Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1583 E. 2019/484 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1583
KARAR NO : 2019/484

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 30/12/2010
KARAR TARİHİ : 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan esas ve birleşen davada yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki sözleşmenin Rekabet Kurumunun tebliği ve kararları doğrultusunda ön görülen zamandan önce 18.09.2010 tarihi itibari ile 2002/2 sayılı tebliği ile ön görülen grup muafiyetinin dışında kalarak sonlandığını bu nedenle davalının gerçekleşmeyen anlaşma sürelerine ilişkin olmak üzere sağladıkları kazanımları faizleri ile birlikte müvekkili şirkete iade etme yükümlülüğünün olduğunu, geçerli bir sebep olmadan yada başta geçerli olupta sonradan geçersiz hale gelen bir sebebe dayanarak ifa edilmiş edimlerin karşılıklı ve eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayandığını, haklı bir sebep olmaksızın başkasının mal varlığından istifade ederek kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunluluğu olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu, sebepsiz zenginleşen davalının temerrüt halinde bulunduğunu, intifa terkin işlemi terkin harcı ve ilgili masrafların davalı malikler nam ve hesabına müvekkili şirket tarafından ödendiğini belirterek 219.261,60 TL terkin harcı ile istasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı gibi ödeme kalemlerinden geçersiz hale gelen bakiye süreye isabet eden 100.303,02 TL’nin iktisap tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı yana hiç bir borcu bulunmadığını davacı yandan alacağı olduğunu davacı tarafça terkin harcının ve intifa bedelinin ödenmediğini, müvekkili şirkete ait akaryakıt istasyonu için tüm yatırımın müvekkili tarafından yapılıp bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, talep hakkının zaman aşımına uğradığını Rekabet Kurulunun kararının müvekkili şirketi değil davacı … hedef aldığını, akaryakıt dağıtım şirketlerinin tekel kurmalarını ve sömürü yapmalarını engellemeyi amaçladığını, HK. gereğince terkin işleminin temelde davacı yan tarafından istenmesi ve onun lehine olması sebebiyle terkin harcının talep edilmesinin mümkün olmadığını, taleplerin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki Akaryakıt Bayiliğinden dolayı davalı şirketten 4 adet faturadan kaynaklı 46.115,59 TL alacaklarının bulunduğunu davalı şirkete … 4. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile ödenmesinin bildirildiğini ancak ödeme yapılmadığını belirterek 46.115,59 TL alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile akdedilen bayilik sözleşmesinin 18.09.2010 tarihi itibari ile fesh edildiğini ve yeni sözleşme imzalanmadığını davacı tarafça daha sonra 24.09.2010 tarihinde keşide edilen ihtarname ile LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesini de feshettiğini dava konusu edilen faturalardan kaynaklanan alacağın cari hesaba kaydedildiğini ve fesihten sonra davacıya kesilen faturalardan kaynaklanan alacağa mahsup edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Esas ve birleşen davada, Kapatılan … 39. ATM’ce yapılan yargılama sonucunda 2011/201 E- 2013/21 K sayılı 13/02/2013 tarihli kararla, esas davanın kısmen kabulü ile 219.261,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine, birleşen davanın reddine karar verildiği, kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 26/06/2014 tarihli kararıyla ” … 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-birleşen dosya davacısı … Turz. A.Ş. vekilinin temyiz-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-birleşen dosya davacısı … Turz. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl dava yönünden davacı … A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Dava konusu akaryakıt istasyonuna davacı tarafça bedeli ödenerek yapıldığı ileri sürülen satış hizmet binası inşaatı bedeli ve elektrik sistem bedeli yönünden bu yatırımların kalıcı yatırım kapsamında olup olmadığı, halen davalı tarafından kullanılıp, kullanılmadığı ve böylece davalı taşınmazına artı değer katıp katmamasına göre davalının sebepsiz zenginleşmesinin bulunup bulunmadığı hususlarında mahkemece mahallinde keşif yapılarak ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir…. (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-birleşen davacı … Turz. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı-birleşen davalı … A.Ş. yararına BOZULMASINA,….” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozularak gönderilmiş, bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Birleşen davada verilmiş olan red kararına karşı tüm temyiz itirazlarının reddedilmesi nedeniyle, birleşen davada verilen red kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Esas davada da, 219.261,00 TL terkin harcının, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ilişkin kısmın kesinleştiği ve bozma kararının sadece sabit yatırım bedellerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce bozma konusu yapılan sabit yatırım bedeli yönünden araştırma ve inceleme yapılmıştır.
Uyulan bozma kararı çerçevesinde akaryakıt istasyonunun bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak 29/12/2015 tarihli rapor ve 18/08/2016 tarihli ek rapor alınmış, ancak alınan bu raporların, dosyaya ibraz edilen deliller ve bozma kararının içeriğine aykırı olup, hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle yeniden … ATM’ye talimat yazılarak daha önceki bilirkişiler dışındaki uzman kişiler eşliğinde keşfen inceleme yapılmak suretiyle rapor tanzim edilmesi istenmiş ve talimat mahkemesince yapılan keşfen inceleme sonucu 14/09/2018 tarihli raporun alındığı anlaşılmıştır. Anılan bu raporda özetle; “dava konusu tesisin saha tanzimi için yapılan işlerin (beton sahasının hazırlanması, beton dökülmesi) serbest piyasaya rayiç değerinin KDV hariç 200.925,00 TL, beton alanının sökülmesi bedelinin 34.200,00 TL olduğu, taraflarca imzalanan 21/08/2008 tarihli istasyon iyileştirme işleri keşif listesinde bulunan işlerin bedelinin KVD hariç 93.639,25 TL miktarında bulunduğu, esas davada davalı …Ş. tarafından … A.Ş.’ye istasyon geliştirme ve iyileştirme bedeli olarak KDV hariç 90.000,00 TL, KDV’si ile birlikte 106.200,00 TL bedelli 27/10/2008 tarihli faturanın düzenlendiği, istasyon iyileştirme işleri adı altında yapılan bu imalatların tesisten sökülmesi halinde tekrar kullanılamayacağı, kalıcı yatırım kapsamında olup, davalı tarafından kullanıldığı ve dava konusu taşınmaza değer kattığı, davalı tarafından bu işlerin yaptırılarak davacıya fatura edildiği, elektrik işleriyle ilgili yapılan imalatların tespit edilemediği gibi 21/10/2008 tarihli keşif özeti içinde de elektrik imalatlarına yönelik bir kalemin bulunmadığı” açıklanmıştır.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin Rekabet Kurulu kararı çerçevesinde süresinden önce geçersiz hale gelmesi nedeniyle, sabit yatırım bedelinin geçersiz kalan süreye tekabül eden kısımının güncellenmiş değerinin tespitine yönelik mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 06/03/2019 tarihli raporda ise; “istasyon iyileştirme ve geliştirme bedelinin, davalı tarafından istasyon iyileştirme ve geliştirme bedeli adı altında davacı adına düzenlenen KDV hariç 90.000,00 TL fatura bedeli olarak olduğu kabul edildiğinde, sözleşmenin geçersiz kalan 18/09/2010-09/10/2011 dönemine tekabül eden miktarının 19.025,19 TL olup, bu bedelin dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin 24.599,16 TL, istasyon iyileştirme, sabit yatırım bedelinin, taraflar arasında imzalanan iyileştirme işleri keşif listesinde belirtilen 93.639,25 TL olarak kabul edilmesi halinde ise, geçersiz kalan süreye tekabül eden kısmının 19.794,50 TL olup, bu bedelin dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerinin de 25.951,32 TL olarak hesaplandığı” açıklanmıştır.
Mahkememizce sabit yatırım bedelleri yönünden sözleşmenin geçersiz kalan süresine tekabül eden kısmının dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerini tespit eden 06/06/2019 rapordaki açıklamalara itibar edilmesi mümkün görülmemiştir. Nitekim mahkememizce uyulan bozma kararında, dava konusu akaryakıt istasyonuna davacı tarafça bedeli ödenerek yapıldığı ileri sürülen sabit yatırımların kalıcı yatırım kapsamında olup olmadığı ve halen davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve böylece davalı taşınmazına artı değer katıp katmamasına göre davalının sebepsiz zenginleşmesinin bulunup bulunmadığının mahallinde keşif yapılıp, tespit edilerek buna göre karar verilmesi gerektiğine işaret edildiği, bu çerçevede talimat yoluyla alınan 14/09/2018 tarihli raporun bozma gereklerini karşılayan, gerekçeli ve denetime olanaklı bulunduğu, bu nedenle mahkememizce benimsendiği, davacı tarafından, davalının maliki olduğu ve sözleşme süresince davalı tarafından işletilen akaryakıt istasyonun bulunduğu taşınmaza davalı tarafından yaptırılan idari hizmet binası yapımı ve beton dökümü işlerine ilişkin bedelin davacıya fatura edildiği ve bu fatura bedelinin davacı tarafından davalı şirkete ödendiği, sözleşmenin sona ermesinden sonra davalı tarafından başka dağıtım şirketiyle yapılan bayilik sözleşmesi çerçevesinde halen akaryakıt istasyonu olarak işletildiği, diğer bir anlatımla bedeli davacı tarafından ödenen sabit yatırımların davalı tarafından kullanıldığı ve bu yatırımların davalı taşınmazına değer kattığı ve bu haliyle davalının yapılan yatırım bedeli kadar sebepsiz zenginleştiği, kalıcı yatırımların dava tarihi itibariyle rayiç değerinin 200.925,00 TL olduğu, ancak davacı tarafın sabit yatırım bedeline ilişkin talebinin 100.303,02 TL olduğu anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereğince 100.303,02 TL sabit yatırım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, esas davada mahkememizce verilen ilk kararda, terkin harcının davalıdan tahsiline ilişkin kısmı ile birleşen davanın reddine ilişkin kararın kesinleştiği, zira bozma konusu yapılmadığı, esas davada sabit yatırıma ilişkin talep yönünden kararın bozulduğu, bu çerçevede yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, davalının maliki olduğu taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonunun halen aynı amaçla kullanıldığı, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde davalı tarafından yaptırılan ancak bedelinin davacı tarafından ödendiği idari hizmet binası ve beton dökümüne ilişkin sabit yatırımların davalının taşınmazına değer kattığı, halen kullanımına devam edildiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkinin sona ermesine rağmen bedeli davacı tarafından ödenen ve halen davalı tarafından kullanılan istasyondaki bu sabit yatırımların dava tarihindeki rayiç değerinin davacının talebiyle bağlı kalınarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ESAS DAVADA;
219.261,00 TL terkin harcının dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin mahkememiz kararı daha önceki aşamalarda KESİNLEŞMİŞ OLDUĞUNDAN BU KONUDA YENİDEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
100.303,02 TL sabit yatırım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.851,70 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 4.745,55 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 2.106,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.774,24 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 7.382,80 TL yargılama gideri ile 4.745,55 TL peşin harç, 17,15 TL başvuru harcı, 768,20 TL keşif harçları toplamı 12.913,70 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
BİRLEŞEN İSTANBUL 47. ATM 2011/423 ESAS SAYILI DAVADA;
Birleşen davada verilen red kararı kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde YARGITAY yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/05/2019

BAŞKAN …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
ÜYE …
¸e-imzalıdır
KATİP …
¸e-imzalıdır