Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/33 E. 2023/466 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/33 – 2023/466
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/33
KARAR NO : 2023/466

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ………..
ÜYE : ………..
KATİP : ………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2019/569 Esas- 2020/763 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLLERİ : Av……….
DAVALI : …………..
VEKİLLERİ : Av……………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/04/2023
GEREKÇE TARİHİ : 28/04/2023

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2019/569 Esas ve 2020/763 Karar sayılı kararı aleyhine davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ………… tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, tedavi gördüğünü, oluşan kazada müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, karşı tarafın kusurlu olduğunu, kusurlu aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, açıklanan nedenlerle geçici sakatlık dönemi için ………… TL, sürekli sakatlık dönemi için ………. TL, geçici dönem bakıcı gideri için ………….. TL, sürekli dönem bakıcı gideri için ………… TL olmak üzere toplam ………… TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, ………. plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi bünyesinde sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusur oranında sorumluluğu olduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporların alınması gerektiğini belirterek açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, Davanın kısmen kabulü ile geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, Sürekli döneme ilişkin bakıcı gideri tazminatı talebinin reddine, Geçici döneme ilişkin bakıcı gideri tazminatı talebinin kısmen kabulü ile ……….. TL maddi tazminatın dava açılış tarihi olan ………. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Sürekli iş göremezlik tazminatı talebi yönünden davanın kabulü ile ……….. TL maddi tazminatın dava açılış tarihi olan ……….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı ……….. vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafın başvurularına cevap vermediğini, dosyada mübrez raporlara yapmış oldukları itirazın mahkeme tarafından herhangi bir gerekçe dahi gösterilmeden reddedildiğini, tanıkların dinlenmeden bilirkişi raporunun düzenlendiğini ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı ………… Sigorta A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; davacının 18 yaşından küçük olduğunu bu nedenle tek başına davaya taraf olamayacağını, davanın hukuken hatalı başlatılmış olduğunu, davacının başvuru şartını eksiksiz yerine getirmeksizin iş bu davayı açtığını, davacının kalıcı maluliyet oranının hüküm tarihinde yürürlükte olan çocuklar için özel gereksinim değerlendirmesi hakkında yönetmelik hükümlerine göre tespiti gerektiğini, maluliyet oranın tespitinin adli tıp kurumu 3. adli tıp kurulu tarafından düzenlenmesine yönelik taleplerinin değerlendirilmediğini, denetime elverişli kusur raporu alınmaksızın hüküm kurulmuş olması sebebi ile hükmün kaldırılması gerektiğini, maluliyet raporunun taraflarına tebliğ edildiği tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini, bakıcı giderinin teminat dışı olduğunu, ceza dosyasında uzlaşma olup olmadığının mahkemece araştırılmadığını ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Kaza tarihi olan ……….. tarihinde davacının karşıdan karşıya geçerken davalının sigortaladığı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını belirtilerek maddi tazminat talep edilmiştir.
Davalı vekilince, davaya konu talep bakımından davacı tarafından kurumlarına davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı sigorta şirketine başvurduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince, müvekkili şirketin bakıcı gideri tazminatından sorumlu olmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …………. yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak bakıcı gideri tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3468 E. 2021/6538 K.)
Davalı tarafça ceza dosyasında uzlaştırma olup olmadığı araştırılmadan hüküm kurulması nedeniyle istinaf itirazında bulunulmuş ise de, kaza nedeniyle başlatılan ……………. karar numarası ile müştekinin şikayetçi olmadığı, TCK’nun 89/5. Maddesine göre bu suçun takibinin bilinçsiz taksirle işlenmesi halinde şikayete bağlı olduğu ve şikayetin bulunmaması nedeniyle kovuşturma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin karar verildiği anlaşılmakla istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafın faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf itirazının değerlendirilmesinde;
Somut olayda uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız fiil tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır.
Haksız fiil faili olan sürücünün eylemi sonucu oluşan zararla ilgili, araç işleteninin sorumluluğunu teminat altına alan trafik sigortacısı bakımından; 2918 sayılı KTK’nın 99/1. maddesi ile ZMSS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalı sigortacının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı tarafın, davadan önce başvurusunun bulunmadığı durumda ise, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekir.
Dosyanın incelenmesinde; dava dilekçesinde dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talep edilmiş ve mahkemece yukarıda bahsi geçen yasal düzenlemeler ve davacı tarafın talepleri ile de bağlı kalınarak hüküm altına alınan maddi tazminat miktarının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline dair hüküm kurduğu anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafın kusur raporuna ilişkin istinaf itirazının değerlendirilmesinde;
Kaza tarihinde dava dışı sürücü ……….. sevk ve idaresindeki ………. plakalı motosiklet ile ………….. sokak üzerinde seyir halinde iken kendisine göre sağından yolun karşısına geçmeye çalışan yaya olan davacıya çarpması neticesinde meydana gelen kazada davacının asli derecede(%75 oranında) dava dışı sigortalı araç sürücüsünün tali derecede (%25 oranında) kusurlu olduğu, mahkemece alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağının uyumlu olduğu anlaşılmakla mahkemece kusur değerlendirilmesinin olaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafça tanıklarının dinlenilmediğine dair istinaf itirazının değerlendirilmesinde; davacı vekilinin sunduğu tanık listesinde tanıkları ………. ve ………… isimlerini bildirdiği ve mahkemece ………… tarihli keşif tutanağında davacı tanıkların dinlenildiği görülmekle davacı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı tarafın maluliyet raporuna ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde;
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Dosya içerisinde mevcut 05/06/2020 tarihli maluliyet raporunda; davacının yaralanmasının kaza tarihinde yürürlükte olmayan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümleri uyarınca tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %4, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 aya kadar uzayabileceği ve iyileşme dönemi içerisinde 3 hafta bakıcı ihtiyacı olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Kazanın ……….. tarihinde meydana geldiği ve davacının kaza anında 16 yaşında olması dikkate alındığında, kaza tarihinde yürürlükte olan ……….. tarihli Çocuklar İçin Özel Gereksinim Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alınarak rapor düzenlenmesi gerekirken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen rapor uyarınca karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
Bu nedenle; Mahkemece, davacıda oluşan maluliyet oranının tespitine yönelik olarak belirtilen yönetmeliğe uygun olarak Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınarak, sonucuna göre maluliyet oranında değişiklik olması halinde maluliyet raporları arasında oluşacak çelişki de giderilerek ve duruma göre gerekirse kazanılmış haklar gözetilerek aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken bu husus gözetilmeksizin hüküm kurulması yerinde görülmemiş ve davalı tarafın bu hususa ilişkin istinaf itirazı haklı görülmüştür. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/13451 E. 2022/9539 K.)
Bu aşamada davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın istinaf talebinin esastan reddine ancak HMK’nın 353/1-a.4-6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2019/569 Esas ve 2020/763 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davacı taraftan alınması gereken ……….. TL istinaf karar harcından peşin alınan ……… TL nin mahsubu ile eksik …….. TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı yandan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 28/04/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.