Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/799 E. 2022/781 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ .
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/799
KARAR NO : 2022/781

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ..
ÜYE : ..
ÜYE :..
KATİP :..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ ve NUMARASI : 16/02/2022 Tarih ve 2022/141 Esas Sayılı Dosya
DAVACI : .
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/04/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2022 tarih ve 2022/141 Esas Sayılı Ara Kararı aleyhine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki yapılan anlaşmaya istinaden toplamda …. USD’nin davalı şirkete ödenerek davaya konu ürünlerin teslim alındığını, davalı tarafından tedarik edilen bilyaların, cevheri küçük parçalara ayrıştırarak zenginleştirme prosüdürüne hazır hale getirmek için kullanılan çok büyük kapasiteye sahip iki adet değirmende kullanılmak üzere satın alındığını, ancak bu bilyaların davalı tarafın taahhüt ettiği şekilde yapılmadığını, değirmen içerisinde kırıldığını ve son derece yüksek zararların oluştuğunu, hatta …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İ. sayılı dosya üzerinden yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi ile rapor hazırlandığını, bu raporda ürünlerin hatalı ve ayıplı olduğunun tespit edildiğini, yine söz konusu bilyalar ile ilgili … Müdürlüğü tarafından yapılan deney ve incelemeler sonucunda da teknik veriler ile söz konusu bilyaların teknik şartnameye uygun olmadığının açıklandığını, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketin yüksek miktarlarda alacağının dava sonunda kesin olarak ortaya çıkacağını, bu durumda davalı tarafın mal kaçırma ihtimalinin bulunduğu gerekçesi ile davalı şirket adına kayıtlı taşınır, taşınmaz malları ve 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi; ….Tarihli Ara Kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar vermiştir.
İhtiyati haciz talebi reddedilen davacı vekili dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verirken “…davacının işbu dava dosyası kapsamında herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise de ne miktarda olduğunun tespiti yargılamayı gerektirmekte olup bu aşamada yaklaşık dahi olsa bir alacak miktarı yapılması mümkün değildir…” gerekçe olarak gösterildiğini, ancak söz konusu davaya konu bilyalar için ödenen bedellerin belli olduğunu, bu hususta dava değerinin de bu miktar üzerinden açıldığını, harcın yine bu miktar üzerinden yatırıldığını, bu miktara ilişkin ödeme dekontlarının da dosya içerisinde bulunduğunu, ancak buna rağmen Yerel Mahkeme tarafından dosyada yeterli incelemeye yapmaksızın yukarıda belirtilen gerekçe ile ihtiyati haciz taleplerinin reddi yönünde karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, açıklandığı üzere söz konusu alacağın mevcut olduğunu, somut ve resmi deliller ışığında ispatlandığını, ayrıca her ne kadar belirsiz alacak davası olarak açmış olsalar da yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelemelerinden sonra müvekkilinin alacağının milyonları bulacağını, daha fazla mağduriyete yol açmamak için ise Yerel Mahkemece eksik inceleme sonucunda verilen ret kararının kaldırılmasını, İhtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin 16.02.2022 tarihli ara kararının istinaf isteminden ibarettir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK’nın 257. ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
6100 Sayılı HMK nın 389/1 maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” düzenlemesi mevcuttur.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi alacağın varlığı ve miktarının yargılama sonucu belirlenecek olması nedeniyle yaklaşık ispatın koşullarının oluşmadığı gibi davacı tarafça davalının mal kaçırma girişiminde olduğunun da yaklaşık delillerle kanıtlanamaması ve İİK’nın 257/2 maddesinde belirtilen şartların oluşmadığının anlaşılması karşısında davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi ve davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin de az yukarıda bahsi geçen HMK’nın 389/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu olmaması nedeniyle ihtiyati tedbirin koşullarının oluşmaması karşısında davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ve kesin hükümde mahkemesince dikkate alınmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip