Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/307 E. 2020/105 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/307
KARAR NO : 2020/105

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 05/09/2014
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların …’tan kullandıkları 27/06/2000 tarih itibariyle 6.917,75 TL kredi borcu bulunduğunu, borçlular hakkında … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, borçluların tüm borca faize yetkiye itiraz ettiklerini, takip talebinde belirtilen faizlerin sözleşmesel faizler olduğunu, fon alacakları ile ilgili zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğunu, borç para borcu olduğundan İstanbul icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduklarını, tüm bu nedenlerden dolayı borçlular tarafından yapılan tüm itirazların iptalini, % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, harç ve masraflarla vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu sözleşmenin tüketici kredisi sözleşmesi olduğu kanaatine varılırsa dosyanın görevsizlik kararı ile görevli Tüketici Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kredi sözleşmesine ilişkin borcun 27.06.2000 tarihinde muaccel hale gelmesi nedeniyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, 20 yıllık zamanaşımının sadece fon alacakları için geçerli olması nedeniyle TBK göre yapılan sözleşmeye dayalı alacaklarda zamanaşımının 10 yıl olduğunu, söz konusu bu adi alacağın zamanaşımına uğradıktan sonra … A.Ş.’ye devredildiğini, 20 yıllık zamanaşımına tabi tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, eğer borç muaccel hale gelmemiş ise takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiğini, ancak davacı tarafından takip öncesinden faiz başlatıldığını, davacının yasal orandan yüksek oranda faiz işlettiğini, davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın görevsizlik ve yetkisizlik nedeniyle usulden reddini, zamanaşımı ve diğer nedenlerle esastan reddini, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, mahkeme masraflarının davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … mahkememize hitaben cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Davaya esas … 14. İcra Dairesinin … E. sayılı icra takip dosyası, davacının …’den bu alacağı temlik aldığına dair 16.02.2006 tarihli temlik sözleşmesi, … Sulh Hukuk Mahkemesi … esas, … karar sayılı kararı, mirasçılık belgesi, takip konusu alacağa esas teşkil eden genel kredi sözleşmeleri, hesabın katına ilişkin … 1. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, dosya kapsamı ve banka kayıtları üzerinde uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak raporlar alınmış deliller toplanmıştır.
… 14. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası incelendiğinde; … A.Ş. ile davalılardan … ile akdedilen ve diğer davalılar … ve …’ ın müteselsil kefil oldukları genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın, … tarafından kredi veren bankadan temlik alındığı ve davacının da (…A.Ş) …’den temlik aldığı bu alacağın tahsilini teminen davalılara karşı 27.06.2013 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı ve takipte 8.473,28 TL asıl, 81.152,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.625,88 TL tahsilinin istendiği, davalıların süresi içinde icra dairesinin yetkisine ve borca itirazları nedeniyle takibin durdurulduğu, takibin devamının sağlanması amacıyla davacı tarafından İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargılama sırasında davacı … A.Ş.’ nin… Şirketi bünyesinde birleştirildiği anlaşılmıştır.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine asıl borçlu ve müteselsil kefil olan davalıların itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davalılar icra takibine itirazlarında; … yetkiye, borca ve ferilerine, … borca ve ferilerine, … ise icra dairesinin yetkisine, borca ve ferilerine itiraz etmiş ve de zamanaşımı definde bulunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesinde görev ve yetki itirazında ve de zamanaşımı definde bulunmuştur.
Taraflar arasındaki ihtilaf genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, TTK m. 4 gereğince “bankalara, diğer kuruluşlarına, finans kurumlarına ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde ticari dava sayılacağı” belirtilmiş olup, ticari davaların ticaret mahkemesinin görevi kapsamında kaldığı, davalıların tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Öte yandan davacı tarafın dayandığı ve davalılar tarafından itiraz edilmeyen genel kredi sözleşmeleri de nazara alındığında, alacağın para alacağına ilişkin olduğu gözetilerek TBK 89.maddesi uyarınca para borcunun ifa yerinin alacaklının ikametgahının olduğu ve HMK 10.madde uyarınca sözleşmenin ifa yeri mahkemesi ve icra dairesinin de yetkili olduğunun kabulü gerektiği, buna göre davacı alacaklının kurulu olduğu adresin bağlı olduğu yerin İstanbul İcra Dairelerinin yetkisinde olduğu anlaşılmakla, davalıların icra dairesi ve de mahkememiz yetkisine itirazı da yerinde görülmemiştir.
Ayrıca 26/12/2003 tarihinde yürürlüğe giren 5020 sayılı yasa ile 4389 sayılı yasaya eklenen ek 3 maddesi uyarınca ayrıca 5411 sayılı yasanın 141. Md gereğince fon alacağının 20 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu anlaşıldığından ve zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren başlayacağı ve kat ihtarının 2000 yılında yapıldığı yani alacağın bu tarihte muaccel olduğu ve bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi başlamakla 26.12.2003 tarihine kadar henüz 10 yıllık süre dolmadığından artık zamanaşımı süresinin 20 yıla uzadığı kabul edilmekle icra takibinin yapıldığı 27.06.2013 tarihine kadar 20 yıllık sürenin dolmadığı açık olduğundan davalıların zamanaşımı defi yerinde görülmemiştir.
İcra takip tarihi 27.06.2013 olmakla, Türk Borçlar Kanununun Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanunu da nazara alınarak, davalı kefiller yönünden 6098 Sayılı TBK’nın 598. maddesi çerçevesinde kefalet için öngörülen 10 yıllık sürenin de dolmadığı anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davalı … 03.05.2016 tarihinde ölmekle mirasçılarına tebligat yapılmış ve mirasçıları …, … ve … tarafından mirasın reddedildiği … Sulh Hukuk Mahkemesi … esas, … karar sayılı 14.10.2016 tarihli kararı ile kayıtsız şartsız mirası reddettikleri yönünde hüküm kurulduğu ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Sulh Hukuk Mahkemesi’ ne mirasçıları tarafından mirasın kayıtsız şartsız reddedilmesi nedeniyle yazılan müzekkere cevabında … terekesinin tasfiyesine ilişkin açılmış bir dava kaydına rastlanmadığı belirtilmiştir.Davalı …’ ın vefat etmesi ve mirasçılarının da mirası reddetmesi nedeniyle artık mirasçıların iş bu davada pasif husumetinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Mirasçıların mirası reddettikleri için terekenin iflas hükümlerine göre tasfiyesi gerekmekte ise de terekenin tasfiyesine ilişkin davada mahkemece atanacak tasfiye memuru tarafından miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilecek ve gerekli toplantılar yapılıp, alacak kayıt talepleri alınarak alacağın sıra cetvelinde yer alıp almayacağı konusunda tasfiye memurunca karar verilecektir. Terekeye alacak kaydı için başvuran alacaklının tasfiye memurunca alacağının reddedilmesi halinde sulh hukuk mahkemesinde alacağın terekeye kaydı için kayıt kabul davası açılması gerekmektedir. Davacı tarafça izlenecek yol bu olup, iş bu dosyada hali hazırda vefat eden davalının mirasçılarına husumet düşmediğinden bu nedenle reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Dosyada mevcut bulunan ve uzman bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 07.12.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın 27.06.2013 takip tarihi itibariyle davalılardan; a-asıl borçlu …’ dan 8.473,28TL (talebiyle bağlı kalarak) asıl alacak ve 24.435,53 TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 32.908,81TL, b-kefil …’ dan 6.767,00TL (kefalet limitiyle sınırlı olarak) asıl alacak ve 19.514,90TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 26.281,90TL ve de c-kefil …’ dan 3.167,00 TL(kefalet limitiyle sınırlı olarak) asıl alacak ve 9.169,87 TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 12.336,87 TL alacaklı bulunduğunun hesaplandığı ve asıl alacaklar üzerinden %22 temerrüt faizi istenebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili itirazı üzerine aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 16.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kök rapordaki değerlendirmelerinin değişmediği belirtilmiş ancak davacının takip talebinde talep ettiği faiz oranını belirtmediği ancak bu oranın davacı vekilince belirtilen %210 olarak kabul edilmesine göre hesaplama da yapıldığı anlaşılmıştır.
Yine davacı vekili itirazı üzerine aynı bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 08.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; genel kredi sözleşmesinin temerrüt faiz oranıyla ilgili hükümlerinin daha önceki raporları aşamasında mevcut olmaması nedeniyle değerlendirilememiş olduğu belirtilerek davacının alacağı %120 akdi faiz oranına göre %180 temerrüt faizi hesaplandığı ve de temerrüt tarihlerinde davacı bankanın %140 nispetinde bir akdi faiz uygulandığını belgelenmesi ihtimaline binaen de hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Dosyada mevcut rapoların kendi içinde çelişki içerdikleri görülmekle uzman bilirkişi tarafından yeniden rapor aldırılmış ve alınan 16.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; asıl borçlu … ile … A.Ş. arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı ve nakdi kredi hesabı açılarak borcun doğduğu, takip tarihi itibari ile; a-asıl borçlu…’ dan 8.473,28TL asıl alacak ve 81.152,60TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 89.625,88 TL, b-kefil …’ dan 6.767,00TL asıl alacak ve 65.848,18 TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.615,18TL ve de c-kefil …’ dan 3.167,00 TL asıl alacak ve 30.881,32TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 34.048,32 TL alacaklı bulunduğunun hesaplandığı ve asıl alacaklar üzerinden %22 temerrüt faizi istenebileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili itirazı üzerine aynı bilirkişinin düzenlediği 23.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; asıl borçlu … ile … A.Ş. arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı ve nakdi kredi hesabı açılarak borcun doğduğu, takip tarihi itibari ile; a-asıl borçlu …’ dan 8.473,28TL asıl alacak ve 81.152,60TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 89.625,88 TL, b-kefil …’ dan 6.767,00TL asıl alacak ve 65.848,18 TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 72.615,18TL ve de c-kefil …’ dan 3.167,00 TL asıl alacak ve 30.881,32TL da temerrüt faizi olmak üzere toplam 34.048,32 TL alacaklı bulunduğunun hesaplandığı ve asıl alacaklar üzerinden %22 (avans faizinin 2 katı) temerrüt faizi istenebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen dosya kapsamıyla uyumlu gerekçeli ve denetime olanaklı bulunan (kök rapordaki maddi hata dışında) 16.09.2019 tarihli bilirkişi raporuna ve de 23.12.2019 tarihli rapordaki açıklama ve hesaplamaya itibar edilmiştir.
Mahkememizce itibar edilen raporlarda açıklandığı üzere …’ye devrolunan … A.Ş. ile … ile akdedilen ve diğer davalılar ve …’ ın müteselsil kefil oldukları genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, …’ ın 3.167,00TL ve de …’ ın 6.767,00TL limitle müteselsil kefil oldukları, 8.473,28TL borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek, …’ ın 07.07.2000 ve de …’ ın 26.07.2000 tarihinde temerrüde düşürüldükleri anlaşılmış ve bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davalı kefillerin takip tarihi itibariyle davacıya borçlu oldukları anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden ve kendi aralarında tahsilde tekerrür etmemek üzere davanın kısmen kabulü ile itirazlarının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %22 temerrüt faiz uygulanmasına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM/ Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacı tarafından davalı …’a karşı dava açılmış ise de davalının yargılama süresinde vefat ettiği ve mirasçıları tarafından mirasın reddedildiği subuta erdiğinden bu davalı bakımından davanın PASİF HUSUMETTEN REDDİNE,
2-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Kendi aralarında tahsilde tekerrür etmemek üzere
A) Davalı …’ın … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 6.767,00 TL asıl alacak, 65.848,18 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 72.615,18 TL için İPTALİNE,
Asıl alacak olan 6.767,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda ticari temerrüt faizinin 2 katı ( yıllık %22’yi geçmemek üzere) oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
B) Davalı …’ın … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazının 3.167,00 TL asıl alacak, 30.881,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.048,32 TL için İPTALİNE,
Asıl alacak olan 3.167,00 TL ye takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda ticari temerrüt faizinin 2 katı ( yıllık %22’yi geçmemek üzere) oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
C)Nakdi alacağın kabul edilen kısmının %20’si olan 14.523,00 TL icra inkar tazminatının (davalı …’ın 6.809,60 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.960,34 TL nispi karar harcından (davalı … 2.325,84 TL harçtan sorumlu olmak üzere) davalılar … ve …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.239,97 TL (davalı … 5.107,25 TL vekalet ücretinden sorumlu olmak üzere) davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.211,40 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.791,68 TL yargılama giderinin (davalı … 840,09 TL yargılama giderinden sorumlu olmak üzere) davalılar … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/02/2020

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 0,00TL
Karar Harcı : 7.286,19 TL
Noksan Harç : 7.286,19 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.230,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.850,00 TL
Posta Giderleri : 361,40 TL