Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1147 E. 2018/317 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1147 Esas
KARAR NO : 2018/317

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 02/12/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılara ait şirketler nezdinde 1982 yılından itibaren çeşitli pozisyonlarda çalışmış olduğunu, son işvereni Navitrans ile yaşamakta olduğu olumsuzluklar üzerine iş akdinin müvekkili tarafından feshedildiğini, müvekkili tarafından 19/01/2011 tarihli ihtarname ile işçilik alacaklarının talep edildiğini, müvekkilinin … firmasından da 25.000,00 TL alacaklı olduğunu, bu tutarın kendisine ödenmediğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla temerrüt tarihi olan 19/01/2011 tarihinden itibaren şleyecek faiz oranları ile birlikte şimdilik 2.000,00 TL kıdem tazminatının mevduata uygulanan en yüksek faiziyle, 2.000,00 TL ücret alacağının mevduata uygulanan en yüksek faiziyle, 500.00 TL hafta tatili, dini-milli bayram-genel tatil alacağının mevduata uygulanan en yüksek faiziyle, 500,00 TL senelik izin alacağının yasal faiziyle, 25.000,00 TL cari hesap alacağının avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü sürenin aşıldığını ve davacının istifa etmiş olduğu için bu davayı açma hakkının olmadığını, davacının kendisine aynı mahiyette bir başka şirket kurduğunu ve bu davayı haksız kazanç elde etmek amacıyla açtığını, davacının … Hizmetleri A.Ş.’de şirket müdürü olarak çalıştığı için izin defteri, izin belgeleri vs. belgelerin tutulmasından sorumlu olduğunu, şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, ayrıca … Ltd. Şti.’de ibra etmiş olduğunu, bu şirketten de herhangi bir alacağı bulunmadığını beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep vetmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
İstanbul 10.İş Mahkemesi tarafından, davacının davalı … Hizm.A.Ş.’de Yönetim Kurulu Üyesi olduğu, dosyaya sunulu ticaret sicili kayıtları, imza sirküleri ve noter evrakı itibariyle davacının davalı şirkette ortak sıfatını taşıdığı, müşterek imza ile şirketi temsile yetkili yönetim kurulu üyesi sıfatının bulunduğu, şirketi temsil ve ilzama yetkili kişi-organ sıfatı kazanılmışsa, işçi ve işveren sıfatı aynı kişide birleşemeyeceğinden iş ilişkisinin bulunmadığı, hizmetinin vekalet ilişkisine dayandığı keza davalı … Ltd.Şti.’den talep ettiği cari hesap alacağı bakımından da iş mahkemesinin görevli olmadığı kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiş ve karar temyiz edilmeksizin kesinleşerek mahkememizde esasa kaydedilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 135.maddesi uyarınca “yönetim organı”, anonim şirketler ve kooperatiflerde yönetim kurulu, limited şirketlerde müdür veya müdürler, şahıs şirketleriyle sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde yöneticidir. Aynı kanunun 368.maddesi uyarınca “Yönetim kurulu, ticari mümessil ve ticari vekiller atayabilir.” Devamı 370/2 maddesine göre ise “Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. En az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır”.
Kişi organ statüsündeki murahhas azalar dışında anonim şirket yönetim kurulunu oluşturan kişilerle şirket tüzel kişiliği arasındaki ilişki kural olarak vekalet akdine dayansa da bu ilişkinin iş ilişkisi olarak kurulmasına da bir engel bulunmamaktadır. O halde hukuki nitelendirme her somut olaydaki çalışma ilişkisi özelinde yapılmalıdır. (Prf. Dr. Sarper Süzek, İş Hukuku, Yenilenmiş 10. Bası. İstanbul s. 133-134;
Türk Borçlar Kanunu ticari temsilciyi “işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişi” olarak tanımlamıştır(Mad.547/1). Aynı kanunun 554.maddesinde ticari temsilci ile temsil ettiği kişi arasında hizmet, ortaklık veya vekâlet sözleşmelerinin olabileceği, ancak bunun sınırlı olmadığı, taraflar arasında başkaca hukuki ilişkilerin de bulunabileceği belirtilmiştir. Kısacası ticari temsilci ile işletme sahibi arasında iş ilişkisi kurulabilir.
Kişinin şirkette pay sahibi olması tek başına kişinin organ sayılmasını gerektirmez. Temsil etmiyor veya şirket adına alınan kararlarda etki sahibi değil, ortaklık payı sembolik veya kazanç payı dışında bir ücretlendirme de yapılmıyor ise iş sözleşmesi ile çalıştığı kabul edilebilir.
Dosya içeriğine göre, davacının, davalı şirkette sembolik nitelikte pay sahibi olmakla birlikte murahhas üye olmadığı gibi herhangi bir şekilde kararlarda tek başına ya da diğer bir ortakla birlikte söz sahibi olmadığı, davacının bağımsız hareket etmediği, bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin ortaklık ilişkisine değil iş ilişkisine dayalı olduğu ve davaya İstanbul 10.İş Mahkemesi’nin bakmakla görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
İstanbul 10. İş Mahkemesinin görevli olduğuna,
Kararın İstinaf yoluna gidilmeden kesinleşmesi durumunda görevli mahkemenin tayini için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 37. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
HMK.nın 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/04/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza