Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/112 E. 2018/751 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/112 Esas
KARAR NO : 2018/751 Karar

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/03/2014
KARAR TARİHİ : 10/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … ile müvekkili arasında sözleşme imzalandığını, … ile de davalı… firması arasında taşeronluk anlaşması yapıldığını, müvekkili tarafından belirlenen işlerin tamamının varılan anlaşmaya göre yapıldığını, müvekkilinin …’e … 14. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini ve ekinde hak edişlerini gönderdiğini, …’in de muhatabın… firması olduğu gerekçesiyle … 16. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaları iade ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin malzemelerini ve işçilerini şantiyeden çekmediğini ve işe devam ettiğini, … ile davalı… firması arasındaki sözleşmenin 31/03/2014 tarihinde feshedildiğini ve yeni taşeronla anlaşıldığını, bu işlerin nihayetinde …’in de kendi yükümlülüklerini yerine getirdiğini beyanla, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 169.333,54 TL’nin 30/04/2009 tarihinden itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıyla ve davalı… firması ile arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, taraf sıfatı eksikliği, pasif husumet yokluğu nedeniyle idareleri açısından davanın reddinin gerektiğini, 25/07/2008 tarihinde dava dışı yüklenici … firması ile aralarında Eğitim Yapıları Güçlendirme Ve Onarım İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre 11 okulun güçlendirme ve yeniden yapım işlerinin … firması tarafından üstlenildiğini, ihale makamı konumunda olan müvekkilinin davacıya, yüklenici … firmasına ve davalı… firmasına karşı bir sorumluluğunun bulunmadığını, davanın … Tic. Ltd. Şti.’ye ihbarını, dava konusu alacaktan dolayı sorumlu olduğuna dayanak olarak sunulan gerekçelerin asılsız olduğunu, müvekkilinin ne davacıya, ne yüklenici …’e ne de taşeronlara karşı bir borcunun bulunmadığını, dava konusu alacağın muhatabının müvekkili olmadığını beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK’nın 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
Davacı şirketin tacir olduğu tartışmasızdır. Davalı ise kamu kurumu niteliğinde bulunduğundan tacir olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Davacı şirketin tacir olması, bu davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli bulunmamaktadır. Bir davanın ticari dava olarak kabulü için, her iki tarafın tacir olması ve ihtilafın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması zorunludur. Bu iki şarttan biri gerçekleşmediği takdirde ticari işin varlığı kabul edilse dahi davanın ticari dava olduğundan bahsedilemeyecektir. Buna göre ortada nisbi ticari dava bulunmamaktadır.
Davacının iddiası, dava konusu ve sunulan deliller kapsamında uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de olmadığı anlaşılmaktadır.
HMK 114. Maddesinde; Mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceğinin açıklanmıştır.
İş bu davanın mahkememizin görev alanında bulunmayıp, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğu kanaatine varılarak, davanın görev yönünden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Kararın kesinleşmesine müteakip dosyanın yetkili ve görevli … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
HMK.nın 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Davacı vekili ve davalı … Valiliği vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/07/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza