Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1701 E. 2022/1582 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1701
KARAR NO : 2022/1582

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2022
NUMARASI : 2021/527 Esas- 2022/332 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/09/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2022 tarih ve 2021/527 esas ve 2022/332 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/04/2021 tarihinde …. plakalı aracın çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihinde ZMMS bulunmadığından davanın ….na yöneltiğini belirterek şimdilik 3000 TL maddi tazminatın davalı Güvence Hesabından alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacı iddialarının ispatlanması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; 01/02/2022 tarihli maluliyet bilirkişi raporu uyarınca taraflarına 2 haftalık kesin süre verilerek ön rapordaki eksik hususların tamamlanması için tebligat çıkarılarak başvuru yapılmadığı ve eksik hususların tamamlanmadığı takdirde bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edildiğini, ancak verilen kesin sürede taraflarının eksikliği tamamlamaması hasebiyle davanın reddine karar verildiğini, mahkemenin yaptığı ihtarın hukuka aykırı oluğunu, İhtarın geçerli ve de hukuken bağlayıcılığının söz konusu olmadığını, davacının tereddüte yer kalmaksızın nereye, ne zaman, ne için ve nasıl başvurması gerektiğini bilmesi gerektiğini, ayrıca söz konusu dosyanın 30.03.2022 tarihli duruşmasına hem davalı taraf hem de davacı taraf katılmamış olup duruşma da sadece ihbar olunan vekilin hazır bulunduğunu, ihbar olunan tarafın dava da taraf sıfatına haiz olmayıp davanın taraflarının duruşmaya katılmaması halinde mahkemenin HMK 150/1 gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesi gerekirken duruşmaya devam ederek karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.

HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili tarafından, 12/04/2021 tarihinde ….plakalı aracın çarpması neticesinde müvekkili …..’in yaralandığını belirterek, geçici, kalıcı iş göremezlik ve bakıcı gideri nedeni ile tazminat talep edilmiştir.

Mahkemece 07/02/2022 tarihli ara karar ile bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 01/02/2022 tarihli ön rapor uyarınca “Davacı tarafa 2 haftalık kesin süre verilerek Gaziantep Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca mahkememize ibraz edilen önrapordaki eksik hususların tamamlanmasının istenilmesine, davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde başvuru yapılmadığı ve eksik hususlar tamamlanmadığı takdirde bilirkişi delilinden vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtarına, (işbu ara kararın tebliği ile ihtarat yapılmış sayılacaktır.)” karar verildiği ve davacı vekiline tebliğ edilen ihtarata rağmen kesin süre içerisinde ihtarat gereklerinin yerine getirilmediği, davacı tarafça geçici ve sürekli maluliyetin ve aykıraca bakıcı ihtiyaci olduğunun usulünce ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 01/02/2022 tarihli raporun incelenmesinde “…doğumlu … Kızı …..’in 12/04/2021 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucunda oluşan arızaları nedeniyle 20/02/2019 gün ve 30692 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine görü tüm vücut fonksiyon kaybı oranının tespit edilmesi için şahsın Ortopedi- Travmatoloji ve Çocuk Nöroloji Ana Bilim Dalı Konsültasyon muayenelerinin tamamlanması gerektiği tıbbi tespiti ile takdiri Mahkemeye ait olmak üzere arz edildiği görülmüştür.

Hakimin tespit ettiği süreler kural olarak kesin değildir. Hakim, kendi tayin etmiş olduğu süreyi, HMK’nin 90/2. maddesine göre iki tarafı dinledikten sonra haklı nedenlere dayanarak azaltıp çoğaltabilir ve bu sürenin, kesin olduğuna da karar verebilir (HMK m.94/2). ilke olarak, hakimin verdiği süre kesin olmayıp, HMK 94. maddesine göre hakim, tayin ettiği ilk sürenin kesin olduğuna karar verebilir (HMK m. 94). Ancak, 6100 Sayılı HMK’nin 94. maddesi uyarınca kesin süreye ilişkin ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması, taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve gerekli ise her iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Bazı hallerde kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanmamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, davanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Böyle bir durumda, geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.(Yargıtay 17. H.D.nin 2016/4768 E.2019/825 K.)

Somut uyuşmazlıkta, mahkemece bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ön rapor gereğinin yerine getirilerek, eksikliklerin tamamlanması için davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilmiş ise de, kesin süre içerisinde yapılması gereken işlemlerin neler olduğu, eksikliklerin ne şekilde giderileceğinin, bu hususta davacı tarafça hangi işlemlerin yapılması gerektiğinin ihtaratta ayrıntılı olarak belirtilmediği, verilen sürenin kaza tarihinden itibaren rapor tarihine kadar geçen süre dikkate alındığında, mevcut dosya kapsamına göre davacı küçüğün yaralanmasının ağırlığı, tedavilerinin halen devam ediyor olma ihtimalinin de bulunması nazara alınarak amacına uygun ve yeterli olarak belirlenmediği, bu itibarla verilen kesin sürenin HMK 94 maddesine uygun olmadığı anlaşılmıştır.

Davanın ….’e velayeten annesi …. tarafından açılmasına rağmen mahkemece gerekçeli karar başlığında; davacılar olarak …. ve ….’in ayrı ayrı gösterilmesi, davanın küçüğe velayeten açıldığının belirtilmemesi, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.

Yukarıda açıklanan nedenlerle; bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve tarafların kazanılmış haklarıda gözetilerek belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/03/2022 tarih ve 2021/527 esas ve 2022/332 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip