Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2023/1212 E. 2023/1202 K. 06.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 4. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1212 – 2023/1202
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1212
KARAR NO : 2023/1202
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ………….
ÜYE : …………
ÜYE : ………….
KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/07/2023
NUMARASI : 2023/451 Esas 2023/706 Karar
DAVACI : …………..
VEKİLLERİ : Av……………
DAVALI :…………..
VEKİLİ : Av. ………..
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
KARAR TARİHİ : 06/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karar re’sen merci tayini yönünden dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davalı şirket tarafından davacıya ait abonelik için tahakkuk edilen kaçak elektrik faturasından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Şanlıurfa 3.Asliye Hukuk Mahkemesince, eldeki davanın, davacıya ait (……….. Sebze ve Meyve Hali) dükkanın elektrik aboneliğine tahakkuk edilen kaçak elektrik faturasından kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olduğu davacının Sebze ve Meyve Halindeki dükkanında sebze komisyoncusu işletmecisi olarak ekonomik faaliyetinin bedeli çalışmasından ziyade sermayesine dayalı olduğu dikkate alındığında Türk Ticaret Kanunu kapsamında esnaf olarak kabulünün mümkün bulunmadığı ve tacir olduğunun kabulü gerektiğini keza davalı elektrik dağıtım şirketinin de tacir olduğunu, eldeki davanın davacıya ait ticari işletmenin elektrik aboneliğinden kaynaklandığı nazara alındığında, taraflar arasındaki uyuşmazlığın nispi ticari dava mahiyetinde olduğu ve TTK’nın 4/1 maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanına girdiği,dolayısıyla davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince, dava konusunun ticarethane aboneliğine ilişkin olması yahut sadece işletme hesabına göre defter tutulmasının başlı başına davacıyı tacir yapmayacağını, İşletme hesabına göre defter tutulduğunda mevzuatta belirtilen limitlerin de aşılması gerektiğini ancak davacının bu limitleri aşmadığı ve davacının tacir sıfatının bulunmadığı, Esnaf Odası Başkanlığının …………… tarihli yazısına göre davacının esnaf olduğunun açık olduğunu bu nedenle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Merci tayini için Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde;
Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda; davacı hakkında yapılan tacir araştırmasına göre, …………. tarihli cevabı yazısına göre; dairelerince yapılan tetkikler neticesinde davacının ………. tarihleri arasında kara yolu ile şehirler arası yük
taşımacılığı (gıda, sıvı, kuru yük, vb.) (gaz ve petrol ürünleri hariç) ve yaş sebze ve meyvelerin bir ücret
ve sözleşmeye dayalı olarak toptan satışını yapan aracılar (kabzımallık ve aracı üretici birlikleri dahil)
yönünden mükellefiyet kaydı bulunduğunun belirtildiği, 2014 dönemine ait beyannamesinde işletme hesap özetine göre beyanname vermiş olduğu, VUK 5 maddesi gereği vergi mahremiyeti kapsamında olduğunun belirlendiği, Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısında davacının kaydının bulunmadığının bildirildiği, ………….. tarihli yazısında davacının esnaf kaydının bulunduğunun belirtildiği bahsi geçen yazı cevaplardan davacının esnaf olduğu ve tacir olmadığı davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, yine üçüncü grupta sayılan durumlardan birisinin de mevcut olmadığı,dolayısıyla davanın ticari dava olmadığı ve bu halde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması gerektiği tespit edilmiştir.
İzah olunan gerekçeler ışığında Şanlıurfa 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. 22. ve 23. maddeleri gereğince ŞANLIURFA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın bu mahkemeye gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK. 362/1-c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 06/10/2023
……….
Başkan………
e-imzalıdır
…….
Üye ……….
e-imzalıdır
………..
Üye …….
e-imzalıdır
………..
Katip ………
e-imzalıdır