Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1001 E. 2018/245 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1001
KARAR NO : 2018/245

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/10/2015
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların … Mah. … Ada … Parselde bulunan taşınmazın satışı konusunda anlaştıklarını, anlaşma sonrasında ödenmesi gereken satış bedeli için davalının … Bank A.Ş’ye kredi başvurusunda bulunduğunu, kredi başvurusu ve kredi tutarı onayının da taşınmazın satış değeri olan 1.500.000,00 TL’ye denk gelecek şekilde 1.570.000,00 TL olarak onaylandığını ve müvekkilince taşınmazın tapusunun 01.04.2015 tarihinde davalıya devredildiğini, ve bu devir sonrasında bankanın krediye onay verdiğini, davalının taşınmaz üzerinde bulunan müvekkilince … Bankası A.Ş’ye ipotek senedine bağlı 936.350,00 TL borcunu, 500.000,00 LT ve 436.350,00 TL olarak iki defada ödediğini, bunun yanında … 25. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasındaki toplam 133.396,41 TL’nin de taşınmaz bedeline mahsuben davalı tarafından ödendiğini, hali hazırda taşınmaz bedeline mahsuben davalı tarafından ödenen tutarın 1.069.746,41 TL olduğunu, taşınmazın davalıya 1.500.000,00 TL + KDV ile satıldığını, davalının yaptığı ödemeler düşüldükten sonra kalan 573.738,03 TL’nin ödenmediğini, bu bedelin tahsilini teminen … 2. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu belirterek anılan icra dosyasındaki haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında dava dilekçesinde belirtilen taşınmazın satımı konusunda anlaşma yapıldığını, ancak satım bedelini davacının iddia ettiği şekilde KDV hariç 1.500.000,00 TL olarak değil KDV dahil 1.500.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, davacı tarafından Beyoğlu 3. Noterliğinden 07.05.2015 tarihli ihtarname ile anlaşmaya aykırı olarak düzenlenen faturanın gönderildiğini, bu faturanın müvekkilince … 1. Noterliğinin … tarihli ihtarıyla iade edildiğini, satım bedeline mahsuben müvekkilince 935.000,00 TL değerindeki ipotek bedeli ve 133.396,41 TL değerinde icra dosya borcunun kapatılarak ödeme yapıldığını, bunun dışında müvekkiline ticari ilişkiye dayalı olarak ciroyla verilen çek bedellerinin ödenmediğini ve bu çeklerin müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, dolayısıyla davacıya hiçbir borcunun olmadığını, tüm satım bedelini ödemiş olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davaya esas … 2. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası, tapu kaydı, ihtarnameler, davalının savunmasında belirttiği çeklerin akıbetiyle ilgili banka cevabı yazıları celp edilip incelenmiş, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmış ve deliller toplanmıştır.
… 2. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının taşınmaz satım bedelinden bakiye 563.738,03 TL alacağını faiziyle birlikte 575.414,36 TL olacak şekilde davalıdan tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalını süresi içinde borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve takibinin devamının sağlanması amacıyla davacı tarafından İİK. 67. maddesinde belirtilen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava, taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin anlaşma çerçevesinde davalı tarafından ödenmesi gereken satım bedelinden ödenmeyen kısmın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında … Mah. … Ada … Parsel sayılı taşınmazın satımı konusun da anlaşma yapılmıştır. Bu taşınmazı davacı taraf davalıya satmış, tapuda devrini gerçekleştirmiştir. Davalının ödemeyi üstlendiği satım bedelinin eksik ödendiği ileri sürülmektedir.
Taraflar arasında satım sözleşmesinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacı tapuda devir işini gerçekleştirme edimini de ifa etmiştir. Aralarındaki ihtilaf satım bedelinin ne olduğu konusundadır.
Davacı, satım bedelinin KDV hariç 1.500.000,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise bu bedelin KDV dahil 1.500.000,00 TL olduğunu savunmuştur.
Taşınmaz satımına ilişkin resmi senet dışında taraflar arasında yazılı bir anlaşma bulunmamaktadır. Başka bir deyişle resmi senette ifade edilenin dışındaki bir bedel ile anlaşma yaptıkları tartışmasızdır, ancak bu bedelin ne olduğu konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
Davacı şirket tarafından 01.04.2015 tarihinde resmi senetle taşınmazın tapuda devri gerçekleştirilmiş ve davalı tarafından satım bedeline mahsuben, davacının 936.000,00 TL miktarındaki … Bankası A.Ş’ye olan ipotek borcu ile başka bir icra dosyasındaki 133.396,41 TL borcu kapatılmış, böylece satım bedeline mahsuben toplam 1.069.396,41 TL ödenmiştir. Ödenen bu bedeller hususunda da taraflar arasında bir ihtilafın bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut bulunan bilirkişi raporunda açıklandığı üzere taraf defterlerinin 01.01.2015 itibariyle aynı olduğu, ayrıca ödemelerinde her iki taraf kayıtlarında aynı şekilde kayıtlı bulunduğu, davacının satım bedeline ilişkin 04.05.2015 tarihli 1.500.000,00 TL KDV’siyle birlikte 1.770.000,00 TL bedelli faturasının davalı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı, davalının ticari defterlerinde satım bedelinin resmi senette belirtildiği şekilde 500.000,00 TL olduğu görülmekte ise de, davalı taraf cevap dilekçesiyle satım bedelinin 1.500.000,00 TL olduğunu kabul etmiş olmakla defterinde satım bedelinin 500.000,00 TL olarak görülmesinin neticeye bir etkisinin olamayacağı, davacı defterlerinde kayıtlı olan 1.770.000,00 TL satım bedeline ilişkin fatura ve davalının yaptığı ödemelerin tenzili sonucu davacının kendi defterlerine göre davalıdan 563.738,03 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinde satım bedeli 500.000,00 TL kayıtlı olduğundan davalının kendi defterlerindeki kayıtlara göre davacıdan 708.017,41 TL alacaklı bulunduğu görülmektedir. Buna göre taraf defterleri arasındaki farkın 1.270.880,44 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu farkın nedeninin taraflar arasında ihtilaf konusu olan 270.000,00 TL’lik KDV’den ve 1.000,00 TL’lik kısmı ise taşınmaz faturası ile borçlanılan kısımdan kaynaklanmaktadır. Davalı taraf taşınmaz satım bedelinin 1.500.000,00 TL olduğunu kabul etmiştir, ancak faturayı kayıtlarına almamış, sadece 500.000,00 TL tutarda davacı lehine taşınmaz satışından kaynaklı kayıt yapmış olmakla kabul edilen kalan 1.000.000,00 TL’lik kısmın bulunduğu, bu durumda taraf defterleri arasındaki farkında sadece 270.000,00 TL tutarındaki KDV’den kaynaklandığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda davacı kayıtlarında satım bedelinin 1.770.000,00 TL olduğu ödemelerin tenzili ile kendi defterlerine göre 563.738,03 TL alacaklı göründüğü, 270.000,00 TL miktarındaki KDV tenzil edildiğinde davacının bu kez defterlerindeki kayıtlar doğrultusunda 292.857,59 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda izah edildiği üzere taraflar arasındaki ihtilaf 1.500.000,00 TL olan satım bedeline KDV’nin dahil olup olmadığı konusunda olup 1.500.000,00 TL’nin %18 KDV’sinin 270.000,00 TL’ye tekabül ettiği, taraflar arasında satım bedelinin KDV hariç veya dahil olarak mı 1.500.000,00 TL olduğu konusunda yazılı bir anlaşmanın bulunmadığı, davacının KDV hariç 1.500.000,00 TL olup, KDV dahil 1.770.000,00 TL olarak ileri sürdüğü satım bedeline ilişkin yazılı bir belge ibraz edemediği, davalı tarafından satım bedelinin KDV dahil 1.500.000,00 TL olduğunun savunulduğu dikkate alındığında iddia eden kişinin bu iddiasını ispat etmek zorunda olduğu kuralından hareketle ihtilaf konusu miktar da dikkate alındığında senetle ya da yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiği davacı tarafından bir belgenin sunulamadığı ancak dava dilekçesi ve delil dilekçesinde yemin deliline dayandığı görüldüğünden, satım bedelinin KDV hariç 1.500.000,00 TL olduğu yönündeki iddiasını ispat zımmında yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılmış, davacı tarafça yemin hakkının kullanılacağı beyan edilmiş olmakla usulüne uygun yemin davetiyesi davalı şirket temsilcisine tebliğ edilmiş ve 15.03.2018 tarihli celsede davalı şirketin temsilcisi usulüne uygun olarak yeminini eda etmiş olduğundan artık davacının satım bedelinin KDV hariç 1.500.000,00 TL olduğu, başka bir deyişle satım bedelinin 1.770.000,00 TL olduğu yönündeki iddianın kanıtlanamadığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu durumda davalının savunmasında belirttiği şekilde satım bedelinin KDV dahil 1.500.000,00 TL olduğu kabul edilmelidir. Davalı tarafın satım bedelini her ne kadar 500.000,00 TL olarak defterlerine kaydetmiş ise de, 1.500.000,00 TL olduğu yönündeki savunması dikkate alındığında taraf defterleri arasındaki farkın sadece 270.000,00 TL miktarındaki KDV’den kaynaklandığı anlaşılmış olmakla davacının defterlerine göre ve esasında davalı defterlerine göre de davacı tarafın davalıdan 563.738,02 TL alacağının bulunduğu ancak bunun içinde 270.000,00 TL’lik KDV’nin de olduğu, satım bedelinin KDV hariç olduğu kanıtlanamadığından 563.738,00 TL’den 270.000,00 TL KDV tenzil edildiğinde davacının 292.857,59 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça 05.07.2015 tarihli ihtarnameyle alacağın ödenmesinin istendiği, bu ihtarın tebliğ şerhi olmamakla birlikte davalı şirketin … 1. Noterliğinden … tarihli cevabi ihtarnamesiyle davacının talebini reddettiği dikkate alındığında davalının bu cevabi ihtar tarihi olan 15.05.2015 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir. Davaya esas icra takibi 21.07.2015 olup, temerrüt tarihi olan 15.05.2015 ile takip tarihi 21.07.2015 tarihi arasında geçen 67 günlük süre için anılan dönemdeki yıllık %10,50 oranındaki avans faizinin uygulanmasıyla davacının takip tarihi itibariyle 5.644,53 TL faiz alacağının bulunduğu belirlenmiştir. Buna göre takip tarihi itibariyle davacının asıl alacağı 292.857,59 TL, işlemiş faiz alacağı da 5.644,53 TL olup toplam alacağın 298.502,12 TL olduğu, davalının icra dosyasındaki itirazının bu miktar için haksız olup iptali gerektiği, itiraz haksız olsa da alacağın likit olmayıp yargılama neticesinde belirlenmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatının yerinde bulunmadığı, reddedilen kısım bakımından da davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu, davalı tarafından ayrıca ve açıkça kanıtlanamadığından davalının da icra inkar tazminatının yerinde bulunmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 2. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasındaki itirazının 292.857,59 TL asıl, 5.644,53 TL
işlemiş faiz ki toplam 298.502,12 TL için İPTALİNE,
Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 292.857,59 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %10,50’yi geçmeyecek şekilde değişen oranlarda avans faizinin uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
Reddedilen kısım üzerinden davalının istediği icra inkar tazminat talebinin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 20.390,68 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 6.949,57 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 13.441,11 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 23.860,13 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 22.564,73 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 949,60 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 492,61 TL yargılama gideri ile 6.949,57 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı toplamı 7.469,88 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 48,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 23,09 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davacı şirket yetkilisi … ile davalı vekili Av. …, davalı şirket yetkilisi …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/03/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 6.949,57 TL
Karar Harcı : 20.390,68 TL
Noksan Harç : 13.441,11 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.005,40 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 750,00 TL
Posta Giderleri : 247,60 TL