Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/2467 E. 2022/1423 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/2467
KARAR NO : 2022/1423
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/10/2020
NUMARASI : 2020/920 Esas 2020/72 Karar

DAVACI : … –
Av. …
Av. …
DAVALI : … – -…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
ESASA ALINMA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karar re’sen merci tayini yönünden dairemize gelmiş olup, dosyanın inceleme aşamasında duruşma yapılmadan karar verilebilecek hallerden olduğu anlaşılmış olmakla, dosya heyetçe incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı sigortanın trafik kazası sonucu sigortalısına ödemiş olduğu maddi tazminata ilişkin rucüen tazminat davasıdır.
Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, Taraflar arasındaki dava, TTK’dan kaynaklı ticari dava niteliğindedir. Bu sebeple yargılamanın, Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
HSK Birinci Dairesinin 17/07/2020 tarihli ve 701 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Şanlıurfa’da 01/09/2020 tarihinden itibaren Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olmakla ve eldeki bu davanın da TTK’nun 4. Maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğundan mahkemenin görevsiz olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Şanlıurfa Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesince, Her ne kadar Şanlıurfa 2.Asliye Hukuk Mahkemesince eldeki dava dosyasının “Asliye Ticaret Mahkemesinin” görev alanında olduğu gerekçesiyle “gönderme” kararı verilmiş ise de, davacı … şirketinin davayı, sigortalısı yerine yapmış olduğu ödeme nedeniyle, halefiyet ilkesi gereğince sigortalısının halefi olarak açmış olduğundan; sigortalının zarar verene açacağı davada olduğu gibi “haksız fiilden” kaynaklanmakla genel mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanı içerisinde değerlendirilmelidir. Nitekim görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti dikkate alınmalıdır.
Bu hususta Yüksek Mahkemenin yerleşik hale gelen çok sayıda kararından birine aşağıda yer verilmiştir.
“….6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.3.1944 tarih 37 Esas 9 Karar R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı …… Ticaret Kanunu anlamında tacir olmasına karşın sigortalısı … isimli gerçek kişidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle; mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi isabetli olmamıştır.(YARGITAY 17.Hukuk Dairesi ESAS NO: 2016/7101 KARAR NO: 2016/11920)aynı konuda benzer (YARGITAY 17.HD 2019/1635 E, 2020/3293 K.sayılı ilamı)
Yukarıda yapılan tüm açıklamalar ve göreve ilişkin usul hükümleri gereğince, karşı görevsizlik kararı verdiği, bunun üzerine dosyanın merci tayini için dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 17/07/2021 tarihli, 701 Sayılı kararının yürürlük tarihi 01/09/2021 olarak belirlendiğinden, kurulun yargı çevresi belirlemesi kararı sadece bu kararın yürürlük tarihinden sonra açılacak davaları ilgilendirir. Aksi fikir tabii hakim ilkesine aykırılık oluşturacaktır. Nitekim Bursa Bölge Adliye Mahkemesi ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi arasındaki uyuşmazlıkta Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 21.02.2022 tarih, 2022/1073 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararı ile … “Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı sonrası asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların devredilerek, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun bulunmadığı, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun, 17.07.2021 tarih ve 701 sayılı kararı ile müstakil asliye ticaret mahkemelerinin görev sınırlarının belirlenmesi kararı öncesinde asliye ticaret mahkemesi olmayan ilçelerde asliye hukuk mahkemesinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla baktığı derdest dosyaların görülmeye devam edilmesi gerektiği” yönündeki kararı dikkate alındığında 01/09/2021 tarihinden önce açılan derdest davalarda dava açılan mahkemenin yetkili olacağı, buna göre görevli yargı yerinin Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret mahkemesi sıfatıyla) olması gerektiği tespit edilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HMK’nın 21, 22 ve 23. Maddeleri gereğince Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesine (Ticaret mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesi amacıyla merci tayinine başvuran ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 23/2 ve 362/1-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/09/2022

Başkan

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Üye

¸e-imzalıdır

Katip

¸e-imzalıdır