Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1674 Esas
KARAR NO : 2019/84
DAVA : Ticari Vedia Sözleşmesinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 27/11/2014
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Vedia Sözleşmesinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili … Ltd. Şti.’nin … Büyükşehir Belediyesinden 20 yıllık süreyle yap-işlet-devret modeliyle alıp inşaa ettiği petrol istasyonunu işletirken, davacı müvekkili … Ltd. Şti. İle davalı … A.Ş. Arasında 2 tarihinde akaryakıt istasyonu yönetim sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 2.2 ve 2.3 maddeleri kapsamında 16/05/2011 tarihinden itibaren petrol istasyonunun fiilen davalı tarafından işletildiğini, davalı tarafından bu istasyonun işletilmesinden kaynaklanan her türlü KDV, vergi, SGK, Resmi kurumlara yapılacak ödemeler ve başkaca vergi ve ödemelerin davalı … A.Ş. Tarafından üstlenildiğini, keza sözleşmenin 2.6 ve 2.7 maddeleri ile de istasyonda çalışacak bütün personeli davalıya bağımlı çalıştırılacağının öngörüldüğü, bu kapsamda anılan tarihten itibaren istasyondaki tüm nakit ve kredili satışların ve tahsilatların davalı tarafından yapıldığını, ancak davalının sözleşme ile yükümlendiği edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle 28/07/2012 tarihli sözleşme kapsamında davalının ödemesi gerekipde ödemediği 162.000,00 TL birikmiş vergi, SSK borçları ve faizlerinden kaynaklanan alacaklarının %4 akdi faiziyle birlikte ve 2014 yılı ekim ayından bakiye 13.000,00 TL avans/kira alacağının dava tarihinden itibaren %4 akdi faiziyle birlikte, 26/11/2014 tarihinden davacı tarafından ödenen 641,26 TL birikmiş su borcunun aylık %4 akdi faiziyle birlikte ve davacı adına kayıtlı olan 1229168 nolu elektrik aboneliği üzerinden kullanılan elektrik enerjisi nedeniyle birikmiş 2.591,00 TL’nin dava tarihinden itibaren aylık %4 akdi faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacının “…” adresindeki istasyonu yap-işlet-devret modeliyle 20 yıllığına … … Belediye başkanlığından kiraladığını ve bu yerde otogaz satmak amacıyla davalıyla aralarında 16/05/2011 tarihinde bayilik sözleşmesi akdedildiğini, akabinde bu sözleşmenin mütemim cüzü olarak taraflar arasında “ortaklık sözleşmesi” imzalandığını, ortaklık sözleşmesi ile davacı müvekkilin ortaklık payının %0,5 davalının %50, dava dışı …’in payının ise %49,5 olarak kararlaştırıldığı, esasen davacı tarafından istasyon üzerindeki haklarının yap-işlet-devret sözleşmesi gereği 3.kişilere devredilmemesi nedeniyle işletmede %0,5 gibi pay sahibi gösterildiğini, esasen petrol istasyonunun davalı … A.Ş. Ve dava dışı … hesabına işletildiğini, bu sözleşme kapsamında istasyonun sevk ve idaresinin haricen davalı şirkete devredildiğini ve davalı şirket tarafından istasyonun işletilmeye başlandığını, bu şekilde istasyonun davalı ve 3.kişi … tarafından işletilmeye başlanmasından sonra davacının 3.şahıslara olan bir kısım ticari borçları nedeniyle petrol istasyonundaki mallar haczedilmesin diye, davacı ile davalı arasındaki muaza sözleşmesi gereği herhangi bir sebep belirtilmeden davalı tarafından davacı aleyhine 25/10/2011 tarihinde … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 300.000,00 TL asıl alacağın tahsili için icra takibi başlattığını ve takibin kesinleştiğini, ancak takibe konu borç gerçek bir borç olmadığından tespitini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
ASIL DAVA
Davalı vekilinin dava dilekçesine karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 28/07/2012 tarihinde akaryakıt işletme sözleşmesi imzalandığını, bu konuda herhangi bir ihtilafın olmadığını, ancak davacının başından beri sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ifa etmemesi nedeniyle sözleşmenin başından itibaren yürürlüğe girmediğini, işletme sözleşmesi kapsamında davacı tarafından sözleşmenin amacı doğrultusunda tam yetkili vekaletnamenin çıkarılarak davalıya verilmesi gerektiği halde verilmediğini, vekaletname çıkarılmadığı içinde davalı tarafından istasyonun işletilemediğini, işletme sözleşmesinde belirtilenin aksine istasyonun fiilen ve resmi olarak davacı şirket temsilcisi … tarafından yönetilip idare edildiğini ve işletmenin zarara uğratıldığını, tüm resmi işlemlerin davacı şirket temsilicileri tarafından imzalanmış olmasının istasyonun fiilen davacı tarafından işletildiğinin açıkça ortaya koyduğunu, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; taraflar arasındaki sözleşmeler gereği müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu olmadığı gibi müvekkilinin davacıdan icra takip dosyasında ve 31/12/2011 tarihli noter ihtarnamesinde belirttikleri gibi alacaklı olduğundan ve davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında 28/07/2012 tarihinde akdedilmiş olan “Akaryakıt İstasyonu Yönetim Sözleşmesi” isimli sözleşme nedeniyle davalının ödemesi gerekipde ödemediği vergi ve SGK borçları ile ödenmeyen bakiye kira alacağı, ödenmiş bulunan su bedeli, ödenmemiş olan elektrik borcunun tespiti ile aylık %4 akdi faizi ile birlikte tahsili davasıdır.
Karşı dava ise, İİK m.72/3 kapsamında icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde olmak kaydıyla davacı ile davalı arasında akdedildiği iddia olunan muaza sözleşmesi kapsamında davalının, davacı aleyhine … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden başlattığı icra takibine konu borç bakımından borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Dava dosyası incelendiğinde davacının “…” adresinde kurulu bulunan Petrol istasyonunun 3.kişi … Büyükşehir Belediye Başkanlığından yap-işlet-devret modeliyle kiralayarak işlettiği görülmektedir.
Davacının işletmekte olduğu bu petrol istasyonu bakımından dava dışı … A.Ş. İle akaryakıt temini bakımından bayilik sözleşmesi akdettiği ve aynı istasyonda pazarlanmak üzere davalı şirketlede otogaz bakımından bayilik sözleşmesi akdettiği görülmektedir.
Bilahare davacı ile davalı arasında akdedilen ve esas davanın dayanağını oluşturan 28/07/2012 tarihli “Akaryakıt İstasyonu Yönetim Sözleşmesi” başlıklı sözleşme incelendiğinde; davacı … Ltd. Şti.’nin işletmekte olduğu istasyonun işletilmesini davalı şirkete bıraktığı (m.2.1), yönetim sözleşmesi süresince akaryakıt istasyonu, lisans, vergi mükellefiyeti ve tüm diğer işlemlerin davacı … Ltd. Şti. adına devam edecek şekilde yönetileceği ve tüm işletme giderleri, ücretler sigorta primleri, KDV ve kurumlar vergileri, muhtasar vergileri gibi istasyonun işletilmesiyle ilgili özel ve kamuya ödenmesi gereken bütün ödeme ve harcamaların istasyon gelirinden sağlanacak olduğu (m.2.2), 16/05/2011 tarihinden itibaren istasyonun işletilmesinden kaynaklanan giderlerin ve vergilerin işletme hasılatından ödenecek olduğu ve davalı …’ın bu ödemeleri süresinde olarak davacı … adına gerçekleştirecek olduğu (m.2.3.), davacı … Ltd. Şti. ile davalı … arasında akdedilmiş olan LPG/Otogaz alımı sözleşmesinin bayilik sözleşmesindeki kayıt ve şartlarla mer’i olmaya devam edeceği (m.2.4.), keza davacı … ile 3.kişi … A.Ş. Arasında yapılmış olan madeni yağ ve diğer emtia alım sözleşmesinin devam edecek olduğu (m.2.5-2), sözleşme kapsamında istasyonun … A.Ş. tarafından yönetilecek olduğu, davalı … A.Ş.’nin işletmeyi sürdürebilmesi için davacı … Ltd. Şti.’nin işletenin gerektirdiği bütün yetkileri içeren vekaletnameyi düzenleyerek davalı … A.Ş.’ye vermesi gerektiği (m.2.6), istasyonun işletilmesinden elde edilecek hasılat ile öncelikle … A.Ş. ve … Ürünleri A.Ş.’den satın alınacak LPG, akaryakıt ve diğer emtia bedellerinin ödenecek olduğu, bu nedenle istasyonda kullanılan pos cihazları üzerinden yapılacak işlemlerle ilgili tahsilatları, … A.Ş. ve … A.Ş. hesaplarına günlük olarak virman yapılması için davacı … Ltd. Şti. tarafından bankalara gerekli talimatın ve bu hususta … A.Ş. tarafından gösterilecek personele en geniş kapsamlı vekaletnamenin verilecek olduğu, artan hasılattan personel giderleri ve diğer işletme giderlerinin karşılanacak olduğu(m.2.7), davacı … Ltd. Şti.’nin sözleşme süresince istasyondaki fiili ve hukuki işleyişi herhangi bir şekilde müdahalede bulunmayacak olduğu (m.2.8-1), davalı … A.Ş.’nin istasyonu işletirken … Ltd. Şti. ile … Belediye Başkanlığı arasında akdolunmuş olan anlaşma hükümleri ile LPG ve petrol piyasaları kanunu kapsamında mer’i mevzuata uymakla yükümlü olduğu(m.2.9), istasyonun davalı … tarafından yönetilmesi esnasında ve sonrasında 3.kişi … tarafından … Ltd. Şti.’ne çekilmiş … tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile ileriki zamanlarda yine 3.kişi … A.Ş. tarafından çekilecek ihtarnameler kapsamındaki sorumluluğun tamamen … A.Ş.’ye ait olduğu, 3.kişi … A.Ş.’ye yönelik taahhütlerin yerine getirilmemesi nedeniyle davacı … Ltd. Şti.’nden talebi mümkün bütün cezai şart ve taleplerin davalı … tarafından yerine getirilecek olduğu(m.2.10), istasyonun işletilmesi için yapılması zorunlu sigorta poliçelerinin davalı … A.Ş. tarafından istasyondan elde edilecek hasılattan karşılanmak suretiyle sağlanacak olduğu bu yükümlülüğe aykırı nedenlerden dolayı oluşan zarar ile ziyandan davalı … A.Ş.’nin sorumlu olduğu(m.2.11), istasyonun davalı … A.Ş. tarafından yönetilmeye başlandığı 16/05/2011 tarihinden itibaren istasyonda çalıştırılan/çalıştırılacak personelin maaşları, özlük hakları, istasyonun çalıştırılması esnasında istasyona, 3.kişilere, tüzel kişilere, kurumlara verilecek zarar ve ziyandan kaynaklanan davalarda ve istasyon yöneticilerinin, personelinin … Ltd. Şti.’ye açacağı işçi ücret alacakları ve tazminat davalarında her türlü sorumluluğun … A.Ş.’ye ait olacağı ve … A.Ş.’nin bu ödemeleri süresinde olmak kaydıyla istasyonun hasılatından … adına gerçekleştirecek olduğu(m.2.12), … A.Ş.’nin istasyonu fiilen yönetmekte olduğu dönemden ve münhasıran istasyonun işletilmesinden kaynaklanan tüm dava, icra ve personelin hak arama girişimlerinden oluşacak talep ve tazminatlardan … A.Ş.’nin sorumlu olduğu, bu kapsamda personel giderlerinin ve işletme giderlerinin … A.Ş. tarafından işletme hasılatından öncelikle ödenmesi gerektiği(m.2.13), … A.Ş. ‘nin istasyondaki bakım onarım ve yenileştirmeyi yapmaya münferiden yetkili olduğu ve bu faaliyetlerden kaynaklanan giderlerin hasılattan ödenecek olduğu(m.2.14), istasyonun kullanma sözleşmesi, vergi sicili, belediye, sigorta ve ticaret sicili kayıtları, EPDK lisansı, işletme ruhsatları ve diğer izin ve ruhsatlar … Ltd. Şti. adına kalacak olsa bile istasyonun yönetim hakkının münhasıran … A.Ş.’ye ait olduğu ve … A.Ş.’nin bu kapsamda tek başına karar alma hakkına sahip olduğu(m.2.15), … 7. İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasına konu alacak bakımından alacaklı görünen … A.Ş.’nin henüz herhangi bir alacak-borç ilişkisinin olmadığı ancak cari hesapların teminatı olduğuna dair protokolün geçerli olmaya devam edecek olduğu (m.2.16), sözleşmenin 01/07/2016 tarihinde sonlanacak olduğu ancak istasyonun … Ltd. Şti. Tarafından kullanılmaya devam etmesi halinde bu kullanımın fiilen ve hukuken sona ereceği tarihe kadar … A.Ş.’nin istasyonu yönetme hakkına sahip olacağı (m.3.1), 01/07/2016 tarihinden önce doğrudan ve dolaylı olarak … Ltd. Şti.’nden kaynaklanmayan, mücbir nedenler, resmi kurumlar ilgili bakanlık veya müdürlüklerin istasyonun ruhsatını iptal etmesi nedeniyle istasyonun fiilen işletilme olanağının ortadan kalkması halinde sözleşmenin belirlenen süreden önce sona erecek olduğu hallerde … A.Ş.’nin davacı … Ltd. Şti’nden herhangi bir bedel ve tazminat talep etme hakkı olmadığı gibi verdiklerini de geri isteme hakkı olmadığı, bu şekilde … A.Ş.’nin yasal satış imkanının ortadan kalkması halinde … A.Ş.’nin kâr payı avansı ödemesine son verileceği, aksi bir durumda sözleşmenin … Ltd. Şti. tarafından haksız olarak feshedilmesi kapsamında işlem yapılacağı(m.3.2), … Ltd. Şti’nin … A.Ş. kayıtlarına göre halen … A.Ş.’ye 270.000,00 TL borçlu göründüğü, bu tutarın … A.Ş. Tarafından satış destek primi olarak … LTD. Şti.’ne hediye edilmiş olduğu, bu tutarın … Ltd. Şti.’nin … A.Ş.’ye yönelik olarak düzenleyeceği satış destek primi faturaları ile sözleşme süresi içerisinde mahsup edilecek olduğu, sözleşme süresinin bitmesine kadar bu yolla mahsuplaşmanın sağlanamaması halinde bakiye miktarın … A.Ş. Tarafından sözleşmenin haksız fesih hali hariç … Ltd. Şti.’nden talep edilemeycek olduğu(m.4.1), … A.Ş.’nin 01/08/2012 tarihinden itibaren elde edilecek işletme hasılatından … San. Ltd. Şti.’nin en büyük hissedarı …’na her ay kâr payı avansı olarak 14.000,00 TL ödeme yapacağı, bu avansın hiçbir şekilde sözleşme süresi boyunca 14.000,00 TL’nin (ondörtbinlira) altında olmayacaktır ve 4.3.’te belirtilen cezai şartın dışında sözleşme yürürlükte kaldığı müddetçe istasyonun zarar etmesi ve başkaca gerekçelerle geri talep edilemeyecek olduğunun (m.4.2) hüküm altına alındığı görülmektedir.
Sözleşmenin içerik olarak ve özellikle 4.1 maddesi ile davacı ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesinden kaynaklanan 270.000,00 TL borcun işbu sözleşmenin imzalanmasından sonra doğacak olan kira bedeli ile davacının davalıya keseceği satış destek primi ile mahsup edilecek olmasının kararlaştırılması ve sözleşmenin 4.2.maddesi ile de davalının 01/08/2012 tarihinden itibaren işletme hasılatından her ay kâr payı avansı olarak 14.000,00 TL ödeyecek olmasının kararlaştırılmış olması nazara alındığında sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın 357.maddesinin “ürün kirası kiraya verenin, kiracıya ürün veren birşeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir. Ürüne katılmalı kira, kira bedelinin devşirilecek ürünün belli bir oranı olarak kararlaştırıldığı ürün kirasıdır. Bu oran sözleşme ile kararlaştırılmamışsa yerel adete göre belirlenir.” şeklindeki hükmü kapsamında alt kira sözleşmesi niteliğinde ürün kira(hasılat kirası) sözleşmesi veya direkt olarak işletme kirası niteliğinde olduğu görülmektedir.
Nitekim davacı vekili de dava dilekçesinin sonuç ve istem bölümünün 2.bendinde “2014 yılı Ekim ayından bakiye kalan 13.000,00 TL avans/kira alacağımızın dava tarihinden itibaren sözleşmede kararlaştırılan aylık %4 akdi faiz oranıyla tahsiline” şeklinde talepte bulunarak esasen bu sözleşmenin bir kira sözleşmesi olduğunu kabul etmiş olmaktadır.
Esasen taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin doğrudan kira sözleşmesi olarak isimlendirilmesi yerine “Akaryakıt İstasyonu Yönetim Sözleşmesi” isimli sözleşme olarak nitelendirilmesinin sebebi davacı ile 3.kişi belediye arasında akdedilmiş olan yap-işlet-devret sözleşmesi niteliğindeki kira sözleşmesi ile davacının bu yeri başka birine alt kiracı olarak kiralamasının yasak olmasıdır. Kaldı ki hakim hukuki ilişkinin tasvifinde tarafların beyanıyla bağlı değildir.
6100 sayılı HMK’nın m.4 ile kira sözleşmelerinden kaynaklanan tüm uyuşmazlıklar bakımından Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu hüküm altına alınmış olması karşısında esas davaya konu uyuşmazlık bakımından İstanbul Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle görev dava şartı yokluğu nedeniyle esas dava bakımından davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava bakımından ise somut olaya bakıldığında; davacı ile davalı arasında düzenlenen 27/10/2011 tarihli protokolün “… 7. İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasıyla takip alacaklısı … Tic. A.Ş.’nin borçlu … Nak. İnş. Tur. Tic. Ve San. Ltd. Şti. Aleyhine başlatmış olduğu icra takibi taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinin teminatını oluşturmak üzere başlatılmıştır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiği tarihte borçlu … Tic. Ltd. Şti.’nin … Petrol Ürün. San ve Tic A.Ş. ‘ye herhangi bir borcunun bulunmaması halinde söz konusu icra dosyasıyla ilgili herhangi bir işlem yapılamayacak ve takip alacaklısı borçlu şirkete her türlü alacağını tam ve eksiksiz aldığı ve … Esas sayılı icra dosyasında herhangi bir alacakları olmadığı yönünde ibra verecektir. İşbu tutanak 2 nüsha olarak hazırlanmış olup aşağıda imzası bulunan şahıslar adına imzalanmıştır.” şeklindeki hükmü ile bu protokolün imzalanmasından sonra 28/07/2012 tarihinde düzenlenen ve esas davanın dayanağını teşkil eden “Akaryakıt İstasyonu Yönetim Sözleşmesi”‘nin 2.16.maddesinin “… 7. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasındaki alacaklı … A.Ş.’nin henüz herhangi bir alacak-borç ilişkisinin olmadığı, ancak cari hesapların teminatı olduğuna dair protokol geçerli olmaya devam edecektir”şeklindeki hükmü birlikte değerlendirildiğinde 28/07/2012 tarihli sözleşmenin 27/10/2011 tarihli protokolden daha sonra düzenlenmiş olması karşısında, 27/10/2011 tarihli protokol sözleşme hükmü kapsamında geçerliliğini sürdürmekle birlikte 28/07/2012 tarihli sözleşmenin daha sonra düzenlenmiş olması nedeniyle tarafların hak ve yükümlülüklerinin 27/10/2011 tarihli protokol hükümleri ve fakat 28/07/2012 tarihli sözleşme hükümlerine aykırı olmamak kaydıyla tespit edilmesi gerekmektedir.
Sözleşmenin 4.1.maddesi ile tarafların otogaz bayilik sözleşmesinden kaynaklanan borcu bu hüküm anlamında tasfiye edilmiş olmakla sözleşmenin 2.16.maddesi ele alındığında … 7. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına konu borcun taraflar arasında akdedilen 28/07/2012 tarihli sözleşmenin carisini teminen ika edilmiş bir takip olduğu sonucuna varılmaktadır.
Dolayısıyla … 7. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu borç ve alacak durumu da taraflar arasında 28/07/2012 tarihinde düzenlenen “Akaryakıt istasyon yönetim sözleşmesi” başlıklı ve ancak ürün kirası niteliğindeki ilişkiden kaynaklanan cari hesabın tasfiyesi neticesinde tarafların alacak ve borç durumları ortaya çıkacaktır. Bu nedenle birleşen dosyaya konu menfi tespit davasıda esas itibariyle taraflar arasında akdedilmiş olan 28/07/2012 tarihli hasılat kirası niteliğindeki sözleşmeye konu hak ve borçların tasfiyesi neticesinde sonuca bağlanabilecektir. Bu yönüyle menfi tespit davasıda doğrudan kira sözleşmesi ile alakalı hale gelmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 4.maddesi düzenlenmesi ile kira sözleşmeleri bakımından Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli kabul edildiğinden birleşen dava bakımından da mahkememizin görevsiz ve ancak Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu nedenlerden işbu dava ve birleşen dava bakımından İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görev – dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
İşbu dava ve birleşen dava bakımından İstanbul Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan görev – dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın GÖREVLİ İSTANBUL SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
HMK 331/2. maddesi uyarınca, harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/02/2019
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır