Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/71 – 2023/1371
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/71
KARAR NO : 2023/1371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : ………..
ÜYE : …………
ÜYE : ……………
KATİP : …………..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/12/2021
NUMARASI : 2019/399 Esas- 2021/742 Karar
DAVACI : ………..
VEKİLİ : Av. …………….
DAVALI : ……………..
VEKİLLERİ : Av………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 24/10/2023
GEREKÇE TARİHİ : 24/10/2023
Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih ve 2019/399 esas ve 2021/742 karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
I. DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …………… tarihinde saat ………… sıralarında ………….. kontrolündeki ……….. plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada aracın ……….. sevk ve idaresindeki ………….. plakalı araçla çarpıştığını, kaza sonrasında müvekkili ………. ağır yaralandığını, kazaya …………. plakalı aracın sebebiyet verdiğini, davalı sigorta şirketi nezdinde …………… poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yaptıklarını, kısmi ödeme aldıklarını, …………… Hastanesinden alınan Sağlik Kurulu raporunda müvekkilinin %18 oranında maluliyetnin tespit edildiğini, sigorta şirketine yeniden başvuru yaptıklarını, taraflarına ödeme yapılmadığını, dava şartı olan arabuluculuk yoluna gittiklerini ancak arabuluculuk sonucunda da anlaşmaya varılamadığını, bu nedenle şimdilik ………… TL kalıcı maluliyetten doğan tazminatın ilk başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraflardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan ………….. plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …………….. tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, müvekkili şirketin davacıya ödeme yaptığının ve poliçeden kaynaklı doğan tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davacı tarafa ………………. tarihinde …………… TL ödeme yaptığını, müvekkili şirketin yaptığı ödemeden sonra :……………. nezdinde maluliyet oranına ilişkin itiraz prosedürü uygulandığını, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin müvekkili şirket sorumluluğunda olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, başvuruda bulunulmasına da sebebiyet vermediğini, bu nedenle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle de davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Davanın kısmen kabulü ile; ………….. TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan ……………… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF:
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müşterek müteselsil olarak ve eksik inceleme hüküm kurulduğu, davalının sigortalı aracın sürücüsünün kusuru kadar teminat sunmakla yükümlü olduğunu, olayda %75 kusurlu olduğu belirtilen …………. plakalı aracın kaza tarihinde …………… no’lu trafik poliçesi ile ……………. A.Ş.’ye sigortalı olduğunu, tramer sisteminde yapılan araştırmada ………………. plakalı aracın sigortacısı …………….. A.Ş. bünyesinde, dava konusu olay ile ilgili ………… no’lu hasar dosyasının açıldığı, hasar dosyasından T.C. kimlik numarası 1***0 olan bir kişiye ……….. TL ödeme yapıldığı, davacının TC kimlik numarasına bakıldığında da 1 ile başlayıp 0 ile bittiği, davacının ………….. .’den tazminat aldığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz ile hesaplama yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusuru olmadığını, kaza tespit tutanağında sigortalı aracın %0 kusuru olduğu tespit edildiğini, çelişkilerin giderilmesi için, dosyanın karayolları fen heyeti veya İTÜ’ye gönderilerek yeni bir kusur raporu alınması gerektiğini, davacının hatır için taşıdığını, dosyada hatır taşıması indirimi yapılmadığını, emniyet kemeri takmaksızın yolculuk ettiğini, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, dosyada mevcut maluliyet raporunda kaza ile illiyeti bulunmayan arazlar da tespit edildiğini, hatalı yönetmelik üzerinden maluliyet oranı belirlendiğini, hesaplanan tazminatın gerçeği yansıtmadığını, davacının zararı bulunmadığını, temerrüt tarihine itiraz ettiklerini, hesaplanan vekalet ücreti, harç ve yargılama giderlerinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk:
6098 sayılı TBK m. 49-55; 2918 sayılı KTK 85, 89, 90, 91; 6100 sayılı HMK m.341, 353, 355, 359; ZMMS Genel Şartları
3. Değerlendirme:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
3.1.Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur” düzenlemesine yer verilmiş olup motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca, birden fazla kişinin zararı tazmin ile yükümlü olması durumunda, zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtilmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir. Yine 6098 sayılı TBK’nun 61. maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” demekle birden çok kişinin zarardan aynı sebeple ya da çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğü şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.Müteselsil sorumluluk, kanundan doğan bir sorumluluk türü olup müteselsil sorumluların birinden talepte bulunan hak sahibinin, tüm ilgililer bakımından müteselsil sorumluluğa dayandığını ifade etmesine de gerek yoktur. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği, zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir.
3.2.Dosya kapsamından, dava konusu trafik kazası ile ilgili olarak dosya kapsamında alınan kusur raporunda davalı ………….. trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kazanın gerçekleşmesinde %25 oranında, diğer araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin talebinde kusur oranından söz etmediğine göre zararın tümünü talep etmesinin TBK’da öngörülen teselsül kurallarına açık bir şekilde dayandığının kanıtı olduğu (HGK 24.06.1983 gün 1981/533E.-1983/724K) hususları gözetilmek suretiyle, kusur oranının iç ilişki olduğunun değerlendirilmesi gerektiği anlaşıldığından davalı sigorta vekilinin müvekkili şirketin sorumluluğunun kendi sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğuna ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.3.Davalı vekili dava dışı …………….’nin davacıya ödeme yaptığını ileri sürmüştür. Müteselsil borçlulardan birisinin yaptığı ödeme nispetinde diğer borçluların da borçtan kurtulmaları nedeniyle dava dışı ………….. yaptığı ödeme miktarı kadar müteselsil borçlu olan diğer sorumlu olan davalı ………..’yi borçtan kurtulmuş durumdadır. Ödeme ya da ibra borcu sona erdiren işlemlerden olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman taraflarca ileri sürülebilir.
Bu durumda; dava konusu kazaya ilişkin olarak kazaya karışan ………….. plakalı araç sigortacısı ………………. tarafından açılan hasar dosyası ödeme belgeleri getirtilerek ve hangi tazminat kaleminden ne kadar ödeme yaptığı araştırılarak sonuç tazminatın belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, sair hususlar incelenmeksizin, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde, istinaf edenin sıfatı, istinaf itirazları uyarınca kazanılmış haklarda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih ve 2019/399 E ve 2021/742 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
4-Davalı yandan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
5-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
6-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2021 tarih ve 2019/399 E. ve 2021/742 K. sayılı ilamının icrasının geri bırakılması amacıyla yatırılan teminatın İİK m.36/5 hükmü uyarınca talep halinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 24/10/2023
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza
İ.S.