği bulunan 443 sayılı Genel Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde davacı banka ile dava dışı… Şti. arasında 17/03/1998 tarihinde 1.750.000.000.00 TL limitli kredi sözleşmesi akdedildiği ve davalı Tahsin Uzunal’ın ise müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı görülmektedir.
Genel Kredi Sözleşmesi’nin 53.1 maddesi ile işbu sözleşmeden kaynaklanacak ihtilaflarda İstanbul (Çağlayan) İcra Daireleri ile mahkemelerinin yetkili kılınmış olması nedeniyle davalıların icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazının yerinde olmadığı görülmektedir.
…Noterliği’nin 04/10/2000 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile; 11.939.258,370 TL kredi borcunun kat edilerek ödenmesinin talep edildiği, aynı ihtarname ile 04/10/2000 tarihi itibariyle 48.036.188.000 TL teminat mektubu bedeli ile 470.301,880 TL teminat mektubu komisyonu alacağının 24 saat içinde ödenmesinin talep edildiği görülmektedir.
… Noterliği’nin 17/12/2004 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de; 04/10/2000 tarih ve…yevmiye numaralı ihtarnamedeki hakları saklı kalmak kaydıyla teminat mektubu bedellerinin ve ödemeyen komisyonların talep edildiği görülmektedir.
Takip dayanağı GKS’den kaynaklanan borç bakımından gerek borçlunun gerekse müteselsil kefillerin bu borçtan sorumluluklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı meselesinin kredi sözleşmelerinin akdedildiği tarihde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK m.125’de öngörülen on yıllık zamanaşımına tabii olduğu görülmektedir.
Ancak 12.12.2003 tarihli ve 5020 sayılı 26.12.2003 tarih ve 25328 sayılı R.G. yayınlanarak yayınlandığı tarihte yürürlüğe giren kanunun Ek Madde 3’ün “Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ve bu Kanuna göre Hazine alacağı sayılan alacaklara ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır. Fon alacakları ve bu Kanuna göre Hazine alacağı sayılan alacaklar bakımından bu sürenin başlangıcı Fon tarafından ödeme yapılmasına veya yapılacak olmasına sebebiyet veren kişilerin fiillerinin gerçekleştiği tarihten itibaren başlar.” şeklindeki hükmü ile fon alacakları bakımından herhangi bir istisna öngörülmeksizin zamanaşımı süresi 20 yıl olarak belirlenmiştir.
Mülga 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu yerine yürürlüğe giren 9.10.2005 günlü, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 3. maddesinde fon bankası “Mülga 3182 sayılı Bankalar Kanunu, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunu ve bu Kanun uyarınca temettü hariç ortaklık hakları ile yönetimi ve denetimi Fona intikal eden bankalar ile Fonun çoğunluk hissesine sahip olduğu bankaları” olarak tanımlandıktan 108/4. maddesinde fon alacağı “Bankanın faaliyet izninin kaldırılması hâlinde Fon tarafından verilecek süre içerisinde iade ve tazmin edilemeyen tutarlar Fon alacağı haline gelir ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilir.” şeklinde ve 132/8. maddesi ile de alacağın ne zaman fon alacağına dönüşeceği “Bu Kanunun 107 nci maddesi uyarınca bir bankanın alacaklarının devralınması hâlinde bu alacaklar, devir tarihi itibarıyla Fon alacağı haline gelir ve bu alacaklarla ilgili olarak borçlu aleyhine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılmış bulunan takipler ile alacağın tahsiline yönelik davalara kaldığı yerden devam edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kanunun 141. maddesinin “Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır.” şeklindeki hükmü ile de fon alacakları bakımından uygulanması gereken zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu ve Geçici Madde 16’nın “Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir.” şeklindeki hükmü ile de kanun ile öngörülen hükümlerin geçmişe yürüyeceği öngörülmüştür.
Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 4/6/2014 tarihli ve E. 2014/85, K.: 2014/103 sayılı Kararı ile 5411 sayılı Kanunun 141. maddesinin “Bu Kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi yirmi yıldır.” şeklindeki hükmünün geçmişe etkili şekilde uygulanmasını öngören Geçici Madde 16’nın “Bu Kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir.” şeklindeki hükmünde yer alan “…zamanaşımı ve” ibaresini iptal etmiştir. Böylelikle 5020 sayılı yasanın Ek Madde 3’te ve 5411 sayılı yasanın 141. maddelerinde öngörülen 20 yıllık zamanaşımının bu kanunların yürürlük tarihlerinden önceki sözleşme ve fiillerden kaynaklanan alacaklara geçmişe etkili bir şekilde uygulanma olanağı kalmamış olmaktadır.
Ancak Anayasanın 153/5. maddesinin “… iptal kararlarının Resmî Gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkar.” ve “İptal kararları geriye yürümez.” şeklindeki hükmü gereği anayasa mahkemesinin iptal kararları herkesi bağladığından ve geçmişe etki yaratmayacağından 5020 sayılı yasanın Ek madde 3’te ve 5411 sayılı yasanın 141. maddesinde öngörülen 20 yıllık zamanaşımının fon alacakları veya fon alacağı niteliğinde ve tahsil edilmeyen alacaklar bakımından geçmişe etkili olarak uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bu nedenle de 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1. maddesinin “(1) Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” şeklindeki hükmüne göre uygulama yapmak gerekir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında İstanbul … İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasına konu borcun 04/10/2000 tarihinde muaccel hale geldiği, buna karşın davacı tarafın Anayasa Mahkemesi’nin 04/06/2014 tarihinde verdiği iptal kararından önce ve 05/08/2010 tarihinde işbu takibi başlattığı, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının geçmişe yürümezliğe ilkesi gereği 05/08/2010 tarihinde yapılan takibe konu borç bakımından zamanaşımının 20 yıl olarak kabul edilmesi gerektiğinden kefil sıfatıyla borçlu olan davalının zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı ve bu nedenle nazara alınmayacağı sonucuna varılmıştır.
Yeminli bankacı bilirkişi …’dan alınan 11/08/2016 tarihli bilirkişi raporu ile; …bank A.Ş … Şubesi tarafından 04/10/2000 tarih ve … yevmiye numara ile istenen alacağın 08/04/2002 tarihinde …’ye devredildiği, böylece alacağın fon alacağına dönüştüğü, hesap kat ihtarnamesine konu nakit ve banka teminat mektupları komisyon alacaklarının tahsil edildiği ancak ihtarnameye konu banka teminat mektubu bedeli olan 48.036.188.000 TL bedelin ise ihtarnameye rağmen depo edilmediği ve teminat mektuplarının da iade edilmediği bu nedenle bankanın gayrinakdi krediden kaynaklanan alacağının mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Bu rapora yönelik itirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan 29/07/2017 tarihli bilirkişi ek raporu ile; sözleşmeden kaynaklanan nakit borcun 22.431,40 TL, gayrinakdi krediden kaynaklanan borcun ise 29.483,80 TL, işlemiş faizin 87.233,22 TL, BSMV’nin 4.900,18 TL olduğu tespit edilmiştir.
Ek rapora yönelik itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 19/03/2018 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu ile; sözleşmeden kaynaklanan nakit borcun 22.431,40 TL, gayrinakdi krediden kaynaklanan borcun ise 29.483,80 TL, işlemiş faizin 87.233,22 TL, BSMV’nin 4.900,18 TL olarak toplam 144.048,60 TL olarak hesaplandığı, buna mukabil 145.106,59 TL’nin tahsilinin talep edildiği, bu kapsamda davalıdan fazladan 1.057,99 TL’nin talep edildiği tespit edilmiştir.
İkinci ek rapora yönelik itirazları üzerine aynı bilirkişiden alınan 12/12/2018 tarihli bilirkişi üçüncü ek raporu ile; bir önceki ek rapordaki neticenin tekrarlandığı görülmektedir.
Kök ve ek raporlardaki tespitlerin çelişkili olması ve bu raporların hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle mahkememizce resen dosya bankacı bilirkişi …’a tevdi edilerek bu bilirkişiden alınan 22/04/2019 tarihli bilirkişi raporu ile; davalı kefilin 17/12/2004 tarihinde temerrüte düştüğü, temerrüt tarihi itibariyle 6.798,33 TL asıl borcu, 26.420,38 TL işlemiş faiz, 1.484,37 TL BSMV olmak üzere toplam 34.703,08 TL borcu bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %105 temerrüt faizi ve işleyecek faize %5 gider vergisi uygulanması gerektiği, dayanak GKS’de gayrinakdi krediler bakımından davalı kefilin sorumluluğu açıkça öngörülmediğinden gayrinakdi krediden kaynaklanan borcunun olmadığı tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile bankacı bilirkişi …’dan alınan 22/04/2019 bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 6.798,33 TL asıl alacak, 26.420,38 TL işlemiş faiz ve 1.484,37 TL bakımından iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %105 temerrüt faizi ile bu faize %5 gider vergisi uygulanmasına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, İİK m.67/2 kapsamında 6.940,60 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 6.798,33 TL asıl alacak, 26.420,38 TL işlemiş faiz ve 1.484,37 TL bakımından iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %105 temerrüt faizi ile bu faize %5 gider vergisi UYGULANMASINA,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
İİK m.67/2 kapsamında 6.940,60 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.370,57 TL nispi karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.164,37 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.497,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 399,49 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç: 0,00 TL
Karar Harcı: 2.370,57 TL
Bakiye Harç: 2.370,57 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.595,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.300,00 TL
Posta Giderleri : 197,00 TL