Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/125 E. 2023/1411 K. 03.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/125 – 2023/1411
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/125
KARAR NO : 2023/1411

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : ……….
ÜYE : ……….
ÜYE : ………..
KATİP : ……….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2021
NUMARASI : 2021/313 Esas- 2021/784 Karar
DAVACI : ………..
VEKİLİ : Av. ……………
DAVALI : …………….
VEKİLİ : Av………………
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan tazminat)
KARAR TARİHİ : 03/11/2023
GEREKÇE TARİHİ : 03/11/2023

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2021 tarih ve 2021/313 esas ve 2021/784 karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
I. DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …………. tarihinde saat ……… sıralarında eşi ………… sevk ve idaresinde bulunan, ……….. plakalı araç ile seyir halindeyken; müvekkilinin yolcu olarak araçta bulunduğu esnada, …………. yolu üzerinde, havanın karanlık olması sebebiyle, yol üzerinde ölü vaziyette ve önünde de taş olan atı göremeyip çarpması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine yaralandığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, 1 TL geçici iş göremezlik 1 TL kalıcı maluliyet (sürekli işgöremezlik) ve 1 TL bakıcı gideri olmak üzere 3 TL tazminatın kaza tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davacı taraf daha sonra geçici iş göremezlik için gerçek zararının ……….. TL, sürekli iş göremezlik için gerçek zararının ………. TL, bakıcı gideri için ise gerçek zararının ……….. TL olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; karayolları trafik sigortası genel şartları gereğince eksik evrak ile başvuru yapıldığını ve bu nedenle temerrüt oluşmamış olması nedeniyle usulden reddi gerektiğini, Yargıtay kararları ve yasalar gereğince engel oranı hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olarak kılınmış olan en yetkili kurum Adli Tıp Kurumu 3.ihtisas Kurulu olduğunu, sgk dan gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğini, dosyada cmk m. 253 kapsamı gereğince uzlaşma olup olmadığının tespit edilebilmesi için kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın dosyaya kazandırılması, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini müvekkil şirket adına vekaleten talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
IV. İSTİNAF:
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar:
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri:
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği zararın tamamından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, mahkemenin %25 kusur oranında sorumlu olduğuna ilişkin değerlendirmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, tazminat hesaplamasında TRH 2010 mortalite tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınması gerektiğini, maluliyet raporunun usule ve ilgili mevzuata aykırı düzenlendiğini, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe:
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme:
Uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk:
6098 sayılı TBK m. 49-55; 2918 sayılı KTK 85, 89, 90, 91; 6100 sayılı HMK m.341, 353, 355, 359; ZMMS Genel Şartları
3. Değerlendirme:
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
3.1.2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi uyarınca “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmü düzenlenmekte olup, davacı vekilinin söz konusu hüküm kapsamında davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksiklik tamamlanabileceğine göre başvuru şartının yerine getirildiği anlaşılmakla davalı sigorta şirketinin buna yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.2.Mahkemece kaza tarihinde ( 07.12.2020) tarihinde yürürlükte olan ” Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda davacıya ait tedavi evrakları incelenerek ve fiziken muayenesinin yapılarak uzman heyet tarafından maluliyet raporu tanzim edildiği, raporun denetlenebilir ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle buna yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3.3.Davalı vekillince hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılması gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur. Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile, 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması gerekir. Bu itibarla davalı vekilinin hesaplamada 1,8 teknik faiz yöntemi kullanılmasına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.4.TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin zarardan sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik ve bakıcı giderinin de hüküm altına alınması usul ve yasaya uygun olup buna yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. (Y. 4 HD’nin 20/10/2022 T. 2022/4226 -12736 E.K; aynı dairenin 11/10/2022 tarih 2022/4337-11963 E.K)

3.5.KTK’nın 85. maddesi gereğince, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulurlar. Yine TBK’nın 61 ve 62 . maddeleri ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, TBK’nın 162 ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludur. TBK’nın 167.maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
Davacı, müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince zararın tamamını, isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından talep edebileceğinden, davacının kazanın gerçekleşmesinde etken bir kusurunun bulunmadığı ve açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre davada dava dışı kişinin de kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından davalıların zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88 ve TBK 61. Maddesine aykırı olarak davalıların kusuru oranında sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Bu durumda, mahkemece hükmolunan maddi tazminatın tamamından davalının sorumlu tutulması gerekirken, kusur oranları nazara alınarak tahsiline karar verilmesi doğru olmamıştır. (Y.17 HD’nin 2017/2464-10713 E.K;Y.17 HD’nin 2015/16813-2018/813 E.K.)
3.6.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur TBK’nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hâkim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan %20 oranında indirim yapılması Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda davacının emniyet kemeri takmadığı kodunun işaretlendiği, yaralanmanın organ ve boyutu dikkate alınarak müterafik kusurun uygulanması gerekirken buna uyulmaması hatalı olmuştur. Bu nedenle davalı vekilinin müterafik kusura yönelik istinaf itirazı yerinde yerinde görülmüştür.
3.7.Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, belirtilen yanılgılar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek esas hakkında bir karar vermek gerekmiştir. Bilirkişiler tarafından belirlenen ………… TL geçici iş göremezlik, ………….. TL sürekli işgöremezlik ve ……….. bakıcı giderine yüzde yirmi oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davalının sorumlu olduğu tazminatın …………. TL geçici iş göremezlik, ………. TL sürekli işgöremezlik ve …….. bakıcı gideri tazminatına temerrüt tarihi olan ……………. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, takdiri indirim yapılması nedeniyle davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Belirtilen nedenlerle HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak, istinaf edenin sıfatı, tarafların kazanılmış hakları dikkate alınarak kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından aynen belirtilmek suretiyle yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
a-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile HMK’nın 353/1-b, 2. maddesi gereğince esas hakkında yeniden karar verilmek üzere Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/11/2021 tarih ve 2021/313 esas ve 2021/784 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
………… geçici iş göremezlik tazminatı, ……….. TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile …………. TL bakıcı gideri tazminatının temerrüt tarihinden ………….. itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken ……………… TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan………….. TL harç ile ………..-TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik …………..TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Müktesep haklar gözetilerek Arabuluculuk Kanununun 18/A-13 ve Arabuluculuk ücret tarifesinin 1.kısım 2.a maddesine göre hesaplanan …………… TL’nin, Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2 madde gereğince, davanın kabul- red oranına göre hesap edilen ………..-TL’sinin davacıdan …………..-TL’sinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacının peşin yatırdığı ……….-TL harç ile ……………TL ıslah harcı toplamı olan ……….TL harcın yargılama giderlerine dahil edilmeksizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam …….. TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kabul edilen kısım üzerinden; davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince ………… TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-TBK’nın 51/52. maddeleri gereği takdiri indirimi yapılan miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf Harç Ve Yargılama Gideri
a)İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
b)İstinaf giderlerinin istinaf eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
c)İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361 ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtayca incelenmek üzere temyiz yolu açık olarak oybirliği ile karar verildi. 03/11/2023

Başkan Üye Üye Katip

e-imza e-imza e-imza e-imza
İ.S.