Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/69
KARAR NO : 2023/1382
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/11/2021
NUMARASI : 2020/184 Esas- 2021/616 Karar
DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
Av. …
DAVALI : … -TC:…
…
VEKİLİ : Av. …
Ulus Mah. F.Çakmak Blv. 37 Nolu Sok. Avukatlar İş Merkezi K:2/5 27090 Şehitkamil/ GAZİANTEP
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇE TARİHİ : 25/10/2023
Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2021 tarih ve 2020/184 esas ve 2021/616 karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
I. DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sigortalısı konumunda bulunan ve kaza tarihinde maliki davalı … olan ……… plaka sayılı aracın ………. sevk ve idaresinde iken …….. plaka sayılı araca ön kısımları ile çarpması neticesine maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasının meydana gelmesine kusuru ile sebebiyet verdiğini, kaza tarihinde olay yerinde yapılan incelemelerde ve olayın oluş şekli çerçevesinde emniyet ekiplerince tutulan tutanakta da belirtildiği üzere hem 2918 sayılı KTK 52/1.b (Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak) maddesini ihlal ettiğinden hem de ehliyetsiz bir şekilde araç kullanmasından ötürü asli ve ağır kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermiş olduklarının tespit edildiğini, dava konusu kazaya karışan hasar tutarının müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gereği araç sürücüsü ve işleteni (maliki) kazanın meydana gelmesinin ardından ortaya çıkacak olan hasardan müteselsilen sorumlu olduklarını, trafik kazasına karışan aracın sürücüsünün ehliyetsiz ve trafik kurallarını ihlal etmiş olduğundan tam kusurlu olduğunu, dava konusu kazaya karışan ………. plakalı aracın davalı üzerine kayıtlı ise bu araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiklerini, bu nedenle davalının …………. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptaline, icranın devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız, yersiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ……. Kiralama şirketinin sahibi olduğunu, kazaya karışan aracın sahibi olarak görünmekte olduğunu ancak aracı ……… tarihinde ……… adlı kişiye tamamen usulüne uygun şekilde yapılan sözleşme ile uzun süreli kiraya verdiğini, ehliyetsiz bir kimseye araba kiraya verme gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, aracın yetki ve izin verilmemiş olmasına rağmen iddia edildiği üzere kiracısı ……… tarafından…… …….. kullanımı için verildiğini, kazanın ……… kullanımı sırasında gerçekleştiğini ve asli kusurlu olarak gösterilip ödeme yapıldığını, somut olayda müvekkilinin dava konusu aracı kiralamış olduğundan artık aracın fiili hakimiyeti ve ekonomik yararlanmasının ………. ait olduğunu, ekte sunmuş oldukları Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, müvekkili aleyhine açılan davanın yersiz ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Davanın kabulü ile; davalının ………… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin ………. TL asıl alacak üzerinden aynı şartlara devamına, Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF:
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın ……… isimli kişiye uzun süreli olarak kiralandığı, kira sözleşmesi, ticari defter kayıtları ve KABİS kayıtlarının sunulduğunu, kiracının işleten sayılması gerektiğini, kusur ve hasar raporunun yerinde olmadığını ileri sürmüştür.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, hasar bedeli ödemesi nedeniyle rücuen tazminattan kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
2. İlgili Hukuk:
2918 sayılı Kanun’un 95/2 maddesi; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B. 4/b maddesi
3. Değerlendirme:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
3.1.Yargıtay’ın çeşitli kararlarında da vurgulandığı üzere; İşleten tanımı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatını belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçütten yararlanılmıştır. Şekli ölçüte göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüte göre ise, trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüttür.
3.2. 2918 sayılı KTK’nın 85. maddesi ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmünü içermektedir.
3.3.Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, bu araçların sahipleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılmasının bir başka kimseye devir edilmesi halinde (çok kısa bir süre olmaması kaydıyla), artık üzerindeki fiili hakimiyetin kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekip, bunun sonucu olarak da araç malikinin sorumlu tutulmaması gerekecektir. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Ancak bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır. (Yargıtay 17. HD., 2015/13578E., 2018/6964K.)
3.4. Somut olayda davacı tarafça sigortacısı olduğu aracın yol açtığı hasar nedeniyle yaptığı ödemenin rücuen tahsili için araç maliki davalıya yaptığı icra takibinde davalı tarafça yapılan itirazın iptalini talep etmiştir. Dosya kapsamında, ……… tarihli yazısı ile davaya konu …….. plakalı aracın KABİS (Kiralık Araç Bildirim Sistemi) kayıtlarının celp edildiği, kayıtlara göre aracın kaza tarihi olan ……….. tarihini kapsayacak şekilde ……….. tarihleri arasında ……….. isimli kişiye kiralandığının anlaşıldığı, davalı tarafça araç kira sözleşmesinin sunulduğu, davalının işletmesinin araç kiralama işi üzerine olduğu ve işletme defterinde kira sözleşmesinin tarafı ……… tarafından yapılan ……… TL’lik ödemenin kayıt edilmiş olduğunun anlaşıldığı, davalının ……… plakalı aracı kaza tarihinde uzun süreli kiraladığı ve kaza tarihinde işleten sıfatına haiz olmadığı, rücuya konu edilen hasar bedelinden sorumluğu bulunmadığı, mahkemenin uzun süreli kiralama şartlarının oluşmadığı yönündeki kanaatinin yerinde olmadığı anlaşılmış ve ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine ve davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak icra takibinde bulunduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmakla davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
3.5. Davacının, davalı ile dava dışı kişi arasındaki kira sözleşmesinin bilemeyeceği, kazaya karışan aracın ruhsat kayıtlarında da bu bilginin mevcut olmadığı, davalının icra takibine yaptığı itirazında da bu hususu belirtmediği ve davacının, davalıya karşı dava açmada ihmali ve kusurunun bulunmadığı kanaatine varılarak HMK’nın 326. maddesi gözetilerek davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ancak bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek esas hakkında bir karar vermek üzere 6100 sayılı H.M.K‘nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, istinaf edenin sıfatı, tarafların kazanılmış hakları dikkate alınarak kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Gaziantep 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/11/2021 tarih ve 2020/184 esas ve 2021/616 Sayılı Kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla;
a)Davanın REDDİNE,
-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
b) Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli ……… TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan ……. TLharçtan mahsubu ile bakiye ……. TL karar ve ilam harcının davacıya talep halinde iadesine,
c) Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ç)Davacı tarafından yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Yapılan giderlerin mahsubu ile bakiye gider avansının HMK ‘nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davacı tarafından karşılanan ……… TL istinaf başvuru harcı ve ……. TL tebligat masrafı ile ……. TL istinaf posta gönderi masrafı olmak üzere toplam ……. TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 25/10/2023
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
e-imza e-imza e-imza e-imza
İ.S.