Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/651 E. 2023/1002 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/651 – 2023/1002
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/651
KARAR NO : 2023/1002

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ………
ÜYE : ………..
KATİP : ……
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2022
NUMARASI : 2021/460 Esas- 2022/52 Karar
DAVACI : …………
VEKİLLERİ : Av. …………..
Av………….
DAVALI : ……………….
VEKİLİ : Av. ………….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Kasko Sigorta sözleşmesinden kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
GEREKÇE TARİHİ : 20/06/2023

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2022 tarih ve 2021/460 esas ve 2022/52 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …………….. plakalı aracın, dava dışı ………….. sevk ve idaresinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı, maddi hasarlı trafik kazası meydanı geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında ağır hasar oluştuğunu, aracın davalı tarafından kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, kasko poliçesi kapsamında aracın hasarlı bulunduğu günlerde kasko tarafından müvekkiline ikame araç verilmediği gibi, ikame araç bedelinin de karşılanmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ………… TL hasar bedeli ve ikame araç bedelinin, temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından kasko poliçesiyle sigortalı …………….. plaka sayılı aracı, kaza anında ……………. isimli sürücünün kullandığı iddia edilmiş ise de, bu iddianın gerçekleri yansıtmadığını, hasar talebinin şüpheli olduğundan bahisle müvekkili şirket tarafından kazaya ilişkin ………….. tarafından araştırma yaptırıldığını, araç sürücüsü ……….. birkaç kez aranmasına rağmen telefonlara cevap vermemesi üzerine mesaj gönderildiğini, ancak araştırma şirketine dönüş yapmadığını, bunun üzerine kazayı müvekkili şirkete ihbar eden numaranın arandığını, yapılan görüşmede kendisinin Av. …………. olduğunun tespit edildiğini, sürücünün oğlu olan ………….. ulaşılarak araç sürücüsü olduğunu iddia eden annesinin araştırma şirketi ile iletişime geçmesinin talep edildiğini, bir müddet sonra …………. araştırma şirketini araması üzerine randevu oluşturulduğunu, ………….. eşi tarafından araştırma şirketi aranarak kazanın araştırma gerekçesinin sorulduğunu, kendileriyle görüşme yapılmadığı takdirde raporun olumsuz olarak kapatılacağının bildirilmesine rağmen araç sahibi …………… görüşme yapmayacaklarını beyan ettiğini, sigorta işlemini yapan acente ile görüşüldüğünü, ancak ruhsat sahibinin görüşmek istemediğinin beyan edildiğini, araştırma şirketi tarafından aracın görüntülerine ulaşıldığını ve kazadan hemen öncesinde aracı kullanan kişinin kadın değil erkek sürücü olduğunun tespit edildiği yönünde rapor tanzim edildiğini, Hasar Değerlendirme Komisyonu tarafından tüm belgelerle araştırma raporları incelendikten sonra sürücü değişikliği olduğu gerekçesiyle hasarın tazmini talebinin reddine karar verildiğini, her ne kadar rizikonun teminat kapsamı dışında olduğunun sigorta şirketi tarafından ispatı gerekmekte ise de, davaya konu olayda ispat yükünün yer değiştirdiğini ve aracı kimin kullandığını davacının kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ……………. Tarihli karar ile “Davanın kabulü ile ……………. TL hasar tazminatının 11/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine”, karar verilmiş ve Mahkemece 01/02/2022 Tarihli ek karar ile; Dosyanın incelenmesinde 24-01-2022 tarihli duruşmada tesis olunan kısa kararda sehven sadece hasar tazminatı yönünden hüküm kurulduğu, davacının talep ettiği ikame araç bedeli hakkında hüküm kurulmadığı, HMK 305/A maddesi uyarınca hükmün tamamlanması ek karar ile mümkün olduğundan, ikame araç tazminatı talebine yönelik hüküm tesis edilerek “…………… TL ikame araç bedeli tazminatının 11/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; sunulan fotoğraflarda ve mobese görüntülerini içerir video kayıtlarında da görüleceği üzere; kazanın olduğu gün saat 15.58’de ve 19.57’de sigortalı aracı erkek bir şahsın kullandığını, Kazanın oluş saatinin 20.17 olup, İhbarın yapıldığı ve çekicinin çağrıldığı saatin 20.44 olduğunu, 20 dk gibi bir sürede istenen sürücü değişikliğinin yapılmasının muhtemel olduğunu, araştırma süreci içerisinde sigortalı tarafından hiç bir şekilde bilgi ve belge konusunda destek verilmediğini, davacının açıkça iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı hareket ettiğini, mahkemece eksik inceleme yapıldığını, Sigortalı araç sürücüsü ……………… kaza saatinde nerede olduğunu gösteren baz istasyonu kayıtları ile kaza sonrasında sürücü olduğu şüphelenilen sigortalının oğlu ile kronolojik görüşme kayıtlarının (kaza sonrasında kazayı haber vermek adına ilk kimin aradığını gösterir şekilde) celbini talep ettiklerini, söz konusu kayıtlar geldiğinde hasarın teminat dışı olduğu hususunun netleşeceğini, somut olayda ispat yükünün yer değiştirdiğini, davanın reddinin gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir. Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409/1. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartları ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.(HGK 10/12/1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16/12/1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22/12/2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilamları) Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda: Davacı vekili tarafından, müvekkili şirkete ait …………….. tarihleri arasında genişletilmiş kasko süper oto sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, sigortalı aracın ……………. sevk ve idaresindeyken, tek taraflı meydana gelen kazada hasar gördüğünü belirterek, hasar bedeli ve tamir sürecinde kullanılamaması nedeni ile ikame araç zararına ilişkin maddi tazminat talep edilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından; kazanın ihbarının akabinde yapılan araştırmada kazanın olduğu gün içerisinde ve kaza saatinden kısa süre önce Mobese kameralarına göre aracın erkek şahıs tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, sürücü, sigortalı ve oğlunun araştırmacı ile görüşmekten kaçındıklarını, somut olayın özellikleri gereği ihbar külfetinin yer değiştiğini, sürücünün oğlunun olay tarihinde alkollü araç kullanmaktan ötürü ehliyetinin alındığını, ehliyetsiz olduğunu, ihbarın şekli ve sigortalıların hareketleri nedeni ile sürücü değişikliğinin olabileceği iddiasıyla ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, mahkemece usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, kazanın varlığını ispat yükünün davacıda olduğu gözetildiğinde aksi ispat edilinceye kadar geçerli resmi belge olan kaza tespit tutanağı ile kazanın varlığının ispatlandığı aksinin davalı tarafça ispat edilemediği (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/18638 E. 2021/11512 K.), mahkemece kaza mahalline ilişkin MOBESE görüntülerinin gönderilmesi için ilgili birime müzekkere yazıldığı, ancak İlçe Emniyet müdürlüğünün cevabi yazısında; veri depolama ve kayıt ünitesinin kapasitesinin yaklaşık 30 gün olması nedeni ile kaza saatine ilişkin görüntü kalıtlarının gönderilemediğinin belirtildiği, davalı tarafça HTS kayıtlarının cevap dilekçesinde delil olarak belirtilmediği, davalı tarafın cevap dilekçesinde belirtilen delilleri toplanarak mahkemece hüküm tesis edildiği, olaya ilişkin sürücü değişikliği yapıldığı ya da kazanın kasko sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunun, ispat yükü kendisinde olan davalı sigorta şirketi tarafından ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken …………….. TL istinaf karar harcından peşin alınan …………… TL’ nin mahsubu ile bakiye …………. TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip

e-imza e-imza e-imza e-imza
G.D.