Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2736 E. 2023/374 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2736
KARAR NO : 2023/374

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2022
NUMARASI : 2022/701 Esas 2022/709 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
ESASA ALINMA TARİHİ: 13/12/2022
KARAR TARİHİ : 12/04/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karar re’sen merci tayini yönünden dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep, trafik kazasından kaynaklı rucüen tazminat davasıdır.
Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesinde bu kanundan doğan hukuk ” davalarının ” ticari dava sayıldığı aynı kanunun 5.maddesinin 2.fıkrasında bir yerde Ticaret Mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. Maddesi hükmünce ticari sayılan ” davalara” Ticaret Mahkemesinde bakılacağı hususları gözetilmiştir.

Aynı kanunun 3. Maddesinde ” Bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir ” hükmüne yer veriliş, 1483 ve devamı maddelerinde de ” zorunlu sorumluluk sigortaları düzenlenmiştir.

Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanunu kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.

Dava konusu olayda talebin trafik kazası nedeniyle zarar göre 3. Kişiye davacı trafik kasko sigortacısı tarafından ödene tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu ve davanın Türk Ticaret Kanununun 1483 vd. Maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşıldığı bu nedenle mahkememize açılan davada görevli olan mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle davanın görevsizliğine karar verilmiştir.

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.

HMK’nın 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir. Asliye hukuk mahkemelerinin görevi HMK’nın 2. maddesinde belirlenmiş olup 2/1 maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevli olup 2/(2) maddesine göre de bu kanun ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Başka bir deyişle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre asliye hukuk mahkemeleri genel görevli mahkemedir.

Huzurdaki dava, kasko sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalılardan rücuen tahsili için başlatılan ilamsız takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının sigortaladığı araç dosya arasındaki …..numaralı poliçeye göre …. marka ve modelli özel otomobil olup ticari araç değildir. Davalılarda tacir değildir. Hatta 28-10-2021 tarihli celsede davalı … öğrenci olduğunu beyan etmiştir. Yargıtay ve Gaziantep BAM uygulamalarına göre bu durumda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğu istikrarlı bir şekilde dile getirilmiştir. Nitekim aşağıdaki gerekçe Yargıtay 5 HD nin 2022 yılı içerisinde verilen kararından alınmıştır.

“Davacı …, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.

Öte yandan, TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.

Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 5 HD 2020/9900 Esas ve 2022/ 4409 Karar sayılı ilamı)

Anılan gerekçeler ile karşı görevsizlik kararı verdiği, bunun üzerine dosyanın merci tayini için dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı …, eldeki davayı sigortalısının halefi olarak açmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.

Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davacının sigortalısının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davalının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği tespit edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK’nın 21, 22 ve 23. Maddeleri gereğince Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi amacıyla merci tayinine başvuran GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 23/2 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/04/2023


Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır