Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1693 E. 2022/1401 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1693
KARAR NO : 2022/1401

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI ve TARİHİ : 2022/623 Esas ve 11/05/2022 Tarihli Ara Karar
DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Banka Teminat Mektubunun İadesi
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
GEREKÇE TARİHİ : 18/07/2022

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/623 Esas sayılı dosyasında 11/05/2022 tarihinde verilen ara karar aleyhine davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme gereği davalı tarafa teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız olarak feshedildiğini beyan ederek feshin haksız olduğunun tespiti ile davacı lehine düzenlenen teminat mektubunun taraflar arasındaki ithilaflar ve yasal süreçler sonuçlanana kadar davalılarca kullanılmaması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve teminat mektubunun hükümsüz kılınıp davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece verilen 11.05.2022 tarihli ara kararla davacı tarafın ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbir kararının hangi hallerde verilebileceğinin belirlendiğini, müvekkili lehine ihtiyati tedbir taleplerinde bulunduklarını, davalı tarafın teminat mektubunu nakde çevrilmesi yönünde girişimlerde bulunması halinde müvekkilinin alacağına kavuşmasının imkansızlaşacağını, yine ilgili kanun maddesinde yazıldığı üzere müvekkilinin sözleşmeden doğan edimlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, davalının ise sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, mahkemenin ise davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle taleplerinin reddine karar verdiğini, ayrıca her ne kadar işin bitim tarihi 30/01/2022 olarak belirlenmiş olsa da, davalıların işin bitim tarihinden sonra teminat mektubunu davacıdan elden teslim aldığını, işin devamını talep ettiğini gösterir mesajlaşmaların var olduğunu, sözleşmenin bitim tarihinden sonra da müvekkilinin işe devam ettiğini, ve sonrasındaki 4 ay boyunca fesihle alakalı bir bildirim almadığını, bu nedenle sözleşmenin artık belirsiz süreli sözleşme halini aldığını, bu nedenle de davalıların sözleşmeyi feshetmesindeki haklılığından söz edilemeyeceğini, dolayısıyla kararın hatalı bir şekilde kurulduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin 11.05.2022 tarihli ara kararının istinaf isteminden ibarettir.

HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK’nın 257. ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
6100 Sayılı HMK nın 389/1 maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” düzenlemesi mevcuttur.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle yaklaşık ispatın koşullarının oluşmaması ve uyuşmazlığı çözecek şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinin anlaşılması karşısında dava dilekçesinde talep edilen ihtiyati tedbir istemlerinin reddi yönünde verilen ara karar hukuka uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ve kesin hükümde mahkemesince dikkate alınmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip