Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/490 E. 2022/514 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/490
KARAR NO : 2022/514

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2021
NUMARASI : 2020/347 Esas- 2021/4 Karar
DAVACILAR :
:
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 21/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2022

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/01/2021 tarih, 2020/347 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı aleyhine davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yaralamalı trafik kazasında, 27/04/2019 tarihinde sürücü …. adına kayıtlı … plaka sayılı traktör …’in sevk ve idaresinde iken, … ili, … ilçesi, … Mahallesinde traktörün arkasına bağlı taş kırma makinesi ile taş kırma işlemi gerçekleştirdiği esnada, müvekkili …’in traktöre bağlı taş kırma makinesine kendisini kaptırması sonucu ağır yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin birden fazla ameliyat geçirdiğini, müvekkilinin uzun süre yoğun bakımda kaldığını, müvekkilinin bu kazadan ötürü hayati tehlikesi olacak şekilde yaralandığını, vücudunda ve yüzünde sabit izler oluştuğunu, müvekkilinin tedavisinin hala devam ettiğini, halen ayağa kalkamadığını ve yaşamını tek başına idame ettiremediğini belirterek sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatının kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde bahsi geçen 27/04/2019 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, …. plakalı aracın, müvekkili şirkete 15/08/2018-2019 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numarası ile, müvekkili şirkete Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitlerinin kişi başına 360.000,00 TL olduğunu, müvekkil sigorta şirketinin, üçüncü kişilerin uğramış oldukları bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, kazanın, kazazedenin kendi dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu meydana geldiğinden, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığından haksız davanın reddini talep etmiştir.

İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekili kararı süresi içerisinde sunduğu istinaf dilekçesinde; kazanın kara yolunda meydana gelmediği gerekçesiyle verilen kararın yerinde olmadığını, taş kırma makinesinin tarlalarda çalıştığını ve bu araçlar için çalıştığı yerin yol olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı şirket vekili süresi içerisinde sunduğu istinafa cevap dilekçesinde; kaza tarlada taş kırma makinesi çalışırken meydana geldiğini ve KTK ve genel şartlara göre kazanın kara yolunda veya bağlantısı yollarda olmadığı için sorumlu olmadıklarını belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.

HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde,
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın da kabulünde olduğu gibi, uyuşmazlığa konu kazanın, …..’in ….. ili, … ilçesi, ….Mahallesi, .. parsel sayılı arazisinde traktörle taş kırımı sırasında tarktör ile taş kırma makinesi arasındaki şaft miline davacı küçük …’in eteğini kaptırması suretiyle meydana geldiği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 2. maddesinde “Bu Kanun, trafikle ilgili kuralları, şartları, hak ve yükümlülükleri, bunların uygulanmasını ve denetlenmesini, ilgili kuruluşları ve bunların görev, yetki ve sorumluluk, çalışma usulleri ile diğer hükümleri kapsar. Bu Kanun, karayollarında uygulanır. Ancak aksine bir hüküm yoksa; a) Karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, b) Erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümleri uygulanır.” düzenlemesinin yer almaktadır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığının 2021/6872-10901 sayı ve 22.12.2021 tarihli kararı ile 2021/7000-11244 sayı ve 28.12.2021 tarihli kararlarında açıklandığı üzere kazanın meydana geldiği taşınmazın yol ile bağlantısının olup olmadığının araştırılması ve özellikle traktörün işletilme halinde olup olmadığının tespiti yapılarak sonucuna göre dava hakkında karar verilmesi için davacılar vekillinin istinaf başvurusunun kabulüne ve HMK’nun 353/1-a,6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 05/01/2021 tarih ve 2020/347 Esas- 2021/4 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA, dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde iadesine,
4-Davacı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
5-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/03/2022

Başkan Üye Üye Katip