Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1785 E. 2018/79 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1785
KARAR NO : 2018/79

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/12/2014
KARAR TARİHİ : 05/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/08/25012 tarihinde müvekkili …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracıyla seyir halindeyken ters yönden gelen dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresinde … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada dava dışı sürücünün asli kusurlu olduğu ve müvekkilinin kaza nedeniyle yaralandığını, olayla ilgili … C. Başsavcılığının … nolu dosyasında soruşturma yürütüldüğünü ve … k sayılı kararla soruşturmaya yer olmadığı yönünde karar verildiğini, kazaya karışan karşı taraftaki aracın trafik sigortası olmadığından bu zarardan davalı Güvence Hesabının sorumlu olduğunu belirterek zararın tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün bulunduğu anda artırılmak üzere HMK 107.maddesi gereğince belirsiz alacak davası olmak üzere asgari 1.000 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
TALEBİN ARTTIRILMASI /
Davacı vekili 12/01/2018 tarihli dilekçesi ile 1000 TL’lik tazminat isteminin 26.475,69 TL arttırarak toplam 27.475,69 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiş ve arttırdığı kısım yönünden peşin harcı ikmal ederek buna ilişkin aynı tarihli makbuzu dosyaya ibraz etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan araçların kusur oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınacak raporla ortaya konulmasını, aktüer bilirkişi tarafından maluliyet tazminat alacağının olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun zorunlu trafik sigortasındaki limitle ve sigortası olmayan araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı bulunduğunu, ayrıca davadan önce temerrüt oluşmadığından faizin dava tarihinden itibaren istenebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
… C. Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyası ve bu soruşturma sonucunda … K sayılı 30/10/2012 tarihli takipsizlik kararı, kazadaki kusur oranlarını yönünden Adli Tıp Kurumu trafik ihtisas Dairesinin 21/12/2015 tarihli raporu, davacının maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 01/11/2017 tarihli raporu, dosya içine sağlanmış ayrıca tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiden rapor alınarak tüm deliller toplanmıştır.
Dava, çift taraflı trafik kazası nedeniyle uğranılan maluliyet zararının tazmine ilişkindir.
Davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile dava dışı ve trafik sigortası olmayan motosikletin çarpışması sonucu 04/08/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı anlaşılmaktadır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 21/12/2015 tarihli raporunda; karşı taraftaki motosiklet sürücü dava dışı …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğu açıklanmıştır.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 01/11/2017 tarihli raporunda da, bu kaza sonucunda davacının %3 oranında malul olduğu belirtilmiştir.
Dosyadaki tüm deliller, kusur ve maluliyet raporu dikkate alınarak davacının sürekli iş göremezlik zararının hesaplanması bakımından aktüer bilirkişiden rapor alınmış ve 10/01/2018 tarihli raporda özetle, kazanın meydana geldiği tarih dikkate alınarak PMF yaşam tablosundaki formüle göre davacının maluliyet zararının 27.475,69 TL olduğu açıklanmıştır.
Mahkememizce dosyadaki delillerle uyumlu ve yerleşik Yargıtay kararlarına göre PMF yaşam tablosu da dikkate alınarak davacının maluliyet zararı nedeniyle isteyebileceği tazminatı belirleyen aktüer raporuna itibar edilmiştir.
14/08/2012 tarihinde davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile dava dışı motosiklet sürücüsü …’in karıştıkları kazada karşı taraftaki sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı, bu kaza nedeniyle davacının %3 oranında malul kaldığı, %100 kusurlu olan sürücünün kullandığı motosikletin zorunlu trafik sigortasının olmadığı, bu nedenle yasa gereği davacının zararından Güvence Hesabının sorumlu olduğu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin 225.000 TL olup dosyada mevcut bulunan ve mahkememizce itibar edilen aktüer raporunda açıklandığı üzere davacının maluliyeti nedeniyle isteyebileceği tazminat miktarının 27,475,69 TL olup, limit altında kalan bu tazminatın Güvence Hesabından istenebilir olduğu, davadan önce davalının temerrüdüne ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı dosya içeriği ile sabit bulunduğundan, temerrüdün dava tarihi itibariyle oluştuğu anlaşılmakla, 27.475,69 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Her ne kadar davalı taraf aktüer raporuna karşı itirazında, tazminat hesabında … yaşam tablosunun dikkate alınması ve tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürmüşse de; kazanın 04/08/2012 tarihinde meydana geldiği, … yaşam tablosuna göre hesap yapılması gerektiğine işaret eden Zorunlu Trafik Sigortası Poliçe Genel Şartlarının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girdiği, dolayısıyla 01/06/2015 tarihinden önce meydana gelen kaza nedeniyle oluşan zararın tespitinde … yaşam tablosu verilerinin uygulanamayacağı, kaza tarihi ve yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alındığında PMF yaşam tablosunun esas alınması gerektiği, ayrıca davacının elinden yaralandığı, maluliyetinin sol el bileğinden kaynaklandığının açık olması karşısında kast takıp takmamasının neticeye bir etkisinin olamayacağı ve dosyada bulunan Adli Tıp Kurulunun Trafik Dairesince düzenlenen raporda davacı sürücüye atfedilebilecek hiçbir kusurun bulunmadığının tespiti karşısında davalı tarafın müterafik kusur indirimi yapılması yönündeki ayrıca … yaşam tablosunun esas alınması gerektiğine ilişkin itirazları yerinde görülmemiş ve yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
27.475,69 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.876,86 TL nispi karar harcından, 25,20 TL peşin harç ile 90,42 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 1.761,24 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.297,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.011,50 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç, 90,42 TL ıslah harcı toplamı 1.127,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi üzerine yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.05/02/2018

KATİP …

HAKİM …