Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/102 E. 2020/634 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/102
KARAR NO : 2020/634

DAVA : ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2015
KARAR TARİHİ : 29/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 30/12/2013 tarihli Genel Bağımsız Denetim Sözleşmesi başlıklı sözleşme akdedildiğini, söz konusu sözleşmeden doğan edimlerin müvekkili şirket tarafından gereği gibi ifa edildiğini, ancak davalı şirket tarafından yüklenilen edimlerin yerine getirilmediğini, müvekkili şirketçe hazırlanması üstlenilen raporun usulüne uygun ve ilgili mevzuatlara uygun olarak tanzim edildiğini ancak davalı şirket tarafından iş bu raporun gerçeğe aykırı olduğu iddialarıyla mevzuata ve hakkaniyete aykırı olarak kabul edilmediğini, söz konusu raporda usul ve mevzuata uygun olmayan değişikliklerin yapılmasının talep edildiğini, iş bu taleplerin müvekkili şirket tarafından yerinde görülmemesi üzerine ve soyut ve gerçeğe aykırı iddialara dayanılarak kötü niyetli bir şekilde raporun hazırlanmamış gibi gösterilmeye çalışıldığını tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlayı talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 37.548,31 TL tutarındaki 17/10/2014 tarih ve … seri … sıra nolu fatura alacağı, 1.952,39 TL tutarındaki 17/10/2014 tarih ve … seri … sıra nolu fatura alacağı olmak üzere toplam 39.500,70 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin yapmadığı iş için noter ihtarnamesi ile bedelinin ödenmesini talep ederek gönderdikleri iki adet faturanın yine noter ihtarnamesi ekinde kendilerine iade edildiğini, davacının 19/12/2014 tarihi itibariyle hazırlayıp teslim etmiş olması gereken denetleme raporunu zamanında vermediği nedeniyle zarara uğradıklarını ifade ve beyan ederek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında içeriği ve varlığı konusunda ihtilaf bulunmayan 30.12.2013 tarihli Genel Bağımsız Denetim Sözleşmesi kapsamında davacının davalıya düzenlenen 2 adet faturanın davalıdan tahsil edilmesine ilişkin alacak davasıdır.
Tarafların her ikisi de tacirdir.
30.12.2013 tarihli Genel Bağımsız Denetim Sözleşmesi sureti, … Şirketi 31 Aralık 2013 Tarihinde Sona Eren Hesap Dönemine Ait Finansal Tablolar Ve Özel Bağımsız Denetçi Raporu(54 sayfa)(3. Sayfasında 28 Nisan 2014 yazılı), fatura suretleri, davalı tarafından düzenlenen … 2.Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname, davacı tarafından düzenlenen … 27. Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname sureti, davalı tarafından düzenlenen … 2.Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname, Sermaye Piyasası Kurulu yazı cevapları, taraflar arasındaki e-mail yazışmaları, Sermaye Piyasası Kurulu müzekkere yazı cevabı dosya içerisine alınmış, davalı tanıkları …, …, … ve … talimat mahkemesi aracılığı ile dinlenmiş, davacı tanığı … mahkememizce dinlenmiş, bilirkişi raporları alınmış ve deliller toplanmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … 17/10/2017 tarihli raporunda; tüm delillere ait nihai karar mahkemeye ait olmak üzere, davacı … Denetim ve … A.Ş. nin davaya konu ve 28/01/2015 tarihli dava dilekçesi ekinde Taslak Raporu aslını dava tarihine kadar henüz hazırlamadığı tespit edilen Denetleme Raporu bedeli olarak düzenleme tarihinden itibaren 68 gün sonra tebliğ ettiği nedeniyle kanunen geçerliliği olmayan ve davalının yasal süresinde itiraz ettiği iki adet fatura toplamı 39.500,70 TL olmak üzere davalı … Den alacak talebinin yerinde olmadığı görüşünü bildirmiştir.
Davacı vekili tarafından 17/10/2017 tarihli rapora itiraz ve taraf vekilleri beyanı üzerine, mahkememiz 11.09.2018 tarihli ve 9 nolu celse 1 nolu ara karar uyarınca, dosyada mevcut bulunan rapor taraflar arasındaki sözleşme içeriği dikkate alındığında konusunda uzman olmadığı gibi ibraz edilen raporun hüküm kurmaya elverişli bulunmadığı anlaşıldığından tarafların iddia ve savunması, sunulan deliller, ticari defter ve kayıtları, e-posta yazışmaları, SPK işlem dosyası ve taraflar arasındaki sözleşmede yapılacak işin niteliği-tanımı sözleşmenin feshine ilişkin koşullar ve masrafların iadesine ilişkin düzenleme ve ihtarname içerikleri bir bütün halinde değerlendirilerek davacının dayandığı iki ayrı fatura (hizmet bedeli ve masraf) nedeniyle alacaklı olup olmadığı, taraf defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığı, faturaların defterde kaydının bulunup bulunmadığı, buna göre davacının davalıdan istenebilir alacağının olup olmadığının mahmemizin resen seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyeti vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve davalı defterleri … ilçesinde olduğundan talimat yazılarak rapor talep edilmiş olmakla;
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bilirkişi olarak görevlendirilen Mali Müşavir … 22/02/2019 tarihli raporunda, davalı … A.Ş.’nin davacı ile ihtilafa konu dönemleri içeren 2013-2014 yıllarına ilişkin yevmiye, Defteri Kebir, Envanter defterleri ile taraflar arasındaki çalışma detaylarını içeren muavin kayıtlar istenmiş ve bu konuda davalı vekili Av. … ile görüşülerek bahse konu belgelerin davalı şirketten temini istenmiş ise de geçen uzun zaman zarfında bu belgeler incelenmek üzere tarafına tevdi edilmediğini, açıklanan durum dahilinde bu haliyle karar vermeye elverişli rapor tanzim etmenin mümkün olmayacağını bildirerek dosyayı iade ettiğini bildirmiştir.
Bilirkişi heyeti Mali Müşavir …, Sözleşme Hukuku Konusunda Uzman …, SPK Ve Bağımsız Denetim konusunda uzman …’ın hazırlamış olduğu 10/02/2020 tarihli raporda; davacı şirkete ait ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğunu ve defterlerin birbiri ile uyumlu olduğunu, dava konusu alacağa dayanak faturaların, davacı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacı şirketin dava tarihi itibariyle davalıdan 39.500,70 TL alacaklı durumda olduğunu, dosyada mübrez elektronik posta yazışmalarına bakıldığında teknik bilirkişinin yaklaşımına göre, davacının bağımsız denetim faaliyetini kendisine sunulan veriler ve mevcut kurallar eşliğinde yerine getirmiş olduğu izlenimi oluşturduğunu, teknik bilirkişinin görüşü uyarınca mevcut koşullarda davacının sözleşmede kararlaştırılan ücreti talep edebilmesinin mümkün olduğunun düşünüldüğü sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekiline, davalı ticari defterlerinin sunulması için HMK 219 ve 220 maddeleri gereğince ihtarat yapılmış, yazılan talimata rağmen davalı yan ticari kayıtlarını sunmamış ve de davalı yan vekili 21.05.2019 tarihli yazılı beyanı ile davalı şirkete ilişkin herhangi bir defter ve belge sunmayacaklarını beyan etmiştir.
Davalı yan yetki itirazında bulunmuş ise de; 30.12.2013 tarihli sözleşmede İstanbul Mahkemelerinin yetkili olacağı yönünde yetki sözleşmesi yapıldığı ve tacirler arasında yapılan iş bu yetki sözleşmesinin geçerli olduğu anlaşılmakla davalı yetki itirazı 6100 sayılı HMK 17. madde uyarınca yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık; davacı şirketin sözleşme kapsamında edimini yerine getirip getirmediği, davalı feshinin haklı olup olmadığı, bu noktada davacının fatura bedellerini talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Davalı yan faturaları noter ihtarnamesi ile iade ettiklerini beyan etmiş ise de; ticari defterlerin ibraz edilmemesi karşısında; davacının dayandığı iki ayrı (hizmet bedeli ve masraf) faturanın defterde kaydının bulunup bulunmadığı, defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığı belirlenememiştir.
Davalı yan sözleşmeyi, sözleşme gerekleri davacı tarafından yerine getirilmediğinden haklı sebeple sözleşmeyi feshettiğini beyan etmiş, bu yönde 19.12.2014 tarihli ihtarname düzenlendiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 6098 sayılı TBK nın 1. Maddesinde, sözleşmenin kurulması, düzenlenmiş, düzenlemede, sözleşmenin tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamaları ile kurulacağı belirtilmiştir. Diğer yandan, bir sözleşmenin uygulanmasında ve münferit hükümleri üzerinde uyuşmazlık çıkması halinde, bu hükümlerin, o sözleşmenin bütünü içinde ve amacına göre yorumlanması gerekir. Serbest iradeleri ile sözleşme gerçekleştiren tarafların, sözleşmenin kendilerine yüklediği edimleri yerine getirmeleri gerekir. Aksi halde taraflar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden dolayı zararlarının karşılanmasını talep edebilecek veya taraflardan birinin haklı nedenle sözleşmeyi fesh edebileceği gibi zararlarını da talep edebilecektir.
Mahkememizce 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporuna, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olmasından dolayı itibar edilmiş, daha önce düzenlenen raporun da irdelendiği anlaşılmakla yeniden rapor alınmasına lüzum görülmemiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller kapsamında; 10.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacı şirket ile davalı şirket arasında … mali durumu hakkında görüş beyan edebilmek için incelenmesi suretiyle SPK.’ nın Seri:XI, No: 29 sayılı “Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya ilişkin Esaslar Tebliği” ile Uluslarası Finansal Raporlama Standartları çerçevesinde konsolide raporu hazırlanması amacıyla sözleşme akdedildiği, sözleşme uyarınca davacı tarafça 2 adet fatura düzenlendiği ve davalı yana tebliğ de edildiği anlaşılmaktadır.Davacı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun oldukları, defterlerin birbirini teyit ettiği, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı oldukları ve davacının davalıdan 39.500,70 TL alacaklı göründüğü, email yazışmaları ve dosya kapsamı itibari ile bilirkişi heyet raporunda da belirtildiği üzere teknik bilirkişinin yaklaşımına göre davacının denetim faaliyetini kendisine sunulan veriler ve mevcut kurallar eşliğinde yerine getirmiş olduğu izlenimin oluştuğu, bağımsız denetim faaliyetleri uygulaması bakımından değerlendirildiğinde de dosyada mübrez Şartlı Görüş/Taslak Raporun bu sözleşme kapsamında yerine getirilmiş bir edim olarak değerlendirilmesinin mümkün görüldüğü belirtilmiş olmakla, davalı feshinin haklı sebebe dayanmadğı anlaşılmakla ve davacının sözleşme uyarınca düzenlediği faturalara dayalı alacak talebinin yerinde olduğu kaldı ki davalı tarafça dava konusu faturalara yönelik ödeme konusunda herhangi bir belge sunulmadığı gibi mahkememizce HMK 219 ve 220 maddesi ihtaratlı ve kesin süre içerisinde ticari defterlerini sunması konusunda gönderilen davetiye tebliğine rağmen de defterler sunulmadığından bu durumda HMK 220 maddesi gereğince davacının ticari defterlerindeki kayıtların doğru olduğunun kabul edilmesi gerektiği değerlendirilmiş ve davanın kabulü ile 39.500,70 TL nin temerrüt tarihi olan ( davacı tarafından düzenlenen … 27. Noterliği … tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin davalı yana 31.12.2014 tarihinde tebliğ üzerine ihtarnamede öngörülen 3 haftalık sürenin ardından) 22/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜ ile; 39.500,70 TL nin 22/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.698,29 TL nispi karar harcının peşin yatırılan 675,76 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 2.022,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.925,11 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.963,10 TL yargılama gideri ile 675,76 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı toplamı 4.670,66 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/12/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)