Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/2399 E. 2022/2193 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/2399
KARAR NO 2022/2193
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/09/2022
NUMARASI : 2022/1024 Esas 2022/987 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ESASA ALINMA TARİHİ: 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karar re’sen merci tayini yönünden dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Kararı ile; somut olayda tacir oldukları çekişmesiz olan taraflar arasındaki ihtilafın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan uyuşmazlığa konu ticari dava niteliğindeki davaya bakma görevinin Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu gerekçesi ile , mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.

Dosyanın tevzi olduğu Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin Kararı ile; davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından, davanın 6102 sayılı TTK kapsamında ticari davalardan olmadığı, bu nedenle, dava konusu uyuşmazlığa bakma görevi Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik kararı verdiği, bunun üzerine dosyanın merci tayini için dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirket ile davalı Belediye arasında yapılan 23/10/2018 tarihli ihale nedeniyle inşaat malzemesi sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 2.maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu düzenlemeye göre malvarlığı hakları ile şahıs varlığı haklarına ilişkin davalarda genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemeleri olup, özel görevli mahkemelerin görevleri özel düzenlemeler ile belirlenmektedir.

Uyuşmazlığa konu dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra açılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, 5.maddesinde Ticaret Mahkemeleri’nin kuruluşu ve hangi mahkemelerin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.

Ticari davaları mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olması durumunda ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grupta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.

Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’ da yeterli görülmüştür.

6102.sayılı Türk Ticaret Yasasının 3. maddesi bu kanunda düzenlenen husularda bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. 6102 TTK’nın 4. maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklanan hukuk davaları, çekişmesiz yargı işleri ve tarafaların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın kanun maddesinde sayılı davaların ticari dava olduğunu ve ticaret mahkemeleri görevli olduğu belirtilmiş, yine Türk Ticaret yasasının 5/1 maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitalikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.

Somut olayda: davacının, davalı tarafa kamu ihale kanununa göre mallar teslim edildiği halde davalı tarafın edimini yerine getirmediği iddiasıyla eldeki davayı açtığı, davalı belediyenin tacir olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı ve bu bağlamda davalı belediyenin uyuşmazlık konusu işi kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirdiği, dolayısıyla davalının tacir, davanın ticari dava olmadığı hususları göz önüne alındığında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, buna göre davaya bakma görevinin Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinde olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK’nın 21, 22 ve 23. Maddeleri gereğince Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın Akçakale Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi amacıyla merci tayinine başvuran ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 23/2 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 19/12/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır