Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2829 E. 2023/1380 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2829 – 2023/1380
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2829
KARAR NO : 2023/1380

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : …….
ÜYE : ……..
ÜYE : ………
KATİP : ……….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2022
NUMARASI : 2019/581 Esas- 2022/524 Karar
DAVACI : ………
VEKİLİ : Av. …………
DAVALI : ……….
VEKİLİ : Av. ……..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 25/10/2023
GEREKÇE TARİHİ : 25/10/2023

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/06/2022 tarih ve 2019/581 esas ve 2022/524 karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
I. DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari işlerinde kullandığı ……… plakalı aracının davalı şirket nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, ……… tarihinde ………. mevkiinde müvekkiline ait aracın ……… plakalı kamyon ile çarpışması neticesinde müvekkilinin aracını kullan ………. vefat ettiğini, aracın kazada pert olduğunu, müvekkilinin araç bedelinin tazmini talebi ile davalıya başvurduğu ancak herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, talebin haksız yere reddedildiğini, davalı sigorta şirketi sürücü …….. alkollü olduğundan bahisle ödeme yapmamış ise de dilekçe ekinde sunulan hastane kayıtları incelendiğinde numune alım saatinin ölüm saatinden 7 saat sonraya denk geldiği, ölümden sonra kan pıhtılaşmaya başlayacağı için ölümden 7 saat sonra kan alma işleminin mümkün olmadığını, kan alma işleminin mümkün olduğu farz edilse bile incelemenin sağlıklı olmayacağının adli tıp uzmanları tarafından kabul gördüğünü, vefat eden ……… alkol kullanmadığının ailesi tarafından müvekkile bildirildiği, ayrıca ölü muayene ve otopsi tutanağında vefat edenin koklama yoluyla alkollü olmadığına dair tespit bulunduğu, ………. Jandarma Komutanlığı ekiplerince düzenlenen olay yeri inceleme raporunda araç içerisinde alkol şişesine rastlanmadığını, kan numunesinin ne zaman ne şekilde alındığının belli olmadığını, dolayısıyla dosya kapsamındaki alkol raporuna itibar edilemeyeceğini, arabuluculuk görüşmelerinden netice alınmadığını iddia ederek şimdilik ………. TL araç bedelinin temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davcıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF:
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkiline ait aracın sürücüsü ……… kan numunesi alınmadığı, alkollü olmadığını, ATK raporunun yerinde olmadığını, ölü muayene tutanağında koklama yoluyla alkollü olmadığının tespit edildiği, alkol olduğu kabul edilse bile kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana geldiğinin bilirkişi kurulundan alınacak rapor ile tespit edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık, davalının kasko sigortacısı olduğu davacıya ait aracın karıştığı trafik kazası sonucu hasarlanması nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk:
6100 sayılı HMK m.341, 353, 355, 359, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1427 ve 1459 uncu maddeleri, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları,
3. Değerlendirme:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;

3.1.Davalıya kasko poliçesi ile sigortalı bulunan davacıya ait aracın 07/10/2017 tarihinde dava dışı araç ile yaptığı kaza neticesinde araçta oluşan hasar bedeli talep edilmektedir.
3.2.Davacı tarafça araç sürücüsü ………. kan örneğinin alınmadığını ileri sürmüş ise de, ………. ve Araştırma Hastanesi kayıtlarına kan örneğinin “aitk olayında olay yerinde ex olmuş olan şahsın kanda alkol bakılması için kolluk kuvvetleri savcılık evrağı ile şahsın kanını tüp içinde getirilmiş olup tetkik girişi yapıldı” açıklaması ile ……….. Jandarma Komutanlığı’nın …….. sayılı yazısı üzerine tetkik girişi yapıldığı, ………. tarihli raporuna göre; ” …kişinin olay yerinde ölmesi nedeniyle tüm metabolizma faaliyetleri sona ereceğinden, ölümü sonrasında herhangi bir anda alınacak kan numunesinde saptanan alkol düzeyinin kişinin kaza anındaki alkol düzeyini yansıtacağı, ……….. , alınan kan numunesinin analizinin ……… Araştırma Hastanesi’nde serumda çalışılarak 186 mg/dl olarak bulunduğu, serum ve plazmanın tam kana göre daha fazla su içerdiği ve alkolün de suya afinitesinin daha fazla olması nedeniyle serum ve plazmadaki alkol miktarı tam kan alkol miktarına göre daha fazla olacağı dikkate alınıp serum veya plazmadaki alkol konsantrasyonu/tam kandaki alkol konsantrasyonu=1,14 oranı kabul edilerek yapılan hesaplamada kanındaki alkol düzeyinin ortalama olarak 163,15mg/dl=1,63(birvirgülatmışüç) promil olacağı, alkollü bir şekilde trafikte araç sevk ve idare eden bir sürücünün kanındaki alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun kişisel farklılıklara bağlı olarak değişebilen mahiyet ve derecede trafik güvenliği açısından risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla alkolün etkisi altında araç kullanan sürücünün “emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek hâlde” olup olmadığının tespitinin kişinin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomodasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dâhili muayenesine ait tıbbî bulguların değerlendirilmesiyle mümkün olabileceği, kişiye bu muayeneler yapılmamış olmakla birlikte alkol düzeyi bireysel farklılıkları da elimine edebilecek 1,63(birvirgülatmışüç) Promil olarak bulunan ……… emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyeceğinin kabulü gerektiği,” şeklinde rapor düzenlendiği, davacıya ait aracın sürücüsü ……… kan örneklerinin alınmış olduğunun tespiti ve sürücünün 1,63 promil alkollü olduğunun tespit edilmesinde usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3.3. 6847 Sayılı Kanun’un 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK.’nın 48/6. maddesinde; “Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK.nın 179/3 maddesinde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5 maddesinde yer alan; Taşıtın uyuşturucu maddeler veya Karayolları Trafik Kanunu uyarınca yasaklanan miktardan fazla içki almış kişiler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” düzenlemesi karşısında %100 kusurlu olup 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacaktır. Kasko sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ya da tam kusurlu olmaması durumunda, trafik kazasının oluşumuna sadece sürücünün alkollü olması değil başka sebeplerinde etken olması nedeniyle meydana gelen zarar kasko sigortası teminat kapsamı içinde sayılacaktır.(Y. 4.HD’nin 2023/4444-7607 E.K; Y. 4 HD’nin 2022/10522-15225 E.K)
3.4.Kaza tespit tutanağında, ceza soruşturmasında alınan bilirkişi raporunda ve dosyada alınan ………. havale tarihli bilirkişi raporunda …….. plakalı araç sürücüsü ……… K.T.K. M.54/b gereği tam kusuru ile kazaya sebebiyet verdiği, karşı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının anlaşıldığı, kazanın meydana gelmesinde başka unsur bulunmadığı, %100 kusurlu olan ve 1,63 promil alkollü olan sürücünün 1.00 promil ve üstü alkollü sürücülerin emniyetli araç sevk ve idare edemeyecek durumda olmaları ve tam kusurlu oması nedeniyle meydana gelen zarar münhasırlık raporu aranmadan sigorta teminatı kapsamı dışında sayılacağı anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken ……. TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan ……. TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan …….. TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
25/10/2023
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza
İ.S.