Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/294 E. 2022/264 K. 21.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/294
KARAR NO : 2022/264

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2021
NUMARASI : 2020/646 Esas- 2021/714 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/09/2021 tarih 2020/646 esas ve 2021/714 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ….tarihinde yaya konumundayken bir aracın müvekkiline çarptığını, havanın yağışlı ve sisli olması nedeni ile çarpan aracı görmediğini, çarpan aracın müvekkiline yardım da etmediğini, müvekkilinin yaralandığını, kaza sonrasında müvekkilinin maddi tazminat talebinde bulunduğunu ve 4.253,00 TL ödeme yapıldığını, ancak gerçek zararının karşılanmadığını, müvekkilinin zararının karşılanması için şimdilik 200,00 TL (geçici ve kalıcı iş göremezlik) maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hasar servisince yapılan inceleme sonucunda %6 maluliyet oranı dikkate alınarak ve %75 kusur indirimi kullanılarak hak sahibine gerekli ödemenin yapıldığını, davacının başkaca alacağının kalmadığını, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, ilgili yerlerden gerekli raporların alınmasını ve müvekkili şirket adına açılmış olan davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; 2017/1531 E. 2019/223 K. Sayılı ilam ile davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 2019/1173 E. 2020/1251 K. Sayılı ilamı ile “Davalı …Hesabı tarafından 28/07/2016 tarihinde davacıya yapılan 4.253,00 TL ödemeyle, ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılarak davacının zararının karşılanıp karşılanmadığının tespiti bakımından raporu düzenleyen bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisi” yerinde görülmeyerek kararın kaldırılması sonucu mahkemece kaldırma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde ” davacının davasının davalının usuli kazanılmış hakları da dikkate alınarak kabulü ile 6.207,11 TL sürekli iş göremezlik, 3.232,28 TL geçici işgöremezlik tazminatının 24 Haziran 2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … Hesabı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafın usulüne uygun olarak başvuruda bulunmadığını, dava şartı yokluğu nedeni ile öncelikle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 5684 Sayılı yasanın 14. Maddesi ve .. Hesabı Yönetmeliği gereği .. Hesabının bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının dolaylı zarar kavramı içerisinde değerlendirilmekte olup, gelir kaybına ilişkin müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunu bulunmadığını, bilirkişi raporlarında kusur oranları arasında çelişkiler bulunduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunun mevzuata uygun düzenlenmediğini, hükme esas alınan aktüer raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve hatalı olarak progresif rant yöntemi kullanıldığını, müvekkili kurumun bir temerrüdü bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Davacı tarafından kaza tarihi olan 09/12/2014 tarihinde ikametine giderken arkasından gelen bir aracın kendisine çarparak kaçtığını havanın sisli ve yağışlı olması nedeni ile aracın plakasını alamadığını belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.

2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Evrak kapsamından davacı tarafça dava açılmadan önce davalı …..Hesabına başvuruda bulunulduğu, davalı kurum tarafından bir miktar ödeme yapıldığı, 2918 Sayılı Yasanın 111. Maddesi anlamında açılan davalar bakımından kanunda ikinci kez başvuru şartının bulunmadığı anlaşıldığından davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Davalı vekili, müvekkil şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuş ise de: 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı bulunmadığı, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca hüküm tesis edildiği, hükme esas alınan bilirkişi kusur durumunun kazanın oluş şekline uygun olduğu, davalı tarafça mahkemece verilen 25/02/2019 tarihli karara karşı istinaf başvurusunda maluliyet raporuna karşı itirazda bulunulmadığı bu hususun davacı lehine kazanılmış hak teşkil ettiği (Yargıtay 9.H.D.nin 2021/4995 E. 2021/9572 K., Yargıtay 9.H.D.nin 2021/4452 E. 2021/8644 K.), mahkemece dairemizin kaldırma kararına uygun olarak bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hüküm tesis edildiği ve dairemizin kaldırma kararı uyarınca bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor uyarınca ödeme tarihindeki verilere göre yapılan hesaplama sonucu davacının tespit edilen zararı ile ödeme miktarı arasında farkın olması nedeni ile mahkemece kaldırma kararından önce düzenlenen rapor uyarınca hüküm tesis edildiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen ….. Hesabı Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince, …..Hesabı yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek ….Hesabı Yönetmeliğinin 9, 14. ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren …. Hesabının temerrüdü gerçekleşecek olup davacı tarafça 08/06/2016 tarihinde başvuru yapıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Alınması gereken 644,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 166,2 TL nin mahsubu ile bakiye 478,60-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip