Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1331 E. 2021/870 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1331 Esas
KARAR NO : 2021/870 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/10/2013
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ESAS DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/10/2012 tarihinde sürücüsü müteveffa … olan … plakalı araç ile işleteni …. ve sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini ve davacının eşi olan …’un vefat ettiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinin sorumluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında müvekkilinin tali kusurlu olduğunu, ceza yargılamasında müvekkilinin kusurlu olmadığının ortaya çıktığını, müteveffanın gelirinin ispatlanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ödeme yapılmışsa bu ödemenin hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal koşulları oluşmadan verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin olayı bir tazminatı ödemeye yeterli mal varlığının bulunduğunu, davacıların tazminat taleplerinin muhatabın … Sigorta A.Ş. olduğunu, müteveffanın asli kusurlu olduğunu, dava konusu trafik kazasında müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu durumun müvekkili şirketi sorumluluktan kurtardığını, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; zarar görene ancak poliçe limitiyle sınırlı ve gerçek zararı ödemekle yükümlü olduklarını, SGK tarafından bir ödeme yapılmışsa bu ödemenin hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, destek durumunun ispatlanması gerektiğini, davadan önce hasar ihbarı olmadığını, davacının faiz talebi var ise ancak kaza tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/10/2012 tarihinde sürücüsü müteveffa … olan … plakalı araç ile işleteni …. ve sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiğini ve davacının babası olan …’un vefat ettiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı … şirketinin sorumluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve davalı sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında müvekkilinin tali kusurlu olduğunu, ceza yargılamasında müvekkilinin kusurlu olmadığının ortaya çıktığını, müteveffanın gelirinin ispatlanması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ödeme yapılmışsa bu ödemenin hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; yasal koşulları oluşmadan verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin olayı bir tazminatı ödemeye yeterli mal varlığının bulunduğunu, davacıların tazminat taleplerinin muhatabın … Sigorta A.Ş. olduğunu, müteveffanın asli kusurlu olduğunu, dava konusu trafik kazasında müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu durumun müvekkili şirketi sorumluluktan kurtardığını, davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; zarar görene ancak poliçe limitiyle sınırlı ve gerçek zararı ödemekle yükümlü olduklarını, SGK tarafından bir ödeme yapılmışsa bu ödemenin hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, destek durumunun ispatlanması gerektiğini, davadan önce hasar ihbarı olmadığını, davacının faiz talebi var ise ancak kaza tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK m.53’de düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Esas davada, davacı vekili, 29/10/2012 tarihinde sürücüsü müteveffa … olan … plakalı araç ile işleteni …. ve sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde davacının eşi olan …’un vefat ettiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı … şirketinin sorumluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, 25.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden açılıp mahkemenin 19/06/2015 tarih ve … Karar sayılı kararı ile mahkememiz dosyası ile birleştirilen davada ise, davacı vekili, 29/10/2012 tarihinde sürücüsü müteveffa … olan … plakalı araç ile işleteni …. ve sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde davacının babası olan …’un vefat ettiğini, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigorta güvencesine alındığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, davalı … şirketinin sorumluğu sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla, 25.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı işleten ve sürücüden 29/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir. Ancak kazaya karışan tarafların her ikisinin sürücü olması halinde tarafların pozisyonu birbirine eşit olduğundan iddia etmiş olduğu vakadan kendi lehine hukuki sonuç çıkarın tarafın iddiasını haksız fiil hükümlerine göre ispat etmesi gerekir.
Destekten yoksunluk tazminatının tahsilatı davalarında hak sahibinin tazminat alacağı, desteğin somut aktif dönem kazancı herhangi bir arttırım ve indirim yapılmaksızın, soyut aktif ve pasif dönem kazancı ise Yargıtay 1994 Ocak ayından beri “her yıl arttır her yıl eksilt = progresif rant tekniği”‘ne göre hesaplanıp (HKG 01/11/1995 tarih, 1995/9-679 E. ve 1995/898 K.) hak sahipleri arasında paylaştırılarak bulunmaktadır. Ancak 2918 sayılı yasanın 90. maddesinin 14/04/2016 – 6704 sayılı kanunun 3. maddesi ile değişik düzenlemesi ile davalı … şirketinin trafik sigortasından kaynaklanan sorumluluğunun 2918 sayılı kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan ve 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi öngörüldüğünden 01/06/2015 tarihinden sonra meydana gelen trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında desteğin ölümü nedeniyel yoksun kalınan destek tazminatı miktarının “devrebaşı ödemeli belirli süreli rant formülüne” göre hesaplanması gerekmektedir. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı kararı ile 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 3. maddesi ile değişik 2918 sayılı kanunun 90. maddesinde yer alan “… Bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” ve “…ve genel şartlarda” şeklindeki ibareler ile 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 4. maddesi ile 2918 sayılı kanunun 92. maddesine eklenen i bendinin “Bu kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigorta genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan sebepler” şeklindeki hükümleri, Anayasanın 5, 13, 17, 35 ve 48. maddelerine aykırı bulunduğundan İPTALİNE karar verilmesi sonrası Yargıtay 17. HD’nin 02/12/2020 tarih, 2019/6271 Esas ve 2020/8104 Karar sayılı bozma ilamı ile Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı nedeniyle sigorta şirketinin sorumlu bulunacağı bedensel zararın Sigorta Genel Şartları’na göre değil 2918 Sayılı KTK ve 6098 Sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin genel hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği kabul edildiğinden sigorta şirketi dahil vaki zarardan sorumlu bulunan kişilerin sorumluluklarının bu kapsamda belirlenmesi gerekmektedir.
İhtilaf, davacılar ile müteveffa arasında desteklik ilişkisi bulunup bulunmadığı, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davacıların yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Dosya içerisinde örneği bulunan nüfus kayıt örneğinden esas davanın davacısının müteveffanın eşi, birleşen davada ise davacının müteveffanın kızı olması nedeniyle (bu davacı bakımından desteklik durumunun Yargıtay uygulaması doğrultusunda belli bir yaşa kadar söz konusu olacağı nazara alınmak suretiyle) davacılar ile müteveffa arasında desteklik durumunun mevcut olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Olaya ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı … 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, incelenmesinde; bu dosya üzerinden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarih – … sayılı rapor ile; vaki kazada tarafların kusur oranları ihtimalli olarak hesaplanmış, birinci ihtimalde sürücünün kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilecek olduğunda davalı sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu ve dolayısıyla müteveffanın kusursuz olduğu, ikinci ihtimalde müteveffanın kırmızı ışıkta geçtiği kabul edilecek olduğunda müteveffa …’un %100 kusurlu olduğu ve sürücü …’ın ise kusursuz olduğu yönünden rapor alınmış ise de ceza mahkemesi 24/11/2014 tarih, 2014/1115 Karar sayılı kararı ile sürücüyü tam kusurlu kabul etmek kaydıyla sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Ancak 6098 Sayılı TBK m.74 kapsamında hukuk mahkemesi hakiminin ceza mahkemesinde hükme esas alınan kusur raporu ile bağlı olmadığı öngörüldüğünden İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … sayılı bilirkişi raporu ile; vaki kazada davalı sürücü …’ın %25 oranında, müteveffa …’un ise %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Bu rapor doğrultusunda 02/11/2015 tarihli duruşmanın 5 nolu ara kararı ile aktüer bilirkişi …’dan alınan bilirkişi raporu ile; esas davadaki davacı eş …’un davalılardan talep edebileceği bakiye tazminat miktarının 6.113,24 TL olduğu tespit edilmiştir.
Ceza dosyasında alınmış olan karar ile iş bu davamız üzerinden ATK’dan alınan rapor arasında çelişki olması nedeniyle İTÜ Karayolları Trafik Kürsüsü Öğr. Gör. Prof. Dr. Yük. Müh. …, Y. Doç. Dr. Yük. Müh. … ve Y. Doç. Dr. Yük . Müh. …’den alınan 21/04/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu ile; vaki kazada müteveffa …’un ise %75 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü …’ın %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ve böylelikle çelişki giderilmiştir.
Aktüer bilirkişiden daha önce alınmış olan raporun üzerinden zaman geçmiş olduğundan ve de güncel veriler doğrultusunda rapor alınması gerektiğinden aktüer bilirkişi …’dan alınan 30/09/2016 tarihli bilirkişi raporu ile; esas davadaki davacı eş …’un talep edebileceği tazminat miktarının 15.928,52 TL, birleşen davanın davacısı …’un talep edebileceği tazminat miktarının ise 3.165,61 TL olduğu tespit edilmiştir.
Ancak 14/11/2016 tarihli duruşmada verilen ara karar ile ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılmasına karar verilmiştir. Ceza mahkemesinin neticesi beklenen 24/11/2014 tarih, 2014/1115 Karar sayılı kararı ile sürücüyü tam kusurlu kabul etmek kaydıyla sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 08/02/2018 tarih, 2016/4285 Esas ve 2018/1252 Karar sayılı kararı ile onanmak suretiyle 08/02/2018 tarihinde kesinleşmiştir.
17/09/2018 tarihli duruşmada ceza mahkemesi kararının kesinleştiğinin tespit edilmesi üzerine dava konusu edilen maddi tazminata ilişkin aktüer raporunun güncel veriler doğrultusunda yenilenmesi gerektiğinden önceki aktüer bilirkişiden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olması nedeniyle aktüer bilirkişi …’dan 06/11/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile; esas davadaki davacı eş …’un talep edebileceği tazminat miktarının 175.402,62 TL, birleşen davanın davacısı …’un talep edebileceği tazminat miktarının ise 24.381,92 TL olduğu tespit edilmiştir.
Ancak bu rapora yönelik itirazlar ve bu raporun daha önceki raporlarla çok ciddi çelişki arz etmesi nedeniyle aktüer bilirkişi …’dan 02/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile; esas davadaki davacı eş …’un talep edebileceği tazminat miktarının 207.869,56 TL, birleşen davanın davacısı …’un talep edebileceği tazminat miktarının ise 31.119,06 TL olduğu tespit edilmiştir.
Esas davanın davacısı … vekili bila tarihli ve 07/10/2019 tarihinde dosyaya ibraz edilen bedel arttırım dilekçesi ile daha önce talep edilen 10.000,00 TL tazminata ek olarak 197.869,56 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Birleşen davanın davacısı … vekili ise 23/09/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile daha önceki talebi dahil 31.119,06 TL’nin 29/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Ancak aktüer bilirkişi …’dan alınan raporların yukarıda yer verilen tespitlerinden de anlaşılacağı üzere çelişkili olması, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle aktüer bilirkişi …’den rapor alınmasına karar verilmesi neticesinde bu bilirkişiden alınan 17/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; bilirkişi davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu ve davalının %25 oranında kusurlu olduğu hususlarını nazara almak suretiyle esas dava ve birleşen davada hesaplama yapmak suretiyle davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edildiğinde esas davada müteveffanın eşi olan davacının yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye zararının 216.606,16 TL, birleşen davada müteveffanın kızı olan davacı zararının 25.183,94 TL, buna mukabil davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilecek olduğunda ise esas davada müteveffanın eşi olan davacının yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye zararının 29.335,11 TL, birleşen davada müteveffanın kızı olan davacı zararının 3.401,09 TL olduğu, davalı … şirketinin esas davanın davacısı bakımından 15/04/2013 tarihinde, birleşen davanın davacısı bakımından ise 03/01/2014 dava tarihinde temerrüde düştüğü tespit edilmiştir.
Bu rapora yönelik taraf itirazları doğrultusunda aynı bilirkişiden alınan 23/10/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; bilirkişi davalı sürücünün %100 kusurlu olduğu ve davacının %25 oranında kusurlu olduğu hususlarını nazara almak suretiyle esas dava ve birleşen davada hesaplama yapmak suretiyle davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edildiğinde esas davada müteveffanın eşi olan davacının yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye zararının 216.315,37 TL, birleşen davada müteveffanın kızı olan davacı zararının 29.04380 TL, buna mukabil davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu kabul edilecek olduğunda ise esas davada müteveffanın eşi olan davacının yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye zararının 24.044,32 TL, birleşen davada müteveffanın kızı olan davacı zararının 7.260,95 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların kusura ilişkin bilirkişi raporuna yönelik itirazları doğrultusunda İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan …tarih – … sayılı bilirkişi raporu ile; vaki kazada davalı sürücü …’ın %25 oranında, müteveffa …’un ise %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’den alınan 30/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan … tarih – … sayılı raporunda sürücü …’ın %25 oranında, müteveffa …’un ise %75 oranında kusurlu olduğuna yönelik kusur raporu esas alınmak, müteveffanın ve hak sahiplerinin bakiye ömürleri TRH 2010 yaşam tablosuna göre belirlenmek suretiyle müteveffanın asgari ücret esas alınmak suretiyle esas alınan asgari ücret üzerinden elde edilecek muhtemel gelirin peşin sermaye değeri progresif yöntemle hesaplanması neticesinde esas davadaki davacı eş …’un davalılardan talebi mümkün destek tazminatının 75.984,62 TL, birleşen davanın davacısı …’un ise davalılardan talebi mümkün destek tazminatının 7.193,15 TL olduğu, talep edilen tazminatların … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğu … nolu trafik sigorta poliçesi ile 225.000,00 TL limitle sigorta güvencesine almış olan davalı … şirketinin sorumluluğunda olduğu tespit edilmiştir.
Alınmış olan son kusur ve son aktüer bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan esas ve birleşen davada davacı vekillerinin talepte bulunduğu miktar son aktüer raporu ile tespit edilen miktardan fazla ise de davanın da niteliği gereği miktarı belirsiz alacak davası olduğu nazara alınmak suretiyle bilirkişi tarafından tespit edilen miktar müdeabbihin değeri olarak kabul edilmek suretiyle davacı … tarafından açılan esas davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 75.984,62 TL maddi tazminatın davalı işleten ve sürücü bakımından 29/10/2012 davalı … şirketi bakımından 15/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacı …’a verilmesine, dava niteliği gereği miktarı belirsiz alacak davası olduğundan davalılar lehine müddeabih olarak nazara alınmayan miktar itibariyle vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, davacı … tarafından açılmış olan birleşen davanın maddi tazminat yönünden kabulü ile 7.193,15 TL maddi tazminatın davalı işleten ve sürücü bakımından 29/10/2012 davalı … şirketi bakımından 15/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacı …’a verilmesine, dava niteliği gereği miktarı belirsiz alacak davası olduğundan davalılar lehine müddeabih olarak nazara alınmayan miktar itibariyle vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Esas ve birleşen davaya konu manevi tazminat davasının ise vaki kazanın taksirle işlenen bir haksız fiil niteliğinde olması, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile %75 oranında olmak kaydıyla galip kusurun müteveffada yani davacıların desteğinde olması, manevi tazminatın davacıların zenginleşmesine davalıların ise fakirleşmesine neden olmayacak düzeyde olması ve davalı sürücünün asgari ücretle çalışan bir şoför olması da nazara alınmak suretiyle manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile takdiren 7.000,00 TL manevi tazminatın 29/10/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı işleten ile sürücüden tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine, 7.000,00 TL manevi tazminatın 29/10/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı işleten ile sürücüden tahsili ile davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı … tarafından açılan esas davanın
1-Maddi tazminat yönünden kabulü ile 75.984,62 TL maddi tazminatın davalı işleten ve sürücü bakımından 29/10/2012 davalı … şirketi bakımından 15/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
Dava niteliği gereği miktarı belirsiz alacak davası olduğundan davalılar lehine müddeabih olarak nazara alınmayan miktar itibariyle vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın 29/10/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı işleten ile sürücüden tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Davacı … tarafından açılmış olan birleşen davanın
1-Maddi tazminat yönünden kabulü ile 7.193,15 TL maddi tazminatın davalı işleten ve sürücü bakımından 29/10/2012 davalı … şirketi bakımından 15/04/2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
Dava niteliği gereği miktarı belirsiz alacak davası olduğundan davalılar lehine müddeabih olarak nazara alınmayan miktar itibariyle vekalet ücretine hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat davasının ise kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevi tazminatın 29/10/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı işleten ile sürücüden tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
ESAS DAVA
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 5.190,51 TL nispi karar harcının, 119,55 TL peşin harç ve 3.379,12 TL ıslah harcı toplamı 3.498,67 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 1.691,84 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.678,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davacı … tarafından yapılan toplam 979,70 TL yargılama gideri ile 119,55 TL peşin harç, 24,30 TL başvuma harcı, 3.379,12 TL ıslah harcı ve 40,00 TL tedbir talebi harcı toplamı 4.542,67‬ TL’nin davalılardan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 478,17 TL nispi karar harcının davalılar … ve ….’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….’den tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar … ve …. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve ….’ye verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 491,36 TL nispi karar harcının, 597,75 TL peşin harç ve 72,15 TL ıslah harcı toplamı 669,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 178,54 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı …’a iadesine,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davacı … tarafından yapılan toplam 3.338,85 TL yargılama gideri ile 597,75 TL peşin harç, 25,20 TL başvuma harcı, 72,15 TL ıslah harcı ve 40,00 TL tedbir talebi harcı toplamı 4.073,95 TL’nin davalılardan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 478,17 TL nispi karar harcının davalılar … ve ….’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı … lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve ….’den tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davalılar … ve …. lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalılar … ve ….’ye verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/12/2021

Katip …

Hakim …

ESAS DAVA/
Harç/ Masraf Dökümü
Maddi Tazminat:
Peşin Harç : 119,55 TL
Karar Harcı : 5.190,51 TL
Islah Harcı : 3.379,12 TL
Noksan Harç : 1.691,84 TL
Manevi Tazminat:
Karar Harcı : 478,17 TL
Noksan Harç : 478,17 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.279,70 TL

Davalı … Gider Avansı
Yatırılan Avans : 138,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 400,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 667,05 TL
Tedbir Talebi Harcı : 40,00 TL

BİRLEŞEN DAVA/
Harç/ Masraf Dökümü
Maddi Tazminat:
Peşin Harç : 597,75 TL
Karar Harcı : 491,36 TL
Islah Harcı : 72,15 TL
Bakiye Harç : 178,54 TL
Manevi Tazminat:
Karar Harcı : 478,17 TL
Noksan Harç : 478,17 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.665,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.050,00 TL
Posta Ve Diğer Giderler : 288,82 TL
Tedbir Talebi Harcı : 40,00 TL