Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1158 E. 2023/468 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1158 Esas
KARAR NO : 2023/468

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil tarafından, menfi tespit davasına konu edilen borç, davalılardan … tarafından yetkili hamil sıfatı ile alacaklı olarak, davacı keşideci müvekkil aleyhinde … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası üzerinden alınan İhtiyati Haciz doğrultusunda, … 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan Kambiyo Takibine konu 07.06.1999 tanzim tarihli, 59.850.USD tutarlı ve vade tarihi sonradan tarihi 25.08.2011 şeklinde hukuka aykırı olarak doldurulmuş ve takip konusu edilmiş emre muharrer senet bakımından, davacı müvekkilin borçsuz bulunduğunun tespiti talebi hakkında olduğunu, davacı müvekkilin aleyhinde yürütülecek icra işlemleri sebebi ile; uğrayacağı maddi zararların çok ciddi boyutta bulunması bakımından; telafisi imkansız zararların önüne geçilmesi bakımından yargılama müddetince İhtiyati Tedbir kararı verilmesine; … 4.İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibine konu bononun, öncelikle “vadesiz- görüldüğünde ödenecek bono” niteliğinde bulunmasından mütevellit TTK kapsamında özel zaman aşımı süreleri geçirilmiş ve genel zaman aşımına da uğramış olması bakımından zaman aşımı sebebi ile, davacı müvekkilin borçsuz bulunduğunun tespitine; takip konusu bononun, zaman aşımı sürelerinin geçirilmiş olması ve kambiyo vasfını yitirmiş olmasından ötürü, daha sonradan davalılar arasında kararlaştırılan işlem ile “vadesiz bonoya” sonradan vade tarihi eklenmek sureti ile yapılan tahrifatın, senet metnindeki davalı …’ e ait ciro ile karşılaştırmalı olarak yapılacak incelemesi neticesinde cirodan sonra yeni tarihli olarak geçmişe dönük doldurulmuş olmasından mütevellit; davacı müvekkil zararına hareket edilmiş olmasından ötürü; taraflar arasındaki hukuki ilişkiye, hukuka, hayatın olağan akışına aykırı olarak doldurulduğunun tespiti ile; Bu halde, taraflar arasında takip konusu bononun verilmesine sebebiyet verecek herhangi bir hukuki ilişkinin mevcut bulunmaması ve işbu takip konusu bononun, davalı lehdar Münevver tarafından tahsil edilmiş olması ve bu durumu ortaya koyar mahiyette maddi ve hukuki deliller ile, bononun bedelsiz bulunması sebebi ile; davacı müvekkilin borçsuz bulunduğunun tespitine; bu kapsamda, davacı müvekkili adına iddia olunan hukuki ve maddi olaylar kapsamında, senet üzerinde yapılacak inceleme kapsamında ortaya çıkacak hususlar bakımından sair defi, itiraz ve yasal haklarımız saklı kalmak kaydı ile; davacı müvekkilinin, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası üzerinden alınan ihtiyati haciz kararı doğrultusunda; …bul 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip konusu yapılan 06.07.1999 keşide tarihli ve 59.850,00.USD bedelli Emre Muharrer senet bakımından borçsuz bulunduğunun tespitine; Davalı … bakımından … 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile, davacı müvekkil aleyhinde girişilen haksız ve kötü niyetli takip sebebi ile; takip konusu asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu bono müvekkiline diğer davalı … tarafından ciro edilerek verilmiş olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, bu nedenle davaya husumet itirazında bulunduklarını, aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı dava dilekçesinde; diğer davalı …’e, dava konusu bonoyu kaybetmiş olması nedeniyle yeni bir bono verildiğini, bu bononun … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, bu borcun ödendiğini, bononun diğer davalı … ile davacı arasındaki “özel bir şahsi ilişki” nedeniyle verildiğini, diğer davalı … ile arasında geçerli bir borç doğuracak mahiyette hukuki bir ilişki ve işlemin olmadığını iddia ve beyan etmiş olduğunu, bu iddialar davacı ile diğer davalı arasındaki hukuki ilişkiye ilişkin olduğundan, diğer davalıdan sonraki ciranta ve hamil olan iyi niyetli 3. kişi müvekkili hukuki olarak bağlamayacağı açıık olduğunu, bu iddialar müvekkiline karşı ileri sürülebilecek iddialar olmadığını, davacının, dava konusu bononun kambiyo vasfını yitirmiş ve zaman aşımına uğramış olduğu iddialarının kabulü mümkün olmadığını, bono görüldüğünde ödenecek bonolardan olmadığını, ayrıca BK 125. maddede düzenlenen 10 yıllık zaman aşımı gereği bononun zaman aşımına uğradığı iddiasının da hukuki hiçbir dayanağı bulunmadığını, davacı bononun zaman aşımına uğradığı iddiasında bulunurken Borçlar Kanunu’nu dayanak olarak gösterdiğini, dava konusu bono TTK gereği kambiyo vasfı taşıdığını, Kambiyo senetlerine ilişkin olarak zaman aşımını kesen sebepler TK.m.662’da özel olarak ve sınırlayıcı bir şekilde düzenlendiğini, bonoda zaman aşımına ilişkin özel bir düzenleme varken, Borçlar Kanunu’nun zaman aşımı hükümlerine gitmek, özel kural genel kuralı geçersiz kılar ilkesi gereğince mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesinde senetteki düzenleme tarihi ile vade tarihi arasında 12 yıl 1 ay 19 gün olduğunu, genel yasa ve düzenlemeler gereğince senedin bağlayıcılığından ve geçerliliğinde söz edilemeyeceğini iddia ve beyan ettiğini, ancak senetteki tanzim tarihi ile vade tarihi arasında uzun süre olması senedin geçersizlik sebebi olmadığını, kanunda, senetteki tanzim tarihi ile vade arasındaki süreyi sınırlayan bir hüküm bulunmadığını, davacının bonoda hangi ülke biriminin kullanıldığının belirtilmediği iddiasının da kabulü mümkün olmadığını, bonoda kullanılan para biriminin USD yani ABD doları olduğu açık olduğunu, İcra İflas Kanunu’nun 72. Maddesinde açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, ancak borçlunun alacağın %yüzonbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği düzenlendiğini ve bu açık kanun hükmü karşında davacının takibin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekeceğini, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu ancak yazılı bir delil ile ispatlanabileceğini,
bununla beraber anlaşmaya aykırı olarak doldurulmuş senedi devralan kişi, ancak kötü niyetli (ve iktisabında) ağır kusurlu ise, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu def’i ona karşı da yöneltilebileceğini, iyi niyetli ise yöneltilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle; husumet itirazının kabulü ile davanın husumet yönünden reddine, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun tüm taleplerinin reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminata mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK. m.72/3 kapsamında icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili, davacının 1999 yılında davalılardan …’e 07/06/1999 keşide tarihli 59.850,00 USD miktarlı ve vade tarihi boş bir bono verdiğini ve ancak davalı …’in bir süre sonra kendisine verilen sendi kaybettiğini ve bulması halinde davacıya iade edeceğini taahhüt etmesi neticesinde davacının bir kere ikinci sefer kaybolduğu iddia olunan senet yerine davalı …’e 07/06/1999 keşide tarihli ve 59.850,00 USD miktarlı ikinci bono verdiğini, ikinci bononun davalı tarafından … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icraya konması akabinde davacı tarafından ödendiğini, ancak daha sonra diğer davalı … tarafından … 4.İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı …’in kaybettiğini söylediği ilk senede vade tarihi yazılmak suretiyle takip başlatıldığını, oysa bu senedin yerine verilen ikinci senedin ödenmiş olmasıyla bu senedin bedelsiz hale geldiğini, bu nedenle … 4.İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasına konu borç nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.
Dava dosyasına celp edilen … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı …’in davacı … aleyhine 30/08/2005 tarihinde, 95.000,00 USD ve 30/07/2005 ödeme tarihli bir adet bonoya dayalı olarak 95.000,00 USD alacağın tahsili yönünde talepte bulunduğu görülmektedir.
Dava dosyasına celp edilen … 4.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Davalı …’in … ve … aleyhine 06/07/1999 keşide ve 25/08/2011 vade tarihli ve 59.850,00 USD miktarlı bonoya dayalı olarak 59.850,00 USD asıl alacak, 70,50 TL ihtiyati haciz harcı, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 11.610,08 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.460,08 USD ve 370,50 TL alacağın takip tarihinden asıl alacağa kamu bankalarının USD cinsinden paraya uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmek suretiyle takip başlattığı görülmektedir. İşbu takibe dayanak gösterilen senet örneğinin incelenmesinde bononun 06/07/1999 İstanbul keşide tarihli olduğu, …’in keşidecisi, …’in lehtar olduğu, senedin 25/08/2011 ödeme tarihli ve 59.850,00 USD miktarlı ve nakten kaydı ile düzenlenmiş olduğu, senedin … tarafından …’e ciro edilmek suretiyle temlik edildiği görülmektedir.
İhtilaf, davacının davalı …’e vermiş olduğu ilk senedin kaybedildiğinin iddia edilmesi üzerine davalı …’e verilen ikinci senedin ilk senet yerine verilen senet olup olmadığı nedeniyle ikinci senet bedelinin ödenmiş olmasından dolayı ilk senedin bedelsiz hale gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. Davacı davaya konu senedi kaybolduğu iddia olunan ilk senet yerine verdiğini iddia etmiş olduğundan ve ikinci senedin miktarı 6102 sayılı HMK.m.200 kapsamında öngörülen miktardan fazla olduğu için davacı iddialarını kural olarak yazılı delille ispat etme yükümü altındadır.
Ancak davacı taraf ikinci senedin iradesi yanıltılmak suretiyle ve TCK anlamında dolandırılmak suretiyle ikinci senedin kendisinden alındığı iddiası ile Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunda ve bu iddiasına yönelik olay … 10.Ağır Ceza mahkemesinin … Esas sayılı dosya üzerinden kovuşturulduğunda bu dosya üzerinden verilecek kararın hukuk davamıza etki edecek nedeniyle her ne kadar ceza dosyasının neticesinin beklenilmesine karar verilmiş ise de ceza kovuşturması neticesinde verilen 05/11/2020 tarih ve 2020/218 Karar sayılı karar ile işbu dosyada sanık sıfatıyla yargılanan davalı …’in yargılama aşamasında ölmüş olması nedeniyle bu kişi hakkındaki davanın düşürülmesine, diğer sanık … hakkında ise beraat kararı verilmiş ve bu karar 09/02/2021 tarihinde kesinleşmiştir. Bu nedenle davacının iddialarını yazılı delil ile ispat etme külfetine istisna teşkil edecek bir ceza mahkemesi kararı temin edilememiş olduğu görülmektedir.
Tüm dosya kapsamı ile davacının iddialarını 6102 sayılı HMK.m.200 kapsamında yazılı delil ile ispat etmek zorunda olmasına rağmen ikinci senedin ilk senet yerine verildiğine dair bir yazılı delil sunulmamış olması, ceza davası neticesinde verilen karar ile yazılı delil ile ispat etme külfetinin aşabilecek ve dolayısıyla ikinci senedin ilk senet yerine olmak üzere hile ile davacıdan alındığına yönelik bir delil elde edilememiş olması ve de davacı tarafından dava dilekçesinde her iki senedin miktar olarak 58.950,00 USD olduğu iddia olunmasına rağmen, … 7.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icraya konulduğu iddia olunan ikinci senedin miktar olarak 95.000,00 USD miktarlı olması nedeniyle her iki senet miktarının da farklı olması nedeniyle davacı taraf iddialarını usulüne uygun delillerle ispat edememiş olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 2.142,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.962,95 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 19.821,33 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
dair davacı asil ve vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 2.142,85 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Bakiye Harç : 1.962,95 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 619,50 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 00,00TL
Posta Giderleri : 464,00 TL