Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2002/1213 E. 2018/353 K. 09.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2002/1213
KARAR NO : 2018/353
DAVA : Tasarrufun İptali
DAVA TARİHİ : 21/08/2002
KARAR TARİHİ : 09/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. Ltd. Şti., …. A.Ş ve … A.Ş’nin müvekkili bankadan kredi kullandığını, …, …, … ve …’in sözleşmede müteselsil kefil olduklarını, kredi şartlarına uyulmadığından hesapların kat edilerek davalı … ve diğer borçlular aleyhine … 6. İcra Dairesinin … E., … E. ve … E. sayılı dosyalarından icra takibine geçildiğini, anılan icra takip dosyalarındaki itirazlar nedeniyle açılan itirazın iptali davalarının derdest olduğunu, icra dosyalarında gayrimenkul haciz teskerelerine red cevabı verilerek borçlu adına gayrimenkul olmadığının bildirildiğini, aynı zamanda borçluların adreslerinden ayrılmaları nedeniyle haczi kabil hiçbir mallarının bulunamadığını, davalı …’in 05.02.2001 tarihinde Kadıköy Sahrayıcedit mahallesi 1126 ada 132 parsel sayılı taşınmazda kat irtifaklı 2. kat 6 nolu meskeni 30.000,00 TL bedelli diğer davalı …’a devrettiğinin öğrenildiğini, bu tasarrufun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yapıldığının açık olduğunu, nitekim krediye ilişkin hesabın 06.04.2001 tarihinde kat edildiğini, sözleşmenin yapılmasından sonra ve hesap katından önce bu tasarrufun gerçekleştirildiğini ve rayiç değerinin çok altında bir bedelle satış yapıldığını alacaklıyı ızrar kastıyla hareket edildiğinin anlaşıldığını ileri sürerek İİK. 277. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca 3 ayrı icra dosyasındaki alacak ve ferilerle sınırlı olmak üzere davalılar arasında yapılan yukarıda içeriği açıklanan tasarrufun iptaline ve cebri satış yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı … Aslan vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında herhangi bir borç ilişkisi olmadığını, bu taşınmazın sicildeki kayda güvenilerek iyiniyetle iktisat edildiğini, davanın haksız olduğunu, dava konusu dairesinin bulunduğu ana taşınmazda daha küçük boyutta olan bir daire sahibi odluğunu, zamanla bu dairenin ailenin ihtiyacını karşılamaması nedeniyle aynı sakakta başka bir daireye taşındığını ve söz konusu dairesinin satılık olduğunu duyunca hemen satın aldığını, diğer davalının mali durumu hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadığını, dairenin satın alınmasından sonra taşındığını ve halen bu dairede oturduğunu, deprem güçlendirme çalışmaları nedeniyle apartman yönetimine ödeme yaptığını ve dairenin doğramalarını değiştirdiğini, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın esastan reddini savunmuş, bunun dışında taşınmazın bulunduğu yerin Kadıköy’de olması nedeniyle davanın Kadıköy Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden kesin yetki yönünden davanın usulden de reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; İİK. 277. maddesi uyarınca tasarruf iptali davası açılabilmesi için kesin aciz belgesinin ibraz edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine yapılan icra takiplerinin kesinleşmediğini, nitekim itirazın iptali davalarının devam ettiğini, davacının kesinleşmiş bir alacağı bulunmadığından davanın ön koşul yokluğundan reddi gerektiğini veya bu davaların bekletici mesele yapılmasının zorunlu olduğunu, satışın yapıldığı tarih itibariyle Türkiye’de ekonomik kriz yaşandığını, piyasa dengelerinin bozulduğunu, 30.000,00 TL satım bedelinin taşınmazın o tarihteki rayiç değeri olduğunu, nitekim depremde hasar gören binaların güçlendirme çalışmalarının yapıldığını ve taşınmazların düşük fiyatlarla alıcı bulduğunu, dolayısıyla alacaklıdan mal kaçırma amacıyla veya zarara uğratma kastıyla hareket edilmediğini, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE /
… 6. İcra Dairesinin … E., … E. ve … E. sayılı icra takip dosyaları, anılan icra dosyalarındaki itirazların iptaline ilişkin … 10. ATM’^nin … E., … 2. ATM’nin … E., … 5. ATM’nin … E., … 8. ATM’nin … E., … 5. ATM’nin … E. sayılı dosyaları, dava konusu taşınmazın tapu kaydı, satışa ilişkin resmi senet akit tablosu, alacağın temlikine ilişkin temlik sözleşmeleri, … 9. ATM’nin … E. … K. sayılı … tarihli kesinleşmiş kararı ve dosya içeriği ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tasarrufun satış tarihindeki rayiç değerinin tespiti yönünden uzman bilirkişilerden keşfen yapılan inceleme sonucunda rapor ve ek rapor alınmış, tüm deliller toplanmıştır.
Dosyada mevcut bulunan ve keşfen yapılan inceleme sonucu düzenlenen 23.05.2005 tarihli raporda özetle; dava konusu taşınmazın satış tarihi olan 05.02.2001 tarihindeki rayiç değerinin 30.000,00 TL olduğu, tapudaki satış bedelinin gerçek rayiç değeri yansıttığı açıklanmıştır. Aynı bilirkişilerce düzenlenen 08.05.2006 tarihli ek raporda da, kök rapordaki açıklamalar aynen tekrar edilmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişilerce düzenlenen ve birbirini teyit eden kök ve ek rapor gerekçeli ve denetime olanaklı bulunmuş, bu nedenle itibar edilmiştir.
… 6. İcra dairesinin …0 E. sayılı dosyasında, davacıya kredi alacağını temlik eden …bank A.Ş’nin alacaklı olduğu, asıl borçlu şirketin … A.Ş ve müteselsil kefil olan …’in de takip borçlusu olduğu, toplam 2.844,06 TL alacağın tahsili amacıyla takibin yapıldığı, itiraz üzerine takibin durdurulması nedeniyle … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. ve … 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyalarında itirazın iptali davası açıldığı, anılan mahkemelerce dosyaların … 9. ATM’nin … E .sayılı dosyası ile birleştirildiği, anılan mahkemece verilen görevsizlik kararı neticesinde dosyanın mahkememize geldiği ve … E. sayılı dosyasına kaydedildiği, yapılan yargılama sonunda … K. 30.12.2011 tarihli kararla anılan icra dosyasında dava dışı bir kısım borçlular ve davalı borçlu …’in itirazının kısmen iptaline karar verildiği ve kararın bizim dosyamız davalısı … yönünden kesinleştiği anlaşılmıştır.
… 6. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında, alacaklının yine temlik eden …bank AŞ olduğu, kredi borçlusunun … A.Ş ile müteselsil kefil sıfatıyla … ve dava dışı bir kısım borçluların olduğu, 1.156,50 TL alacağın tahsilini teminen icra takibi yapıldığı ve itiraz üzerine durdurulan takibin devamının sağlanması amacıyla … 5. ATM’nin … E. sayılı dosyasında itirazın iptali davasının açıldığı, daha sonra dosyanın bir kısım safahat geçirdiği ve yine görevsizlik kararı ile mahkememize intikal ettiği ve mahkememizin … E. sayısına kaydedildiği, yapılan yargılama neticesinde … K. sayılı 28.12.2012 tarihli kararla davanın reddedildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 27.014.2014 tarihli kararıyla onandığı, aynı dairenin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin 28.04.2015 tarihli kararı ile mahkememiz kararının 28.04.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
… 6. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında, alacaklının yine temlik eden …bank AŞ olduğu, kredi borçlusunun … Ltd. Şti. ile müteselsil kefil sıfatıyla … ve dava dışı bir kısım borçluların olduğu, 47.956,60 TL alacağın tahsilini teminen icra takibi yapıldığı ve itiraz üzerine durdurulan takibin devamının sağlanması amacıyla … 10. ATM’nin …. E. sayılı ve … 2. ATM’nin … E. sayılı dosyalarında itirazın iptali davasının açıldığı, … 2. ATM’nin … E. sayılı dosyasının İstanbul 10. ATM’nin … E. sayılı dosyası ile birleştirildiği, yapılan yargılama neticesinde … 10. ATM’nin … K. sayılı 30.05.2006 tarihli kararıyla asıl ve birleşen davaların kabulü ile icra dosyasındaki itirazın iptali yönünde hüküm kurulduğu ve anılan bu kararın da temyiz edilmeksizin 16.11.2007 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
İcra dosyalarında alacaklı olan …bank A.Ş tarafından icra dosyasındaki alacaklar Fona devredilmiş ve Fon tarafından da davacı … A.Ş’ye temlik edildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda içeriği özetlenen itirazın iptaline ilişkin mahkememizce ve diğer bir kısım mahkemelerce verilen kararlar neticesinde davacının davalı …’den … 6. İcra Dairesinin … E. ve … E. sayılı dosyaları nedeniyle alacaklı olduğu, bu icra takiplerinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava, İİK. 277. maddesi ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasıdır.
İİK. 278. maddesinde iptale tabi olan tasarruflar açıklanmış ve anılan maddenin 3 nolu bendinin 2. fıkrasında ”akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler” in bağışlama niteliğinde olduğu ifade edilmiştir.
Dava konusu … mahallesi 1126 ada 132 parselde kain 2. kat 6 nolu bağımsız bölümün maliki ve icra takip borçlusu … tarafından 05.02.2001 tarihinde 30.000,00 TL bedel ile davalı …’a satım sözleşmesiyle devredildiği, dosyada mevcut bulunan ve mahkememizce itibar edilen kök ve ek raporda açıklandığı üzere taşınmazın tasarruf tarihindeki rayiç değerinin tapuda gösterilen bedel ile aynı olup 30.000,00 TL miktarında bulunduğu anlaşıldığından davalılar arasındaki tasarrufun İİK. 278/3-2 bendinde belirtildiği şekilde bağış olarak kabul edilemeyeceği, nitekim rayiç değer ile satım bedelinin aynı olduğu, ivazlar arasında fahiş farkın bulunmadığı anlaşılmıştır.
İİK. 280. maddesinde ise ”Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır” denilmiştir.
Davalı … tarafından adına kayıtlı olan taşınmaz, diğer davalı …’a davacıya olan borcunun doğumundan sonra devredildiği, zira davalı …’in müteselsil kefil olduğu alacağa esas genel kredi sözleşmelerinin 1999 tarihli olduğu anlaşılmıştır. Ancak davalı …’in bu taşınmazı alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla devrettiğine ilişkin herhangi bir delilin bulunmadığı, mahkememizce dinlenen davalı tanık beyanlarına göre, taşınmazı satın alan davalı …’ın daha büyük bir daireye ihtiyacı nedeniyle bu taşınmazı rayiç değeri üzerinden satın aldığı ve satış gerçekleştikten sonra dava konusu bağımsız bölüme taşındığı, oturmaya devam ettiği, dsava konusu taşınmazın halen davalı … adına kayıtlı olduğu, bu hususun dosyada mevcut bulunan güncel tapu kaydından anlaşıldığı, tasarrufun tarafı olan her iki davalı arasında akrabalık veya yakın bir ilişki bulunduğuna dair bir bilginin veya delilin bulunmadığı, dolayısıyla davalı …’ın diğer davalı borçlu …’in mali durumu hakkında bilgi sahibi olduğundan sözedilemeyeceği, buna göre İİK. 280. maddesinde belirtildiği şekilde borçlunun içinde bulunduğu mali durumun işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğunun kanıtlanamadığı, buna göre tasarrufun gerçek bir satış olduğu sonucuna varılmıştır.
Bunun dışında … 9. ATM’nin … E. sayılı dosyasında, bizim davamıza konu olan ve davalılar … ile … arasındaki 05.02.2001 tarihli satıma ilişkin tasarrufun iptali istemi ile başka bir alacaklı olan … Bankası A.Ş tarafından 06.02.2002 tarihinde açılan dava olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda 2005/463 K. sayılı 16.06.2005 tarihli kararla, davanın reddedildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçmek suretiyle 27.12.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Anılan karar incelendiğinde, davalılar arasındaki satışın 30.000,00 TL bedelle gerçekleştirilip ivazlar arasında fahiş farkın bulunmadığı, zira satıma konu taşınmazın dekorasyonsuz halinin 40.000,00 TL dekorasyonlu şekilde ise 49.000,00 TL rayiç değerinin olduğu gerekçesiyle davanın reddedildiği ve esasında bu karar ile taraflar arasındaki 05.02.2001 tarihli satımın gerçek bir devir olduğunun sübuta erdiği, anılan mahkeme kararının bizim dosyamız açısından güçlü delil olarak kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle İİK. 278. maddesi ve İİK. 280. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirme neticesinde, dava konusu tasarrufun gerçek bir tasarruf olduğu, taşınmazın halen davalı … adına kayıtlı olduğu, İİK. 278. maddesi ve İİK. 280. maddesindeki koşulların bulunmadığı kanaatine varılmakla davanın reddi gerektiği kabul edilmiştir.
Tasarrufun iptali davalarında, takip konusu alacak veya tasarruf tarihindeki rayiç değerden hangisi daha az ise o bedelin dava konusu değeri oluşturacağı, harç ve vekalet ücretinin az olan miktar esas alınarak hesaplanması gerektiği, tasarrufa konu taşınmazın tasarruf tarihindeki rayiç değerinin 30.000,00 TL olduğu, davacının iki ayrı icra dosyasında alacaklı olduğu toplam miktarın ise rayiç değerden daha fazla olduğu anlaşıldığından harç ve vekalet ücretinin hesabında daha düşük olan rayiç değer (30.000,00 TL) dikkate alınmış ve buna göre hesaplama yapılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Davacı harçtan muaf olmakla harç alınmasına yer olmadığına,
Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince dava konusu taşınmazın rayiç değeri üzerinden hesaplanan 3.600,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi üzerine yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı ,diğer davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/04/2018

KATİP …

HAKİM …