Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1782 E. 2022/1551 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1782
KARAR NO : 2022/1551

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2022
NUMARASI : 2021/462Esas 2022/599 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVANIN KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ : 23/09/2022
YAZIM TARİHİ : 29/09/2022

Gaziantep 3. Asliye Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih, 2021/462 Esas, 2022/599 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/03/2019 tarihinde müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalanan ……plakalı aracın kusuruyla meydana gelen kazada araç içerisinde yolcu konumunda bulunan dava dışı …..’un yaralandığını, kazaya sebebiyet veren …’in ehliyetsiz araç kullanması nedeniyle asli kusurlu olduğunu ve müvekkili yönünden rücu şartlarının oluştuğunu, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkili tarafından poliçe teminatı kapsamında ……’a ödenen 130.00,00 TL tutarındaki alacağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının haksız fiillerde belirtilen zaman aşımı süresini geçtiğini, ayrıca aynı alacağa ilişkin …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasında müvekkili adına takip başlatıldığını, takibe yetki itirazında bulunduklarını, davalının mükerrer şekilde açıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini, davanın sürücü ….’a ihbarını talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın HMK 150/6 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; 21/06/2022 tarihili duruşmaya ilişkin yetkilendirmiş oldukları avukatın duruşmaya yetişememiş olması sebebiyle dosyanın müracaata kalması gerekirken, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısının kendi akidine karşı, trafik sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.

HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK’nın 257. ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesinin 1. bendinde usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 6. bendinde ise işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, aksi halde davanın açılmamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Bunun yanı sıra HMK’nun 320. maddesi, basit yargılama usulüne tabi davalarda özel bir düzenlemeye yer vermiştir. Anılan madde hükmüne göre; “…(4) Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.” denilmek suretiyle, basit yargılama usulü uygulanan davalarda, davanın birden fazla takipsiz bırakılamayacağı hususu düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeden anlaşılacağı üzere HMK’da davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesiyle ilgili olarak basit yargılamaya tabi olan dava ve işler ile ilgili uyuşmazlıklar hakkında farklı bir düzenleme yapılmış ve basit yargılama usulü uygulanan davalarda, davanın birden fazla takipsiz bırakılamayacağı kabul edilmiştir.

Kanunun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27. maddesi, Anayasanın hak arama hürriyetini düzenleyen 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir.

Somut olayda, davacı sigorta şirketi tarafından, davalı aleyhine 03/08/2021 tarihinde rucüen tazminat talebiyle dava açıldığı, davacı vekilinin, mahkemenin 17/05/2022 tarihinde yapılacak olan duruşmasına katılamayacağına ilişkin olarak ekinde Bakırköy İş Mahkemesinin duruşma tutanağını da ekleyerek mazeret dilekçesi sunduğu, davacı vekilinin Uyap sistemi üzerinden 16/05/2022 günü saat 10.09 da mazeret dilekçesi düzenleyerek sunduğu, aynı gün mazeret dilekçesinin mahkeme katibince okunarak yazıcıdan çıktısının alındığı, 17.05.2022 tarihli celsede, davacı vekilinin sunmuş olduğu mazeret dilekçesinin duruşma zaptında belirtilmeyerek, HMK’nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilinin 18.05.2022 tarihli dilekçesinde, 17/05/2022 tarihli celseden önce 16/05/2022 tarihinde dayanakları ile birlikte mazeret dilekçesi sunmuş olmalarına karşın, mazeret dilekçeleri hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan hatalı bir şekilde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiğini, davacının hak kaybına uğramaması adına hatalı olarak kurulan işbu ara karardan rücu edilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise itirazları baki kalmak kaydıyla dosyanın yenilenerek duruşma günü verilmesini talep ettiği, mahkemece, davacı vekilinin ara karardan rücu talebine ilişkin olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmeden, 23.05.2022 tarihinde yenileme tensip tutanağı hazırlanarak, dosyanın yenilenerek yargılamaya devam edildiği ve 21.06.2022 tarihli duruşmaya da gelen olmaması nedeniyle HMK’nın 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.

Davacı vekili 18.05.2022 tarihli dilekçesinde, 17/05/2022 tarihli celseden önce 16/05/2022 tarihinde dayanakları ile birlikte mazeret sunmuş olmasına karşın, mahkemece, davacı vekilinin ara karardan rücu edilmesine ilişkin talebi ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, Uyap ortamından gönderildiği sabit olan 16/05/2022 tarihli mazeret dilekçesi dosya arasına alınarak, 17/05/2022 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik ara kararından rücu edilerek, dosyanın 17/05/2022 tarihinde işlemden kaldırılmamış gibi yargılamaya devam edilmesi gerekmektedir. Ancak Mahkemece bu şekilde karar verilmeyip yargılamaya devamla davacının hak kaybına uğramasına sebebiyet vermemelidir.

Davacı vekilinin 17/05/2022 tarihli duruşma için usulüne uygun olarak mazeret dilekçesi sunmuş olduğu gözönünde bulundurulduğunda, davacı tarafça dosya birden fazla defa takipsiz bırakılmış olmadığından, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına yönelik verilen karar hatalı olup, HMK 353/1-a,5 maddesi gereğince mahkemece verilen hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;

KARAR:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 3. Asliye Mahkemesi’nin 21/06/2022 tarih, 2021/462 Esas, 2022/599 Karar kararının HMK’nın 353/1-a,5 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davacı tarafından tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin mahkemece yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a,5 maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.23/09/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip