Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/403 E. 2022/712 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/403
KARAR NO : 2022/712

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :..
ÜYE :..
ÜYE : ..
KATİP : ..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2021
NUMARASI : 2020/201 Esas- 2021/793 Karar
DAVACI : ..
VEKİLLERİ : Av…
Av…
DAVALI : ..
VEKİLLERİ : Av. ..
Av…
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2021 tarih ve 2020/201 esas ve 2021/793 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ….tarihi saat ….sıralarında müvekkilinin yaya olarak ….caddesi üzerinde evine giderken plakasını alamadığı beyaz renkli bir aracın müvekkiline çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sonrası…. Cumhuriyet Başsavcılığının ….soruşturma sayılı dosyası ile dava açıldığını, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını, …..Hastanesinde tedavisinin yapıldığını, kusur raporu ve maluliyet raporu aldırılmasının, akabinde hesap raporu aldırılmasını, davalı kuruma … tarihinde yazılı başvuruda bulunduklarını davalı kurum tarafından 15 gün içerisinde cevap verilmediğini, dava şartı olan arabuluculuk yolunda da anlaşma sağlanmadığını belirterek 500,00 TL (200,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 200,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 100,00 TL bakıcı gideri) maddi tazminatın davalı …. başvuru tarihi olan …. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kuruma 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 97. maddesinde yer alan şartları tamamlamadan başvuruda bulunduğunu, başvurusunun usule uygun olmadığını, davacının gerçekleşen kazanın varlığını ispatlaması gerektiğini, …. Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu aldırılmasını talep ettiklerini, davacının maluliyet oranının belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, tazminat hesaplamasının genel şartlarda belirlenen usul ve esaslara uygun olarak yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatın mahsubunun gerektiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik, bakım gideri, bakıcı gideri ve tedavi masraflarından yasal sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile; 66.652,80 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 8.080,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 1.278,90 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 76.011,70 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 08/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. Maddesine uygun olarak başvurunun yapılmadığını, açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, davaya konu kazaya sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen aracın karıştığı iddiasının davacı tarafça ıspat edilemediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda plakası belirsiz araç için atfedilen kusur tespitinin hatalı olduğunu, bilirkişinin kazanın oluş şeklini ve kazaya etken sebepleri değerlendirmeden rapor tanzim ettiğini, hüküm tarihinde yürürlükten kalkmış olan özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş maluliyet raporunun hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, maluliyet raporunun hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, 19.06.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7327 sayılı kanunun 18.maddesinde yer alan düzenlemeye istinaden hükmün kaldırılması gerektiğini, faizin maluliyet raporunun taraflarına tebliğ edildiği tarihten itibaren başlatılması gerektiğini, tedavi giderleri, geçici işgöremezlik tazminatı ve tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ve diğer tüm giderler tedavi teminatı kapsamında olduğundan ilgili mevzuat kapsamında …. tarafından karşılanması gerekli olduğundan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafından, olay tarihi olan …..tarihinde evine giderken plakasını alamadığı bir aracın kaldırımda yaya olarak yürürken kendisine çarpması şeklinde meydana gelen kazada yaralandığını belirterek geçici, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı … başvuruda bulunduğu, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilince, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından sorumlu olmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın …. tarafından karşılanacağı Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin….. tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …. yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı …na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3468 E. 2021/6538 K. Yargıtay 5. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K.)
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline uygun olduğu, Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9. maddesinde hesaba başvurulabilecek haller düzenlenmiş olup davacıdaki yaralanmanın niteliği nazara alındığında somut uyuşmazlık bakımından Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 9. Maddesi uyarınca davalı Güvence hesabına husumet yöneltilebileceği, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı Güvence Hesabına başvuruda bulunulduğu, mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihinin istinaf edenin sıfatı nazara alındığında Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9, 14. ve 15. Maddelerine aykırı olmadığı, Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı iptal kararı da gözetilerek, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’ndaki düzenlemelerin değil Borçlar Kanunu ve Karayolları Trafik Kanunundaki düzenlemelerinin esas alınmasıyla hesaplamada 1,8 teknik faiz yönteminin değil progresif rant yönteminin dikkate alınması gerektiğinden, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsif rant yönteminin uygulanması ve mahkemece … dan rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı hususu sorularak hüküm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak hüküm tesis edilmiş olması nedeni ile davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmeyerek (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3709 E. 2021/5064 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/14384 E.2021/6476 K.) istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 5.192,35 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.298,09 TL nin mahsubu ile bakiye 3.894,26‬ TL’nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
..