Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/191 E. 2023/251 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. Hukuk Dairesi

DOSYA NO : 2023/191
KARAR NO : 2023/251

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/03/2021
NUMARASI : 2017/434 E., 2021/193 K.
DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 31/10/2023
YAZIM TARİHİ : 08/11/2023

1. Taraf vekilleri tarafından süresinde verilen dilekçe ile yukarıda tarih ve sayısı gösterilen mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edildiğinden, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, gereği düşünüldü;

I. YARGILAMA SÜRECİ :
Davacının Talebi:
2. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ……. tarihinde dava dışı …’ın kullandığı, davacının yolcu olarak bulunduğu, davalı … şirketinde ZMMS poliçesi ile sigortalı ….. plakalı aracın tek taraflı trafik kazası yapması sonucunda müvekkilinin yaralandığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …….. TL maddi tazminatın davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini dava etmiştir.
Davalının Cevabı:
3. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, poliçe limitleriyle sorumlu olduklarını, delil listesinde yazılı bulunan delillerin kendilerine tebliğ edilmediğini, tazminat raporunun aktüer siciline kayıtlı aktüerya uzmanı tarafından düzenlenmesi gerektiğini, Yargıtay içtihatlarına uygun iskontolu hesaplama yapılması gerektiğini, geçici iş görmezlikten doğan zararların …… tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkarıldığını ve sorumluluğun …’ya geçtiğini, bu nedenle geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını, bakıcı ücreti talebine itiraz ettiklerini, zararın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp olmadığının, ödemeye esas alınabilecek tüm belgeler toplanmadan müvekkilinin temerrüde düşmediğini,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararı:
4. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ……… TL maddi tazminatın davalı … şirketine başvuru tarihinden 8 iş günü sonrası olan ……… tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

II. İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı tarafın istinafı:
5. İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olarak belirlendiğini, bu süre boyunca müvekkilinin tam gün bakıcı hizmetine muhtaç olduğunu, üç haftalık bakıcı hizmetine muhtaç kalacağına dair tespitin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda bu hususta somut delillere yer verilmediğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafın istinafı:
6. İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın yolcu taşımacılığı yapan ticari minibüs olduğunu, taşımacılık mali sorumluluktan aracın sigortacısının sorumlu olduğunu, poliçe yapılmamış ise …hesabının sorumlu olduğuna ilişkin itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını ve gerekçede bu hususa yer verilmediğini, davacının taleplerinin yeni genel şartlar dönemi kriterleri esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini, geçici iş görmezlikten doğan zararların 01/06/2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile poliçe teminatı dışına çıkarıldığını ve sorumluluğun …… geçtiğini, bu nedenle geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını, kusur tespitinin ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından yapılması gerektiğini, müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, ceza soruşturma dosyası incelenerek uzlaşma bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini,güncel veriler kullanılarak hesaplanan işleyecek dönem zararına geçmiş tarihten faiz işletilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
7.Dava, trafik kazası sonucu maruz kalınan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkindir.
8. Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi gereğince …..’nun sorumluluğu belgeye dayalı tedavi giderleriyle sınırlı olup, … tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı sayılmamıştır. Bu durumda belgeye dayanmayan tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı yönünden, araç işleteni, sürücüsü ve zorunlu trafik sigortacının sorumluluğu devam etttiğinden, geçici iş göremezlik tazminatından zorunlu trafik sigortacısının sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
9. Davaya konu kazanın oluşumunda …… plakalı minibüs sürücüsünün %100 kusurlu olduğuna dair oluşa uygun ve yeterli gerekçeyi içeren, kaza tespit tutanağı ile uyumlu, tekli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
10. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplama TRH 2010 yaşam tablosu ve devre başı ödemeli belirli süreli rant hesaplama yöntemi ile 1,8 teknik faiz kullanılarak yapılmıştır. Her ne kadar Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin güncel içtihatlarında hesaplamada TRH 2010 tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanması gerektiği belirtilmekte ise de davalı tarafın istinaf itirazları ve istinaf edenin sıfatına göre aleyhe kaldırma yapılamayacağından söz konusu husus kaldırma nedeni yapılmamıştır.
11. Davacının, kaza nedeniyle üç hafta tam gün bakıcı ihtiyacı olduğu konusunda ………. Bölümü tarafından düzenlenen ……… tarihli rapor, kaza tarihi itibarıyla geçerli Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkındaki Yönetmeliği’ne uygun olarak hazırlanmış olup, mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
12. Karayolları Trafik Yönetmeliği 150. maddesinde “Emniyet kemeri, 1/8/1998 tarihinden sonra ve 13/2/2009 tarihine kadar üretilmiş M2 ve M3 sınıfı minibüs ve otobüslerin bütün koltuklarında zorunlu olmayıp, minibüslerde sürücüsü ile yanında oturan yolcuların; şehirlerarası otobüslerde arka koltuklar hariç olmak üzere, sürücüsü dahil en ön ve önünde boşluk olan arka koltuklarda, önünde boşluk olan kapı önü koltuklarında; iki katlı şehirlerarası otobüslerde merdiven önü, en ön ve önünde boşluk olan en arka koltuklarda, masa etrafında bulunan koltuklardan aracın gidiş yönüne doğru olanlarda oturan yolcular için bulundurulması ve kullanılması zorunludur.” hususu düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacının yolcu olarak bulunduğu minibüste seyri esnasında meydana gelen kazaya yönelik tutulan kaza tespit tutanağında, davacının kaza esnasında nerede oturduğuna ve yolculuğu sırasında emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir tespitin bulunmadığı ve bu hususun aksinin davalı tarafça ispat edilmediği, davacının olay nedeni ile yaralanması da gözetildiğinde, mahkemece tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
13. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
14. Dosya içerisinde mevcut soruşturma aşamasında alınan ifade tutanaklarına göre; olay tarihinde davacı ve arkadaşlarının pikniğe gitmek için minibüs sürücüsü ile ücret karşılığında taşınmış oldukları sabit olduğundan, mahkemece hatır taşıması indirimi yapılmamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
15. Davaya konu kazayla ilgili olarak Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016/14301 sayılı dosyasında yürütülen soruşturmada, davacı zararının giderimi ile uzlaşma sağlandığına ilişkin uzlaşma tutanağı bulunmayıp, sadece davacıya uzlaşma teklif edildiğine dair tutanak bulunduğu, ceza soruşturmasının şikayet yokluğu nedeniyle takipsizlikle sonuçlandığı dikkate alındığında, somut olay bakımından 5271 sayılı CMK’nun 253/19. maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir.
16. Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasından sonra yapılan yargılama sonucu alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında gösterdiği dava değerini arttırabilir. Arttırılan miktar artık kesinleşmiş talep sonucudur. Belirsiz alacak davası açılırken faiz istenmişse başlangıçtaki geçici talebe göre değil, yargılama sonucu belirlenip arttırılmış tutar da dahil olmak üzere tüm alacağa faiz işletilmesi uygun olduğundan davalı vekilinin bu husustaki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
17. KTK’nın 98/1, 99/1. maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeler ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe yapılmaması halinde temerrüt gerçekleşir. Davacı, 20/03/2017 tarihinde davalıya başvuru yapmış olduğundan, mahkemece 31/03/2017 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
18. 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 2.maddesinde; “Bu Kanun kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini, taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsar.
19. Ancak, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımalar, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadî teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımalar, Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımalar, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımalar bu Kanun hükümlerine tâbi değildir…” denilmektedir.
20. Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının …….. sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar karşılamaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8. maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması halinde husumet …Hesabına yöneltileceği gibi, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
21. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, bu sigortanın yapılmamış olması, kaza tarihinde süresinin dolması ya da sigorta yapılmış ancak limitin aşılmış olması durumunda ise sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
22. Somut olayda davacının yolcu olarak bulunduğu aracın ruhsatından okul servisi olduğu sabittir.
23. Bu durum karşısında, mahkemece, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın 4925 sayılı yasa kapsamında olup olmadığı, zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi bulunup bulunmadığı, varsa sorumluluğunun kapsamı araştırılarak yukarıda açıklanan düzenleme çerçevesinde aracın trafik sigortacısı olan davalı …Ş.’nin sorumluluğunun belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması hatalı görülmüş, davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

IV. KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE ;
a.Davacı taraftan alınması gereken …… TL istinaf karar harcından peşin alınan …… TL’nin mahsubu ile bakiye …… TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b.Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
2. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/03/2021 tarih, 2017/434 E., 2021/193 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
3. Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
4. Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
5. İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
6. Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a,6 maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.31/10/2023

Başkan

Üye

Üye

Katip

İ.P.