Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/179 E. 2023/439 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/179 – 2023/439
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17.Hukuk Dairesi

DOSYA NO : 2023/179
KARAR NO : 2023/439

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …….
ÜYE :……….
ÜYE : …..
KATİP : …….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : 2022/384E., 2022/858K.
DAVACILAR : 1-………..
VEKİLLERİ : Av. ………..
Av. …………
DAVALI : ………..
VEKİLLERİ : Av. …………
Av…………..
DAVANIN KONUSU : Tazminat
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 26/04/2023
YAZIM TARİHİ : 26/04/2023

1. Davalı vekili tarafından süresinde verilen dilekçe ile yukarıda tarih ve sayısı gösterilen mahkeme kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edildiğinden, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, gereği düşünüldü;

I. YARGILAMA SÜRECİ :
Davacı tarafın istemi:
2. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ………….. tarihinde müvekkillerinin oğlu ………………. vefat ettiğini, …………… sigortası ile sigortalı olduğunu, ……….. vefatı sonucu müvekillerinin murislerinin desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek şimdilik ………. TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uyguladığı avans faiziyle tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK’nın 107/2. maddesi gereğince ………. TL olarak arttırmıştır.
Davalının Cevabı:
3. Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir
Mahkeme Kararı:
4. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile davacılar ……….. , ………… destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.

II. İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı Tarafın İstinafı:
5. İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; hasar aşamasında gerçekleştirilen ödemenin tazminat hesaplaması yapılırken tenzil edilmesi gerektiğini, mahkemece ödeme tenzil edilmeksizin verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davaya tara olmayanların da destek paylarının ayrılması gerektiğini, davacı tarafından elden edilen kazanımların belirlenmesi ile aleyhe hüküm kurulması halinde elde edilen kazanımların hükmedilecek tazminattan indirilmesi gerektiğini, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
6. Dava, trafik kazasısonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
7. Davacı Suriye uyruklu olup mahkemece teminat muafiyetinin bulunup bulunmadığı hususunda, hükme dayanak oluşturacak nitelikte bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.
8. 5718 sayılı MÖHUK’un 48/1.addesine göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir. Bu maddeye göre hakim tarafından verilen kesin süre içinde teminat gösterilmezse dava, dava şartı eksikliğinden HMK’nın 114/1-ğ maddesi uyarınca reddedilir.
9. MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır.
10. Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir. 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesinin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.
11. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un 48/2. maddesinde dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu Mahkemece re’sen gözetilmelidir.
12. Bu sebeple Mahkemece öncelikle davacının teminattan muaf olup olmadığı hususunun Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü’nden sorularak alınacak yazı cevabına göre, davacının teminat göstermesi gerektiği sonucuna varılırsa, teminatın yatırılması için davacı tarafa kesin süre verilmesi, anılan sürede belirtilen teminatın yatırılmaması halinde istemin usulden reddine, yatırılması halinde ise, dava şartı eksikliği süresinde giderilmiş olacağından işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken doğrudan işin esasına girilmesi doğru olmamıştır.
13. Kabule göre ise; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 111/2. maddesindeki yetersizlik iddiasında bulunulduğunda Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; destek tazminatının öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplanması, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilerek, şayet ödenmesi gereken tazminat ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilip, rapor tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminat tutarından davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşan duruma göre davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken, bu doğrultuda bir hesaplama ve değerlendirme yapılmayan hesap raporunun hükme esas alınması hatalı olmuş ve HMK’nın 353/1-a,6 maddesi uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

IV-KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/11/2022 tarih ve 2022/384E., 2022/858K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2.Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3.Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4.İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5.Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

M.E.