Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1572 E. 2018/344 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1572
KARAR NO : 2018/344

DAVA : Şirket Feshi ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 27/10/2014
KARAR TARİHİ : 05/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Feshi ve Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinini 25.12.1997 tarihinden itibaren davalı şirketin ortağı olup kuruluşundan 1/6 hisseye sahipken daha sonra hissesinin %0,87 oranına düşürüldüğünü, şirketin davacı ve kardeşleri tarafından kurulduğunu, daha sonra kardeş ortaklardan … ve …’in vefatı, … ve …’in de ortaklıktan ayrılması sonucunda davacı ve kuruluştaki kardeşlerinin çocuklarının anlaşamadıklarını, şirket yönetimindeki uyumsuzluk nedeniyle faaliyetine devam edemediğini, ana sözleşmede belirtilen amacın yerine getirilmesi için başlangıçta bulunan makine ve teçhizatların şu anda mevcut olmadığını, şirketin faaliyet için kullandığı yerin 3. şahıslara kiraya verildiğini, şirketin tek gelirinin kira olup, aylık yaklaşık 9.000,00 TL miktarında bulunduğunu ve ortaklar arasında uzun zaman devam eden husumet nedeniyle şirketin atıl hale gelip, kiradan elde edilen gelirin de paylaştırılmadığını, şirketin en son sermaye arttırımında kullanılan paranın da, ortaklardan … ve müdür … tarafından diğer ortakların paylarının azaltılması için aynı zaman dilimi içinde aynı miktar paranın birkaç kez hesaba yatırılıp çekilmesi şeklinde usulsüz olarak işlem yapılıp sonuçlandırıldığını belirterek davalı şirketin haklı nedenler doğrultusunda feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının hissesinin usulüne göre alınan sermaye arttırım kararlarına dayalı olarak düştüğünü ve kararlarda herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, nitekim sermaye arttırım kararlarının iptali için açılan davaların mahkememizin … E. ve … 7. ATM’nin … E. sayılı dosyaları yönünden devam ettiğini, anılan davaların bekletici mesele yapılması gerektiğini, sermaye arttırımına ilişkin kararlarda yasaya aykırı bir yönün olması halinde zaten söz konusu kararların anılan davalarda verilecek kararlar ile iptal edileceğini, şirket binasının kiraya verildiği doğru olmakla birlikte bu işlemin 04.01.2012 ve 31.05.2012 tarihli genel kurul kararlarıyla yapıldığını, elde edilen kira gelirinin şirket borçlarının ödenmesi için kullanıldığını, ticari defterler incelendiğinde bu hususun saptanacağını, şirketin hali hazırdaki müdürü … hakkında davacı tarafından yapılan şikayet üzerine … C. Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında takipsizlik kararı verildiğini, davacının, şirketin eski müdürü olup bu dönemde birçok usulsüz işlem yaptığını ve … 6. ATM’nin … E. … K. sayılı karar ile şirket müdürlüğünden azledildiğini ve davacının şirket müdürlüğünden mahkeme kararıyla azledilmesinden sonra defterlerini ve hesaplarını şirkete teslim etmediğini, bu nedenle hakkında … C. Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ve … Soruşturma nolu dosyasında tahkikatın devam ettiğini, davacının müdür olduğu dönemde şirkette kaçak elektrik kullanıldığını, daha sonra müdürlükten mahkeme kararıyla alınmasından sonra şirketi kaçak elektrik kullandığı gerekçesiyle şikayet ettiğini, şirketin şu andaki kiracısına 200.000,00 TL elektrik cezası geldiğini, bu nedenle kiracı tarafından söz konusu borca mahsuben kira ödemesinin kesildiğini, limited şirketlerin tek ortaklı bile olabildiğini, bu nedenle davacının fesih isteminin yerinde olmadığını, kötüniyetli bu davanın açıldığını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davacı şirketin ticari sicil dosyası, şirketin sermaye arttırımının iptaline ilişkin mahkememizin 2014/109 E. ve … 7. ATM’nin … E. sayılı dosyalarının bir sureti, … C. Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasının sureti ve anılan dosyadan verilen 10.03.2015 tarihli takipsizlik kararı, … C. Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasının sureti ve bu dosyadan verilen 04.07.2014 tarihli takipsizlik kararı, şirketin binasının kiraya verilmesine ilişkin kira sözleşmesi ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, taraf tanıkları dinlenerek tüm dosya kapsamı ve şirket kayıtları üzerinde uzman bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yaptırılarak rapor alınmış, deliller toplanmıştır.
Dosyada mevcut bulunan 17.02.2017 tarihli raporda özetle; davalı şirketin fesih için haklı sebeplerin mevcut olduğu, kusur değerlendirmesi bakımından davacının talebinin hukuken korunabilir nitelikte olduğu, şirketin 2013, 2014, 2015 yıllarında herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı, şirket fabrikasının 3. kişilere kiralandığı, bu sebeple şirketin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir menfaatin bulunmayıp, şirket feshinin istenmesi için haklı sebebin oluştuğu, davacı ortağın çıkmasına karar verilmesi halinde mevcut pay defterindeki kayıtlara göre payının değerinin 1.280,00 TL olarak hesaplandığı açıklanmıştır.
Mahkememizce şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu düzenlenen gerekçeli ve denetime olanaklı bulunan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir.
Dava, TTK. 636/3. maddesine dayalı olarak açılan limited şirketin feshi istemine ilişkindir. Davalı şirketin sicil dosyası incelendiğinde kayıtlı olduğu adresin … olduğu ve bu yerin mahkememizin yargı çevresinde bulunması nedeniyle iş bu davaya bakma konusunda mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirketin 25.12.1997 tarihinde davacı ve dava dışı ortaklar …, …, …, … ve … tarafından 6.000,00 TL sermaye ile kurulduğu, şirketin faaliyet konusunun, demir ürünleri almak, satmak, ithal ve ihraç etmek, sanayi makineleri, tezgah yedek parça ve teçhizat satımı alımı ve ihracına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Şirketin kuruluşuyla birlikte ilk 15 yıl için davacının müdür olarak tayin edildiği, ana sözleşme içeriğinden tespit edilmiştir.
Şirket ortaklarından …’in 1998 yılında vefatı nedeniyle hissesinin mirasçıları …, … ve …’e intikal ettiği, bu hususun 02.11.1998 tarihli ortaklar kurulu karar içeriğinden anlaşıldığı ve hisselerin intikaliyle ilgili bu kararın sicile tescil ve ilan edildiği, yine ortaklardan …’in vefatı nedeniyle hissesinin mirasçıları … ve …’e veraseten intikal ettiği, bu konuda 19.07.2010 tarihli ortaklar kurulu kararı alındığı ve kararın 09.08.2010 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği ve tescilinin sağlandığı anlaşılmış buna göre şirketin hissedarlarının ve sermayesinin dağılımının farklı hale geldiği, … ve …’in 500,00 er TL sermaye ile …, …, … ve davacı …’in ve …. Ltd. Şti’nin 1.000,00 er TL sermaye ile şirket ortağı olduğu, şirket ortaklarından …’in vefatı üzerine mirasçılarının hisse sahibi olup 04.01.2012 tarihli ortaklar kurulu kararının alındığı ve bu kararında tescil ve ilan edildiği, …’in mirasçıları, …, … ve …’in hisselerini 01.02.2012 tarihli devir sözleşmesi ile ortaklardan …’e devrettiği, bu konuda 20.02.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı alındığı, 28.02.2012 tarihli sicil gazetesinde tescil ve ilan edildiği, ortaklardan …’in 1.000,00 TL’lik hissesine noterden yapılan 09.06.2012 tarihli hisse devir sözleşmesiyle …’e devrettiği, hisse devriyle ilgili 05.09.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı alınıp sicilde tescil ve ilan edildiği, daha sonra … Ltd. Şti’nin 1.000,00 TL’lik hissesini ortaklardan …’e noterden yapılan 29.03.2013 tarihli hisse devir sözleşmesiyle devrettiği, alınan kararında sicile tescil ve 10.05.2013 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Şirketin 6.000,00 TL’lik sermayesinin 18.07.2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 12.000,00 TL’ye çıkarıldığı ve sermaye arttırımı sonucunda davacı … ile ortaklardan …’in 1.000,00 er TL, …’in 250,00 TL, …’in 4.500,00 TL ve …’in 5.250,00 TL sermaye ile şirket ortağı oldukları, 31.12.2013 tarihli ortaklar kurulu kararı ile de sermayenin 115.900,00 TL’ye arttırıldığı, bu arttırım sonucunda davacı … ve Ramiz Yeşil’in 1.000,00 er TL, …’in 250,00 TL, …’in 820.950,00 TL, …’in de 30.700,00 TL sermaye ile şirkette hissedar oldukları anlaşılmıştır.
… 7. ATM’nin … E. sayılı dosyasında şirketin 18.07.2013 tarihli sermaye arttırımına ilişkin ortaklar kurulu kararının şirket ortakları … ve … tarafından iptali için dava açıldığı, anılan davanın derdest bulunduğu, 31.12.2013 tarihli sermaye arttırımına ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali için yine aynı ortaklar … ve … tarafından mahkememizin … E. sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan davanın da derdest olup, bir önceki sermaye arttırımına ilişkin ortaklar kurulu kararının iptali istemli olarak açılan … 7. ATM’nin … E. sayılı dosyasının neticesinin beklendiği anlaşılmıştır.
… 6. ATM’nin… E. ve … K. sayılı 10.05.2011 tarihli kararı ile şirket müdürü olan …’in müdürlükten azline karar verildiği, anılan kararın kesinleştiği ve 05.08.2011 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği görülmektedir.
Davalı şirketin 2013, 2014 ve 2015 yılı ticari defter ve kayıtları incelendiğinde anılan yıllarda herhangi bir faaliyetinin olmadığı, 2013 yılında elde ettiği gelirin kiralamadan kaynaklı gelir olduğu belirtilip, başkaca bir faaliyet ya da gelirinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ana sözleşmedeki faaliyet konusunu gerçekleştirdiği fabrikanın … San. ve Tic. Ltd. Şti’ye kiraya verildiği, şirketin fabrikasında halen bu şirketin faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır. Dosyadaki tüm belge ve delillere göre şirketin fabrikasının kiraya verildiği, halen gayri faal olduğu kira geliri dışında hiçbir gelirinin bulunmadığı, buna rağmen gelir tablolarında yıllık kira geliri tutarıyla ilgili bir kaydın bulunmadığı, son iki yılı zararla kapattığı, 2013 yılında özvarlığının 158.604,93 TL, 2014 yılında 152.788,33 TL, 2015 yılında 148.322,10 TL miktarında bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının şirket ortağı olduğu ve TTK. 636/2. maddesi uyarınca haklı nedenlere göre şirketin feshini talep ettiği ve davacı tarafından sermaye arttırımı neticesinde payının 1/6’dan %0,87’ye düşürüldüğünü ortaklar arasında anlaşmazlık bulunduğunu, şirketin faaliyet konusunu ve amacını yerine getirmesi için gerekli olan makine ve teçhizatların mevcut olmadığını ve şirketin faaliyeti için kullandığı fabrikanın kiraya verildiğini ileri sürüldüğü, davalının ise şirketin fabrikasının kiraya verildiğini ve herhangi bir faaliyetinin bulunmayıp tek gelirinin fabrikadan alınan kira olduğunu kabul etmekle birlikte şirket müdürü olan davacının bu görevinden mahkeme kararıyla azledildiğini, şirketin feshini isteyemeyeceğini, davanın haksız olduğunu savunmuştur.
TTK. 636/2. maddesi uyarınca her ortağın haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshini isteyebileceği, bu istem yerine mahkeme ortağın payının gerçek değerinin ödenmesi ve bu şekilde ortaklıktan çıkarılması ya da duruma uygun düşen kabul edilebilir başka bir çözüme karar verilmesi mümkündür. Haklı sebep, sürekli bir borç ilişkisine devam etmeyi dürüstlük kuralı gereği çekilmez hale getirdiği kabul edilebilecek hukuki olgudur. Limited ortaklığa ilişkin düzenlemede haklı sebebin tanımına yer verilmediği görülmektedir. Ancak kollektif ortaklığın haklı sebeple feshini düzenleyen TTK. 245. maddesinin bu konuda aydınlatıcı olduğu, her olayın özelliklerine, ortaklar arasında ilişkilere göre haklı sebebin tayin edilmesi gerektiği Yüksek Mahkemenin yerleşik kararlarıyla sabit hale gelmiştir.
Şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkansız kılması veya güçleştirecek şekilde ortadan kalmış olması halinde haklı sebebin varolduğu kabul edilmelidir. Ortakları, şirket ortağı olmaya yönelten nedenlerin, ortaklık maksadının gerçekleşmesini imkansız kılan yahut aşırı derecede güçleştirecek biçimde ortadan kalkması durumunda çekilmezlik olgusunun gerçekleştiği sonucuna varılmalıdır. Nesnel sayılabilecek olguların yanı sıra kişisel sebeplerinde şirketin feshi için haklı sebep olarak kabul edilmesi mümkündür.
Somut olayda şirket ortaklarından … ve …’in, davacı şirket ortağı hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, zimmet ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin olarak … C. Başsavcılığına şikayette bulunulduğu, anılan savcılığın … nolu soruşturma dosyasında tahkikat yapıldığı ve neticede 10.03.2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, yine … C. Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasında şirket ortaklarından … ve … ile davacı …’in ortak … hakkında hizmet nedeniyle güvenli kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçundan dolayı şikayette bulundukları yapılan soruşturma neticesinde 04.07.2014 tarihinde takipsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. … 6. ATM’nin …. E. … K. sayılı kararı ile şirket müdürü olan davacının şirkete ait defter ve kayıtları incelemeye ibraz etmediği ve müdür olarak TTK. 68/4. maddesine uygun şekilde defterlerin zayi olduğu konusunda mahkemeye başvuru yapmadığı gerekçesiyle şirket müdürlüğünden azline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Şirketin faaliyetini yürüttüğü binanın, şirket ortakları davacı ile …’in katılımı olmaksızın alınan ortaklar kurulu kararı ile başka bir firmaya kiraya verildiği anlaşılmış, şirketin imalat için gerekli olan makinelerini 2012 yılında sattığı hususu da tanık beyanları içeriğinden tespit edilmiştir. Dosyada mevcut bulunan bilirkişi raporunda ifade edildiği şekilde şirketin 2013, 2014 ve 2015 yıllarında hiçbir ticari faaliyetinin bulunmadığı, gayri faal olduğu görülmektedir. Yapılan açıklamalar içeriğine göre ortaklar arasında kişisel olarak çekişmenin bulunduğu ve bunun şirketin faaliyetini yapamamasında etkili bulunduğu anlaşılmıştır. Haklı sebeple fesih davası açılabilmesi için davayı açan ortağın, kişisel anlaşmazlıklarda kendi eylem ve işleminin bulunmaması gerektiği, hiçkimsenin kendi kusuruna dayalı olarak herhangi bir hak elde edemeyeceği ancak davayı açan dışında diğer ortakların da kusurlu olması ve ortaklığın devamının sağlanamayacağı boyutta kişisel çekişmelerin olması halinde ortaklığın sona erdirilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Başka bir deyişle her iki tarafın kusuru mevcutsa artık kimsenin kendi kusuruna dayanamayacağı yönündeki kuralın katı bir şekilde uygulanmasının mümkün bulunmadığı kabul edilmelidir. Her ne kadar davacının, şirket müdürü olduğu dönemde defterleri ibraz etmediği ve yasa gereği defterlerin zayi olduğuna ilişkin mahkemeden talepte bulunmadığı gerekçesiyle şirket müdürlüğünden mahkeme kararı ile azledilmiş olduğu anlaşılmakla, diğer ortakların davacı hakkında savcılığa şikayette bulunmaları, davacının da hali hazırdaki şirket müdürü hakkında şikayetçi olması, savcılıkta bu konularla ilgili tahkikatın yürütülmesi, şirketin faaliyetini gerçekleştireceği fabrikanın ortak olan davacının katılımı olmaksızın başkasına kiraya verilmesi, imalat için gerekli olan makine ve teçhizatların satılması nedeniyle davacının iş bu davayı açmakta haklı bulunduğu, şirketin feshi için haklı nedenlerin oluştuğu kanaatine varılmıştır. Şirketin ana sözleşmesinde faaliyet konusu açıkça tanımlanmış olup, hali hazırda bu faaliyeti gerçekleştirmediği dosya içeriğiyle sabit hale geldiğinden huzurdaki davanın kabulü ile davalı şirketin feshine karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı şirketin 31.12.2013 tarihli sermaye arttırımına ilişkin genel kurul kararının iptali için açılan ve mahkememizde görülen 2014/109 E. sayılı dava dosyası, iş bu dosya bakımından bekletici mesele yapılmış ise de, bekletici mesele yapılan dosyada verilecek kararın davacının şirket ortaklığından ayrılması yönünde karar verilmesi halinde ayrılma payının hesabı bakımından neticeye etki edecek nitelikte bulunduğu, yukarıda ayrıntılarıyla izah edildiği üzere şirketin ana sözleşmesinde tanımlanan faaliyet konusu başka bir deyişle amacını gerçekleştirmekten uzak durumda bulunduğu zira faaliyetini yaptığı fabrikanın başka kişilere kiraya verildiği, faaliyet konusu olan imalat, alım satım veya ithalat ya da ihracat yapmadığı gayri faal durumda olduğu dikkate alındığında artık davacının ortaklıktan ayrılmasına karar verilmesinin uygun bir çözüm olarak kabul edilemeyeceği, TTK. 636/2. maddesi kapsamında şirketin feshi için haklı nedenlerin mevcut bulunması karşısında anılan dosyanın neticesinin beklenmesine gerek görülmemiş, bu yöndeki karardan vazgeçilerek davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı … HADDE TEL ÇEKME SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin FESHİNE ve TASFİYESİNE,
Tasfiye işlemlerinin yürütülmesini teminen şirketin ortağı ve müdürü olan …’in TASFİYE MEMURU OLARAK TAYİNİNE,
Tasfiye memuruna aylık 350,00 TL ücret takdirine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 25,20 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 10,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.428,55 TL yargılama gideri ile 25,20 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı toplamı 1.478,95 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı şirket vekili Av. …’in yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/04/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 25,20 TL
Karar Harcı : 35,90 TL
Noksan Harç : 10,70 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.601,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 39,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti: 1.300,00 TL
Posta Giderleri : 138,55 TL