Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1037 E. 2023/1147 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/1037 – 2023/1147
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1037
KARAR NO : 2023/1147

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …………..
ÜYE : …………..
ÜYE : ……….
KATİP : …………
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2023/444 Esas- Derdest
DAVACILAR : ………….
VEKİLİ : Av..
DAVALI : ……..
VEKİLİ : Av. MAHMUT MİROĞLU
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 12/09/2023
GEREKÇE TARİHİ : 12/09/2023

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/05/2023 tarih ve 2023/444 esas sayılı ara kararı aleyhine davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
I. DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ………. tarihinde ………… ve Tic. Ltd. Şti. bünyesinde çalışan direksiyon eğitmeni ……….. gözetiminde olan sürücü adayı şüpheli ……… sevk ve idaresindeki ……… plaka sayılı otomobil ile ……….Bulvarı üzerinden …….Caddesi istikametinde seyir halinde iken ………. yani mevkiine geldiği anda aniden direksiyonu sola kırarak yön değiştirdiği esnada arkasında seyir eden sürücü ……….. sevk ve idaresindeki ……….. plaka sarı kamyoneti ile önünde seyir eden ……… bu manevrası üzerine sola direksiyonunu kırdığını, kendi istikametinde seyir halinde olan maktül ……….. kullandığı ………… plakalı motorsiklete çarptığını, kaza nedeniyle ağır yaralanan ………… kaza sonucu hayatını kaybettiğini, trafik kazasında oğullarını kaybeden davacıların ( ………… ) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik ………… , destekten yoksun kalma tazminatının ve cenaze giderlerinin davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren mevzuatta belirlenenen en yüksek faiz ile faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme sorumlu olarak davalılara ödetilmesine, tüm davacılar için toplam ………… TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa davalılardan tahsiline, davalıların taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP: Davalı ……….. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkili kuruma yapılan başvurulan sonucunda ……….. tarihinde ………….. TL hasar ödemesi yapıldığını dolayısıyla da müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, manevi tazminat yönünden herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, bu yönden davanın reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle davanın kabulüne karar verilmesi halinde ödeme tarihi dikkate alınarak faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi ve yapılan ödemenin mahsubunun gerektiğini, ayrıca SGK nezdinde desteklere aylık bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi ve bunun ödenen tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacıya tazminat ödemesi yapıldığından bu aşamadan sonra davacının belirsiz alacak davası açmasının mümkün olmadığını, ödenen tazminatın gerçek zararı karşılamadığı iddia ediliyor ise gerçek zararın belirlenmesi ve kalan miktar için dava açılarak harcın tamamlanması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Huzurda görülen davanın tazminat talebine ilişkin olmakla uyuşmazlığın konusunun bir miktar para alacağı olduğu ve şahsi hakka ilişkin bir dava olduğu, hakkında ihtiyati tedbir talep edilen davalıların “taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları” uyuşmazlığın konusu olmadığından, davacılar vekillerinin ihtiyati tedbir konulması yönündeki talebin HMK 389. maddesine göre koşulları bulunmadığından reddine karar vermiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacılar vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı taraf: müvekkillerinin bahse konu kaza sebebi ile uğradığı maddi – manevi zararın tazmin ve tahsili amacı ile kazada kusur ve sorumluluğu bulunan davalılar aleyhine Asliye Ticaret Mahkemesinde 2023/444 esas numarasıyla derdest olan bu davanın ikame edildiğini, gelinen aşamada davalıların alacakların tahsilini imkansız hale getirmek maksadıyla taşınır – taşınmaz mal ve alacaklarını elden çıkardığının tespit edildiğini, ayrıca davalıların dava sonucu müvekkilleri lehine hükmedilecek tazminatın ödenmemesi için birçok yola da başvuracaklarını, hak ve alacaklarının yargılama boyunca güvence altına alınabilmesi ve dava sonunda infazın sağlanabilmesi için davalıların taşınır taşınmaz tüm mal ve alacaklarının üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesi gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389. maddesinde “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elden edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünün mevcut olduğunu, İhtiyati tedbir kararının verilebilmesi için aranan koşulların lehine talepte bulunduğumuz müvekkilleri açısından sağlandığını, zira müvekkillerinin HMK 389’da bahsi geçen hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşmasından ya da tamamen imkansız hale gelmesinden zarar görecek kişiler olup bu Kanun hükmü gereğince de ihtiyari tedbir talebinin kabulünün gerektiğini, somut davada ölümle sonuçlanan haksız fiil niteliğine haiz trafik kazasının meydana gelme nedeninin davalıların müşterek kusurundan kaynaklanmış olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasında, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara kararın yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK m.389 vd, 2918 sayılı KTK 85 vd, 6098 sayılı TBK m.56 vd
3. Değerlendirme
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
3.1.HMK’nın 389.maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” düzenlemesi mevcuttur.

3.2. Somut olayda; davacı vekilince, ………… tarihli trafik kazası neticesinde ………….. vefatı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulmuştur. HMK’nın 389/1 maddesinde açıkça belirtildiği gibi, ihtiyati tedbir kararı, ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebilir. Konusunu para oluşturan alacak talepleri bakımından şartlarının mevcut olması halinde (İİK m.257 vd.) ihtiyati haczin konusunu oluşturabilir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın haksız fiil karşılığı tazminatı yani para alacağına ilişkin olduğu, bu itibarla davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebine konu ettiği davalıların taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı vekili tarafından yapılan istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından varsa artan kısmın talep halinde yatırana iadesine dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 12/09/2023

Başkan Üye Üye Katip
…….