Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1479 E. 2018/223 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1479
KARAR NO : 2018/223

DAVA TARİHİ : 10/10/2014
KARAR TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılardan …Ltd. Şti. arasında tapuda … ili … ilçesi … Mahallesi … pafta … ada … parsel numaralarında kaim taşınmaz üzerinde otel inşa edilmesi hususunda 03.06.2010 tarihli ”Otel Yapımı Proje ve Müteahhitlik Sözleşmesi” akdedildiğini, davalı şirketin ortağı ve temsilcisi olan diğer davalı …’ın da şirketin taahhütlerini tekeffül edip, müvekkilinin ödediği tutarları imzası mukabili bizzat tahsil ettiği, bu sözleşmenin yapılmasından sonra davacılarda 18.10.2010 tarihli yazılı beyanlarıyla sözleşme konusu işe ek olarak, ikinci ve üçüncü bodrum kat ile çatı katı üzerinde restoran katı yapılmasını, bu gibi ek işler ile Anıtlar Kurulu, Büyükşehir Belediyesi ve bitişik parsellerle oluşabilecek sorunların çözümlenmesi işini de taahhüt ettiklerini, ve bu işlerin bedellerini de tahsil ettiklerini, müvekkilinin sözleşmenin kendisine yüklediği tüm edimleri ifa etmesine rağmen davalılarca işin taahhüt edildiği şekilde anahtar teslimi olarak 06.06.2011 tarihinde teslimini yapmadıklarını, ilgili kurumlardan ruhsat ve izinlerin hiçbirinin alınmadığı, projelerin yapılmadığını, inşaatın plansız ve projesiz bir şekilde fiilen yürütüldüğünü, izin ve ruhsatlar alınmadığından … Belediyesi tarafından inşaatın mühürlenip durdurulduğunu ve müvekkilinden idari para cezasının tahsil edildiğini, ayrıca muhtelif mahkemelerde hakkında ceza davaları açıldığını, müvekkilince … 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını ve bu dosyadaki rapora göre inşaatın natamam vaziyette olduğu, bitirmesi için 1 yıllık süreye ihtiyaç bulunduğu, imalatların eksik ve ayıplı olduğu ve inşaatın durmuş vaziyette olup herhangi bir çalışmanın yapılmadığının belirlendiği, ayrıca … İnşaat Fakültesi öğretim üyeleri tarafından düzenlenen 20.06.2011 tarihli teknik raporda da işin mühendislik ilkelerine uygun imal edilmediğinin belirtildiğini, bu nedenle müvekkilince … 15. Noterliğinden … tarihli ihtarnamenin gönderilerek sözleşmenin 13. maddesi hükümleri gereğince geriye etkili olarak feshedildiği, sözleşmeden dönüldüğü ve müvekkili tarafından EURO, USD ve TL cinsinden yapılan ödemelerin karşılığı olarak 6.000.000 USD’nin 15 gün içerisinde iade edilmesinin istendiğini, davalılarca alınması gereken izin ve ruhsatların müvekkilinin kişisel çabalarıyla alınabildiğini, 26.05.2014 tarihinde yapı ve inşaat ruhsatının müvekkilince alındığını, müvekkilinin zarara uğratıldığını belirterek davalılara ödenen bedelinin iadesini teminen … 23. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında yapılan takibe davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini, bu nedenle takibin durdurulduğunu, anılan icra dosyasındaki haksız itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı …Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ilk olarak 03.06.2010 tarihli otel yapımı proje ve müteahhitlik sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmeyi davacını arsa sahibi müvekkilinin ise müteahhit firma sıfatıyla imzaladığını ve bu sözleşmeye istinaden müvekkilince makbuz karşılığında davacıdan 900.000 EURO tahsil edildiğini, daha sonra davacının istemi üzerine taraflar arasında ve dava dışı işveren sıfatıyla davacının sahibi ve yetkilisi olduğu … Ltd. Şti., taşeron sıfatıyla … Ltd. Şti. arasında 10.06.2010 tarihinde taşeron sözleşmesinin imzalandığını ve 03.06.2010 tarihli ilk sözleşmenin doğal olarak ortadan kalktığını, 10.06.2010 tarihli sözleşmeyle müvekkilinin kontrolör görevini üstlendiğini, ikinci sözleşmeyle ilk sözleşmenin lav edildiğini ve ikinci sözleşmede kontrolör olan müvekkili şirkete herhangi bir ücret ödemesinin öngörülmediğini, dolayısıyla ilk sözleşme kapsamında ödenen 900.000 EURO’nun kontrolörlük bedeli olarak ödenmiş olduğunun kabulü gerektiğini, zira tarafların bu konuda anlaştıklarını, bunun dışında müvekkilince davacından herhangi bir ücret alınmadığını, 10.06.2010 tarihli taşeron sözleşmesinde davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü tüm yükümlülüklerin taşeron firmaya yüklendiğini, müvekkilinin iddia edildiği şekilde bir sorumluluğunun olmadığını, 05.04.2011 tarihli tutanağa göre inşaatın %80’inin tamamlandığını, bu belgenin davacı tarafından da imzalandığını, anılan belgenin … 28. Noterliğinden … tarihinde onaylatıldığını, ayrıca işverenin davacının sahibi ve yetkilisi olduğu … Ltd. Şti. yüklenicinin … İnşaat A.Ş ve kontrolörün müvekkili olduğu 14.08.2010 tarihli sözleşmenin de olduğunu, davacı tarafından bu sözleşmelerin hiçbirinden bahsedilmediğini, müvekkilinin kontrolörlük görevi dışında bir yükümlülüğünün olmadığını belirterek haksız davanın reddi ile alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davacının dayandığı 03.06.2010 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiğini, ayrıca davalı şirktin tahsil ettiği 900.000 EURO dışında dava dilekçesi ekinde sunulan 550.000 EURO, 150.000 EURO ve 700.000,00 TL miktarlı makbuzlardaki ödemenin müvekkilince alındığını, ancak bu ödemeleri davacı ile müvekkili arasındaki şahsi alacak-borç ilişkisine dayalı ödemeler olup dava dilekçesinde bahsedilen olaylar ve sözleşmeyle bir ilgisinin bulunmadığını belirterek haksız davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuş ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE /
Davacının dayandığı 03.06.2010 tarihli ”Otel Yapımı Proje ve Müteahhitlik Sözleşmesi, davalı şirketin dayandığı 14.08.2010 tarihli ve 10.06.2010 tarihli sözleşmeler, ihtarnameler, davaya esas icra dosyası, ödemelere ilişkin makbuz ve belgeleri, … 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. iş sayılı dosyası, … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ve 20. Asliye Ceza Mahkemesinin … E., … 28. Asliye Ceza Mahkemesinin … E., İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. ve … 47. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyalarının sureti, … Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğünden dava konusu otel inşaatının bulunduğu yere ilişkin imar işlem dosyası, … Belediyesinden ruhsat başvurusuna ilişkin belgeler ve 06.05.2014 tarihli yapı inşaat ruhsatının sureti ve dayanılan tüm deliller celpedilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı, tarafların ticari defter ve kayıtları ve mahallinde keşfen inceleme yapılmak suretiyle uzman bilirkişilerden rapor ve ek raporlar alınmış deliller toplanmıştır.
Davaya esas … 23. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında, davacının alacaklı sıfatıyla, davalılara karşı ilamsız icra takibi yaptığı ve sözleşmeye göre ödediği bedelin 1.600.000,00 EURO asıl, işlemiş faiziyle birlikte 1.763.857,53 EURO ile 700.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte 771.687,67 TL’nin tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin davalılara tebliği üzerine süresi içinde borca itiraz ettikleri, bu nedenle takibin durdurulduğu ve davacının takibin devamını sağlamak amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hakdüşürücü süre içinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Dava, anahtar teslim suretiyle otel inşaatı yapım sözleşmesi çerçevesinde davalılara ödenen bedelin sözleşmeden dönülmesi nedeniyle iadesini teminen yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ile davacı şirket arasında 03/06/2010 tarihli ” Otel Yapımı ve Proje Müteahhit Sözleşmesi”nin imzalandığı, sözleşmede davacının arsa sahibi, davalının müteahhit firma sıfatının bulunduğu, 2.maddesinde sözleşme konusunun tanımlandığı ve davacının mülkiyetinde bulunan … İlçesi, … Mah. … Ada, … Parsel numaralarına kayıtlı olan arsa üzerinde bulunan mevcut binanın yıkılarak davalı şirket tarafından hazırlanacak mimari, sitatik, elektrik projesine göre çelik konstrostrüksyon olarak inşaat edilecek otel binasının, inşaat maliyetleri, arsa sahibi olan davacı tarafından karşılanmak üzere, davalı müteahhit tarafından eksiksiz anahtar teslimi olarak davacıya teslim edilmesi, ve bu hizmet karşılığında müteahhit olan davacıya 2.250,000 EURO ödenmesinin, sözleşmenin konusunu oluşturduğu ve 3. maddesinde de giderler ve ücret ödemesinin kararlaştırıldığı, 2. maddede davalıya ödenecek 2.250.000 EURO bedelin içinde, projelendirme, ilgili belediye ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan alınacak her türlü izin, ruhsat, projelendirme ve gerekli idari işlemlerin yürütülmesi hizmetlerinin olduğu, ayrıca müteahhit olan davalı tarafından gerekli izinler alındıktan sonra iskele kurulumu aşamasında davacı tarafça 900.000 EURO peşin ödeme yapılacağı, bakiye 1.350.000 EURO’nun ise iskele kurma aşaması bitip, yıkım ve söküm başladığında 150.000 EURO, kaba inşaat bittiğinde 550.000 EURO, işin kesin olarak kabulü yapıldığında 650.000 EURO’nun ödeneceğinin belirtildiği ve bu ödemelerin müteahhit şirket temsilsisi …’ın banka hesabına yapılacağının ifade edildiği, ancak banka adı, hesap numarasının yazılı olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf, bu sözleşmeye göre davalı şirkete ve temsilcisine sözleşmede kararlaştırılan tüm ödemeyi yaparak kendi edimini yerine getirmesine rağmen, davalının üstlendiği izin ve ruhsatlı almadığı, inşaatı kaçak olarak yaptığı, bu nedenle idari para cezalarıyla karşılaştığı gibi hakkında ceza mahkemelerinde kamu davalarının açıldığı ve bu şekilde yapılan inşaatın yıktırılıp, yapı inşaat ruhsatı alındıktan sonra yeniden çizdirilen projeler tarafından kendisi tarafından inşaat ettirildiğini ileri sürerek sözleşmeye göre davalıya ödediği bedelin iadesi gerektiğini ileri sürmüş, davalı şirket ise, davacının dayandığı 03/06/2010 tarihli sözleşmeyi ve içeriğini kabul etmekle birlikte davacının ortağı veya temsilcisi olduğu şirketlerin taşeron veya iş veren sıfatıyla imzaladığı iki ayrı sözleşmenin de bulunup, bu sözleşmelerde kendisinin sadece kontrolör sıfatının olduğunu, kontrolörlük sıfatının olduğu sözleşmelerde herhangi bir ücretin kararlaştırılmadığını, davacıdan tahsil edilen 900.000 EURO’nun kontrolörlük ücreti olduğunu, başkaca bir ödeme alınmadığını ve 03/06/2010 tarihli sözleşmenin daha sonradan imzalanan 14/06/2010, 14/08/2010 tarihli sözleşmelerle ortadan kaldırıldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuş, diğer davalı ise hiçbir sözleşmede taraf sıfatının olmadığını, davacı tarafından sunulan makbuz içeriği ödemeleri aldığını kabul etmekle birlikte, bu ödemelerin davacıyla aralarındaki şahsi ilişki nedeniyle tahsil ettiğini, otel yapımıyla bir ilgisinin olmadığını ve davanın husumetten olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur.
Davalı şirketin savunmasında ileri sürdüğü 10/06/2010 tarihli Taşeron Sözleşmesinde işverenin … Ltd.Şti., taşeronun … Ltd. Şti, kontrolöründe davalı.. Ltd. Şti adına … olduğu ve sözleşmenin konusunun, davacının dayandığı 03/06/2010 tarihli otel yapımı sözleşmesine konu olan parsellerdeki mevcut binanın dış cephesini askıya alınıp korunması, tüm binanın yıkımı, kısmi bodrum katının büyütülüp tam bodrum katına çevrilmesi, birinci bodrum katın yükseltilmesi ve yüzme havuzu eklenmesi ve ikinci bodrumun yapılması, ayrıca çelik konstrüsksiyondan taşıyıcı yapılması olduğu, 14/08/2010 tarihli sözleşmede ise iş verinin yine … Ltd. Şti. , yüklenicinin … İnşaat. .. ve kontrolörün davalı … Ltd. Şti olup, bu sözleşmenin konusunun da yine otel inşaatında prekast elemanlarının imalat ve montaj işi olduğu görülmektedir.
Davalı taraf 14/08/2010 ve 10/06/2010 tarihli sözleşmelerle, 03/06/2010 tarihli sözleşmenin ortadan kaldırıldığını ileri sürmektedir. Yukarıda içeriği özetlenen 10/06/2010 ve 14/08/2010 tarihli sözleşmelerde taraflar arasında akdedilen 03/06/2010 tarihli sözleşmenin ortadan kaldırıldığı veya geçersiz hale geldiği yönünde herhangi bir ibarenin bulunmadığı, taraflarca imzası inkar edilmeyen ve daha ötesinde kısmen ifa edilen sözleşmenin daha sonra akdedilen sözleşmelerle geçersiz hale geldiğinin kabul edilebilmesi için sonradan akdedilen sözleşmelerde bu yönde bir düzenleme olması veya bunun dışında tarafların bu yöndeki iradesini gösteren bir belgenin bulunması zorunludur. 10/06/2010 ve 14/08/2010 tarihli sözleşmelerde, 03/06/2010 tarihli sözleşmenin ortadan kaldırıldığına dair bir düzenleme bulunmadığı gibi başkaca yazılı bir belgede ibraz edilmemiştir. O halde 03/06/2010 tarihli sözleşmenin ortadan kaldırılmadığı sonucuna varılmakla, davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmesi mümkün görülmemiştir. Ayrıca 10/06/2010 ve 14/08/2010 tarihli sözleşmelerin konusu incelendiğinde, daha geniş kapsamlı olan 03/06/2010 tarihli sözleşmeye göre yapılması gereken işlerin bir kısmını kapsadığı, zira 10/06/2010 tarihli sözleşmede mevcut otel binasının içten yıkılması ve bir kısım eklerin yapılmasının kararlaştırıldığı, 14/08/2010 tarihli sözleşmenin de, yine aynı inşaatın cephesinin imalatı işinin yapılmasını içerdiği, buna göre anılan sözleşmelerin, 03/06/2010 tarihli sözleşmedeki bir kısım işleri içerdiği ve bu sözleşmelerin konusu oluşturan işler bakımından davalının ayrıca kontrolörlük edimini de üstlendiği, 03/06/2010 tarihli sözleşmeye göre zaten bütün malzeme ve masraf iş sahibi – arsa sahibi olan davacıya ait olmak üzere tüm projelerin çizilmesi, izinlerin alınması ve binanın anahtar teslim şeklinde inşaatının tamamlanarak tesliminin davalı şirket tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı, dolayısıyla davalının sadece kontrolörlük edimini üstlendiği ve 900.000 EURO’nun bu iş karşılığında alındığına ilişkin savunmasına itibar edilemeyeceği kabul edilmiştir.
Davacı tarafından 03/06/2010 tarihli sözleşmeye göre 900.000 EURO peşinatın davalı şirkete ödendiği kabul edilmiştir. Esasında bu bedelin alındığı, davalı şirketin de kabulünde olduğu gibi şirket defterinde de anılan bedelin kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Dosyadaki belgelere göre davalı şirketin sadece iskele kurma ruhsatını alarak inşaata başladığı, yapı ruhsatını almadığı tespit edilmiştir.
Otel inşaatının yapımına başlandığı ve inşaatın devam ettiği dönemde 05/04/2011 tarihinde tarafların imzasını içeren tutanakta, inşaatın tamamlanma oranının %80 olduğunun tespit edildiği ve bu tutanağın davalı şirket tarafından 08/11/2012 tarihinde … 22. Noterliğinden onaylatıldığı anlaşılmıştır. Ancak bu tarihten daha sonraki bir tarih olan 19/04/2011 tarihli ve 23/08/2011 tarihli kararlarla … Belediye Başkanlığı tarafından arsa sahibi olan davacıya kaçak inşaat nedeniyle idari para cezasının kesildiği ve ödeme emirlerinin gönderildiği, davacının bu idari para cezalarını ödemek zorunda kaldığı ve inşaatın durdurulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle ruhsat alınmadan inşaatın %80’nin tamamlanmış olmasının sonuca bir etkisinin olmadığı, zira inşaatın, kaçak inşaat niteliğinde bulunduğu açık olduğundan, 05/04/2011 tarihli tutanakta davacının imzasının olmasının da neticeye bir etkisinin bulunmadığı kabul edilmiştir.
Ayrıca davacı hakkında muhtelif Asliye Ceza Mahkemelerinde 2863 sayılı kanuna muhalefetten, imar kirliliğine neden olmak ve mühür bozma suçlarından kamu davası açıldığı, ceza mahkemelerinden dosyaya celp edilen belgelerden anlaşılmıştır.
Dava konusu otel inşaatının ruhsatının, davacı tarafından gerekli işlemler yapılarak … Belediyesine yapılan başvuru sonucunda 26/05/2014 tarihinde alındığı ve projelerin yeniden çizdirilerek onaylatıldığı ve bu projeler kapsamında inşaatın dosyada mevcut bulunan ve uzman bilirkişilerce mahallinde keşfen inceleme yapılarak düzenlenen 2.ek rapor içeriği ile sabit hale gelmiştir.
Mahallinde keşfen incelemeye istinaden düzenlenen 20/07/2016 tarihli kök raporda, 03/06/2010 tarihli sözleşmenin, 10/06/2010 tarihli sözleşmeyle ortadan kaldırıldığı, otel inşaatının %50’sinin tamamlanmış olduğu, ancak ruhsatının olmaması nedeniyle kaçak durumda bulunduğu ve davacının ödediği bedellerinin iadesini isteyebileceği açıklanmış, aynı bilirkişilerce düzenlenen 09/05/2017 tarihli 1.ek raporda da, ibraz edilen projelerin onaysız olduğu belirtilerek projelerin onaysız olmasının kabul edilmesi veya onaylı olmasına göre, seçenekli olarak, davalı şirketin proje çizim ve kontrolörlük ücret alacağının tespit edilerek bu bedellerin tenzili ile davacının iadesini isteyebileceği miktarın hesaplandığı, ayrıca … Belediye Başkanlığının yazı cevabına göre binanın ruhsatının 26/05/2014 tarihinde davacı tarafından alındığının belirlendiği ve iskele kurma ruhsatının yapı inşaat ruhsatı olarak değerlendirilemeceği, davalı şirketin … Belediyesinde aldığı yapı iskele belgesi için teknik eleman işgaliye harcı olarak ödediği 5,280 TL bedeli davacından isteyebileceği ifade edilmiştir. Mahkememizce hali hazırda sözleşme konusu parseller üzerinde kurulu otel inşaatının … Belediye Başkanlığından projelerinin celp edilerek davalı şirket tarafından yapılan imalata ilişkin olan ve dosyaya öncesinde ibraz edilen projelerin karşılaştırılması ve onaysızda olsa davalı tarafından çizilen projeye göre imalat yapılıp yapılmadığı ve davacının bu imalattan bir fayda elde edip etmediği hususunun tespiti için keşfen inceleme yapılmak üzere aynı bilirkişi heyetinden 2. ek rapor alınmış ve 29/01/2018 tarihli bu raporda, … Belediye Başkanlığından gelen 26/03/2014 tarihinde 2013/16311 sayı ile onaylanan projenin yerinde uygulandığı ve mevcut inşaatın bu projeye uygun olup, davalı tarafından sunulan onaysız projelere göre yapılan bir imalatın olmadığı açıklanmıştır.
Mahkememizce kök rapor ve birinci ek rapordaki değerlendirilmeler yerinde görülmemiş, sadece ikinci ek rapordaki teknik açıklamaya itibar edilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında akdedilen 03/06/2010 tarihli sözleşmeye göre, davalı şirketin tüm projelerin çizilmesi, gerekli tüm izin ve ruhsatların alınması ve anahtar teslimi olacak şekilde davacıya oteli teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği, ancak dosyaya sunulan belgeler ve tüm delillere göre davalı şirketin bu edimini yerine getirmediği, öncelikle ilgili kurumlardan izinleri almadığı, davacı hakkında 2863 sayılı Yasaya Muhalefetten bir çok davanın açılmasına sebebiyet verdiği, en önemlisi Belediyeden yapı ruhsatını almadan inşaata başladığı, bu haliyle inşaatın kaçak inşaat olduğu, projelerin belediyeden onaylatılmadığı, onaysız projeye göre bir kısım imalatların yapıldığı, her ne kadar 05/04/2014 tarihli tutanakta işin %80’nin yapıldığının belirlendiği anlaşılsa da, yapı ruhsatı olmayan bir inşaatın %80’nin tamamlanmasının bir öneminin olmadığı, zira inşaatın kaçak olması nedeniyle yıkımının gerektiği, davacının daha sonradan yeniden projeleri çizdirerek belediyeden onaylattırdığı ve ruhsatını alarak inşaatını tamamlattığı, hali hazırda davalı tarafından onaysız projeye göre yapılan bir imalatın olmadığının mahallinde yapılan keşifle tespit edildiği, inşaatın kaçak olması nedeniyle davalı şirketin dayandığı 2 ayrı sözleşmeye göre kontrolörlük edimini de yerine getirdiğinin kabul edilemeyeceği, zira inşaatın kaçak olarak yapıldığı, davacı tarafça sözleşmenin geriye etkili olarak feshedilmesinin haklı ve yerinde olduğu,. zira davacının sözleşmede üstlendiği edimini yerine getirdiği anlaşılmakla, sözleşmeden dönmekte haklı olan davacının, ödediği bedelin iadesini isteyebileceği kabul edilmiştir.
Davalı şirketin ticari defterlerinde 900.000 EURO ödeme dışında bir ödeme alındığına ilişkin kaydın bulunmadığı tespit edilmiştir. Ancak dava dilekçesi ekinde bulunan ve davalı şirketin temsilcisi olan diğer davalı … tarafından imzalanmış, 150.000 EURO, 550.000 EURO ve 700.000 TL’lik makbuzların olduğu, makbuz içeriği bedellerin davalı … tarafından tahsil edildiği tartışmasızdır. Davalı … bu bedelleri aldığını kabul etmekle beraber, davacıyla aralarında şahsi ilişki nedeniyle ödemeleri aldığını ileri sürmüş, ancak bu savunmasını ispata yarar herhangi bir yazılı belge ibraz etmediği gibi yemin hakkını da kullanmadığı, dolayısıyla bu savunmasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir. 03/06/2010 tarihli sözleşmenin ödemelere ilişkin 3. maddesinde 900.000 EURO dışındaki bakiye 1.350.000,00 EURO’nun işin yapılma aşamasına göre ve belli miktarlarda ne şekilde yapılacağınını kararlaştırıldığı ve bu ödemelerin davalı şirket temsilcisi …’ın bankadaki hesabına gönderileceğinin belirtildiği, ancak banka adı ve hesap numarasının bulunmadığı görülmekle sözleşmedeki bu düzenleme çerçevesinde davacının davalı …’a yaptığı 150.000 EURO, 550.000 EURO ve 700.000 TL’lik ödemelerin 03/06/2010 tarihli sözleşme kapsamında davalı şirket adına yaptığı, davalı …’ın da, bu bedelleri yine sözleşmeye istinaden davalı şirket adına tahsil ettiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının davalı şirkete 900.000 EURO dışında 700.000 TL, 150.000 EURO ve 550.000 EURO ödeme yaptığı kanaatine varılmıştır.
Davalı şirketin iskele belgesi teknik eleman işgaliye harcı olarak ödediği 5.280 TL dışında aldığı tüm ödemeleri davacıya iade etmesi gerektiği kabul edilmiştir. Davacının, davalılara … 15. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesini göndererek sözleşmeyi geriye etkili olarak feshettiği ve ödediği bedellerin USD karşılığı olan 6.000.000 USD’nin iadesi için 15 günlük süre tanıdığı, ihtarnamenin davalı şirketi 08/10/2012 tarihinde tebliğ edildiği, verilen 15 günlük süre eklendiğinde davalı şirketin 24/10/2012 tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir. TL niteliğinde olan 700.000 TL’lik ödemeden, 5.280,00 TL tenzil edildiğinde davacının iadesini isteyebileceği TL niteliğindeki ödemenin 694,720,00 TL olduğu sonucuna varılmıştır. Bunun dışında 900.000 EURO, 150.000 EURO, 550.000 EURO toplamından oluşan 1.600.000 EURO’yu istemekte haklı olduğu anlaşılmış ve davalı şirketin temerrüde düştüğü 24/10/2012 tarihinden takip tarihi olan 23/06/2014 geçen süredeki faiz hesabı mahkememizce yapılmıştır. Şöyle ki; davacı taraf icra takibinde EURO niteliğindeki alacağını fili ödeme günündeki TL karşılığını istemiş ve hem TL hem de EURO niteliğindeki alacağına %6 oranında faiz isteminde bulunmuştur. TL niteliğindeki alacağı daha yüksek nitelikte olan avans faizi talep edebileceği açık olmakla birlikte yıllık %9 oranında olan yasal faizden dahi düşük olacak şekilde yıllık %6 oranında faiz isteminde bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereğince TL niteliğindeki alacağına %6 oranında faiz ve EURO niteliğindeki alacağına da 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesindeki değişen oranlarda döviz faizi uygulanmış ve neticeye varılmıştır. Buna göre 1.600.000,00 EURO yönünden;
Temerrüt tarihi olan 24/10/2012 ile 24/10/2013 tarihleri arasındaki 365 gün için yıllık %5.60, (3095 sayılı Yasa 4/a maddesi) oranından yapılan hesaplamaya göre, işlemiş faizin 89.600,00 EURO
25/10/2013 ile takip tarihi olan 23/06/2014 tarihleri arasındaki 241 günlük süre için yıllık %3.65 oranından yapılan hesaplamaya göre de, bu tarih aralığındaki faizin 38.560,00 EURO olup,
EURO niteliğindeki alacağın, temerrüt tarihi ile takip tarihi arasındaki işlemiş toplam faizinin 128.160,00 EURO,
TL niteliğinde olan 694.720,00 TL’nin,
yine aynı süreler için yıllık %6 oranından (taleple bağlı kalınarak)
Toplam (temerrüt tarihi olan 24/10/2012 ile takip tarihi olan 23/06/2014 tarihleri arasındaki 607 gün için ) 70.282,50 TL işlemiş faiz alacağının olduğu belirlenmiştir.
Davacının 694.720,00 TL asıl, 70.282,50 TL işlemiş faiz, 1.600.000 EURO asıl, 128.160,00 EURO işlemiş faiz olmak üzere,
Takip tarihi itibariyle 765.002,50 TL, 1.728.160,00 EURO miktarında davalı şirketten alacaklı olduğu, davalı şirketin icra dosyasındaki itirazının bu miktarlar için haksız olup iptali gerektiği, ödenen bedel likit olup, davalı şirketin itirazının haksız olduğu da dikkate alınarak kabul edilen EURO niteliğindeki alacağın takip tarihindeki TL karşılığı ve TL niteliğindeki alacağın toplamından oluşan miktarın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Davalı …’ın sözleşmede taraf olmadığı, sözleşmeyi, temsilcisi olduğu şirket adına imzaladığı, ayrıca 150,000 EURO, 550.000 EURO ve 700.000,00 TL’lik ödemeleri sözleşmeye istinaden yine temsilcisi olduğu şirket adına tahsil ettiği, zira 03/06/2010 tarihli sözleşmede ödemelerin …’ın şahsi hesabına yapılacağının kararlaştırıldığı, ancak banka adı ve hesap numarası belirtilmediğinden bu ödemelerin şirket adına …’a elden yapıldığı sonucuna varıldığı, bu durumda davalı …’ın davacı alacağından şahsi olarak sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı kanaatine varılmakla, davalı … hakkındaki davanın husumetten reddi gerektiği kabul edilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı tarafından davalı şirkete karşı açılan DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
Davalı şirketin … 23. İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasındaki itirazının 1.600.000,00 EURO asıl, 128.160,00 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.728.160,00 EURO, Ve 694.720,00 TL asıl, 70.282,50 TL işlemiş faiz ki toplam 765.002,50 TL için İPTALİNE,
Asıl alacak 1.600.000,00 EURO’ya takip tarihinden itibaren yıllık %6 oranını geçmeyecek şekilde 3095 Sayılı Yasanın 4/a maddesindeki döviz faizinin uygulanması suretiyle oluşan miktarın fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının tahsilini teminen,
694.720,00 TL asıl alacağı da yıllık %6’yı geçmemek üzere değişen oranlarda yasal faizin uygulanmasına,
Takibin bu şekilde DEVAMINA,
Kabul edilen EURO niteliğindeki alacağın takip tarihindeki TCMB döviz kuru TL karşılığı 5.040.351,45 TL ile kabul edilen TL bazındaki alacak 765.002,50 TL’nin toplamından oluşan miktar olan 5.805.353,95 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 1.161.070,79 TL icra inkar tazminatının davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
Fazla istemin REDDİNE,
Davacı tarafından davalı …’a karşı açılan davanın pasif husumetten REDDİNE,
Bu davalının istediği icra inkar tazminatı isteminin de REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen EURO niteliğindeki alacağın dava tarihindeki TCMB döviz kuru TL karşılığı ile kabul edilen TL bazındaki alacak toplamı üzerinden hesaplanan 393.966,61 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 71.524,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 322.441,91 TL harcın davalı …’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen EURO niteliğindeki alacağın dava tarihindeki TCMB döviz kuru TL karşılığı ile kabul edilen TL bazındaki alacak toplamı üzerinden hesaplanan 122.873,34 TL nispi vekalet ücretinin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen EURO niteliğindeki alacağın dava tarihindeki TCMB döviz kuru TL karşılığı ile red edilen TL bazındaki alacak toplamı üzerinden hesaplanan 11.551,22 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye verilmesine,
Davalı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 6.503,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 6.381,27 TL yargılama gideri ile 71.524,70 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı toplamı 77.931,17 TL’nin davalı …’nden tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 500,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 9,35 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’ye verilmesine, bakiye kısmın davalı … üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan toplam 19,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı … vekili Av. … ve davalı şirket vekili Av. …’un yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/03/2018

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 71.524,70 TL
Karar Harcı : 393.966,61 TL
Noksan Harç : 322.441,91 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 6.620,00 TL

Davalı …Ltd. Şti. Gider Avansı
Yatırılan Avans : 500,00 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 200,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 6.400,00 TL
Posta ve Diğer Giderler : 622,00 TL