Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2214 E. 2022/1713 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2214
KARAR NO : 2022/1713

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2022
NUMARASI : 2021/443 2022/664
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
VELİ :

VEKİLİ :
VELİ :

VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 05/10/2022
YAZIM TARİHİ : 05/10/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2022 tarih, 2021/443 Esas 2022/664 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/09/2018 tarihinde müvekkili davacının …..’in sevk ve idaresindeki …. plakalı kamyonette yolcu olarak giderken bu araçla ….. sevk ve idaresindeki …. plakalı aracın çarpışmaları sonucu müvekkilinin yaralandığını, uzun bir tedavi sürecine rağmen tam iyileşemeyerek kalıcı maluliyete uğradığını, ….. plakalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunu ve aracın ZMMS poliçesinin bulunmaması nedeniyle iş bu davayı ve tazminat taleplerini davalıya yönelttiklerini, davalıya dava açmadan evvel yazılı olarak başvurduklarını ancak ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden netice alınamadığını iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın usulüne uygun başvuru yapmadığını belirterek dava şartlarının sağlanmadığını, mahkemenin yetkisine ilişkin ilk itirazda bulunarak davanın usulden reddini talep ettiklerini, mahkeme aksi kanaatte ise konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla tazminat hesabı yaptırılmasını, hükmedilecek tazminat tutarından müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesini isteyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 360.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 19/02/2019 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davalı vekili dilekçesinde özetle; TRH- prograsif rant yönteminin esas alındığı hesaplamaya göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı yanın davadan önce sigorta şirketine gerekli evraklarla başvurusu bulunmamasına rağmen temerrüt tarihinden itibaren hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, müterafik kusur nedeni ile tazminattan indirim yapılması gerekirken bu hususun dikkate alınmadan hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, faize hatalı olarak hükmedildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüte düşmediğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İstinaf aşamasında davalı vekili, davacı ile sulh olduklarını, davacıya ödeme yapıldığını ve ibraname imzalandığını belirterek davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini mahkemeden talep etmiş, dilekçe dairemize gönderilmiştir.

Her ne kadar dairemize gönderilen dilekçede , davacıya ödeme yapılıp yapıldığı ve davanın konusuz kaldığı eyan edilmiş ise de; davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı ve davacı tarafından sözlü veyahut yazılı olarak yapılmış bir feragat bulunup bulunmadığı anlaşılamamaktadır.

HMK’nın 309/1. maddesine göre feragatın, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılması gerekir.
Bu durumda, davalı tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı üzerinde durulup, hakkın özünden vazgeçme (mesela talebimde haklı değildim gibi) niteliğinde davadan feragat mi edildiği, yoksa sulh mü olunduğu anlaşılamadığından, hükümden sonra meydana gelen bu durum nedeniyle mahkemece, tarafların hukuki durumlarının (sulh, feragat veya hükümden sonra ödeme mi olduğu hususlarının) yeniden değerlendirilmesi gereği ortaya çıktığından, sair hususlar incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2022 tarih ve 2021/443 Esas, 2022/664 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA.
2-Davanın yeniden görülmesi için DOSYANIN MAHALLİNE İADESİNE.
3-Davalı tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip