Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1106 E. 2020/424 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1106 Esas
KARAR NO : 2020/424 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/11/2015
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/11/2014 tarihinde sürücüsü davalı … ve işleteni davalı … Ltd. Şti. olan … plakalı aracın yaya konumundaki müvekkili …’ya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle müvekkilinin bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedensel zarar miktarının tespiti ile yol masrafları ve iş göremezlik zararı nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan ve 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenle dava konusu kazadaki kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın davacının trafik ışıkları ve aydınlatmanın olmadığı bir yerde, yaya geçişinin de bulunmadığı bir mevkide karşıdan karşıya geçerken meydana geldiğini, davacının %100 kusurlu olduğunu, müvekkili …’in kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığını, dava dilekçesinde kazaya ilişkin yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK 54’de düzenlenen bedensel zararların ve m.56 kapsamında manevi zararın tazmini davasıdır.
Davacı vekili, 12/11/2014 tarihinde müvekkili …’nun yaya olduğu bir esnada davalı …’in sürücüsü olduğu ve işleteni davalı … Ltd. Şti. olan … plakalı araç ile müvekkili …’ya çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini ve bu nedenle bedensel zarara uğradığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bedensel zarar miktarının tespiti ile yol masrafları ve iş göremezlik zararı nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan ve 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan bedensel zararın tazmini davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup işleten sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı, davcının tazminata esas maluliyet oranı ve iyileşme süresi ve yoksun kaldığı kazanç itibariyle bedensel zararının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı, maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile zarar miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi gerekmektedir.
ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan emekli kusur bilirkişisi İsmet Akıl’dan alınan 06/01/2019 tarihli rapor ile; … plakalı araç sürücüsü …’in %35 oranında ve davacı mağdur …’nun ise %65 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bu rapora yönelik itirazlar akabinde İstanbul ATK Trafik İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih – … sayılı rapor ile; … plakalı araç sürücüsü …’in %75 oranında ve davacı mağdur …’nun ise %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
İstanbul ATK 3. İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih – … sayılı rapor ile; davacının %6,3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay sürebileceği tespit edilmiştir. Bu rapora itiraz neticesinde İstanbul ATK 2. Üst Kurulu’ndan alınan … tarih – … sayılı rapor ile; davacının %26,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğu ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay sürebileceği tespit edilmiştir.
Davacı …’nun sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması amacıyla … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; davacının …’da kirada oturduğu, kira bedelinin 450,00 TL olduğu, halen çalışmadığı, eşinden ayrı, bir çocuk annesi olduğu, birikmişi ve ailesinin yardımı ile geçindiği, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul olmadığı tespit edilmiştir.
Davalı …’in sosyal ve ekonomik durumunun araştırılması amacıyla … İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan yazıya verilen cevapta; davalı …’in …’da ablasının evinde oturduğu, lise mezunu ve bekar olduğu, tekstil işinde çalıştığı ve aylık gelirinin 2.000,00 TL – 3.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
07/10/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin dava konusu maddi tazminat ile ilgili olarak davalı sigorta şirketi ile sulh olmaları nedeniyle maddi tazminat bakımından konusuz kalan davada karar verilmesine yer kalmamış ise de manevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede kazaya sebep … plakalı araç işleteninin bir ticari şirket olması ve işleten sıfatıyla sürücünün kusurunu kendi kusuru olarak kabul edilmesi gerektiği, dosya kapsamıyla alınmış olan ATK kusur raporu ile galip kusurun araç sürücüsünde olması ve yine ATK’dan alınan maluliyet raporu ile davacının mağdurun maluliyet oranının %26.2 olmak üzere yüksek olması ve sosyal ve ekonomik durum araştırmaları neticesinde alınan taraflara ilişkin bilgiler de nazara alınmak suretiyle hükmedilecek manevi tazminatın davacının zenginleşmesine ve davalıların ise fakirleşmesine neden olmayacak düzeyde olması ve ancak hükmedilecek manevi tazminatın talep edende manevi bir tatmin duygusu yaratacak düzeyde olması gerektiği hususları nazara alındığında takdiren 10.000,00 TL manevi tazminatın 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat bakımından konusuz kalan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Yargılama harç ve giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına, vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
10.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden 12/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Maddi tazminat yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 54,40 TL maktu karar harcının dava açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Manevi tazminat yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat bakımından alınması gereken 683,10 TL karar harcının davalılar … ve … Şti’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2 maddesi gereğince red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekili ile davalı işleten ve sürücü vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2020

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 0,00 TL
Karar Harcı : 54,40 TL
Noksan Harç : 54,40 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.990,00 TL

Davalı … Ltd. Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.600,00 TL
Posta Giderleri : 420,85 TL