Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/95 E. 2022/2137 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/95
KARAR NO : 2022/2137

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2020
NUMARASI : 2018/1523 Esas- 2020/576 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih ve 2018/1523 Esas ve 2020/576 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05/05/2014 tarihinde davacının davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan araçta yolculuk ettiği esnada araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak kazaya sebebiyet verdiğini ve davacı …..’in yaralandığını, geçici ve sürekli olacak şekilde işlerinden geri kaldığını, davanın ikamesinden evvel sigorta şirketine müracaat edilmiş ise de zararın karşılanmadığını beyanla gerçek zarar bilirkişi raporu ile belirlendiğinde dava değerini artırma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile ileri sürülen maddi vakıaları kabul etmemekle birlikte davalı sigortacının oluşan gerçek zarardan sigortalının kusuru ve poliçe limitleri ile sınırlı sorumlu olduğunu, davacının sigortalı araçta hatır için taşınıyor olması sebebiyle hatır indirimi yapılması gerektiğini beyanla davanın külliyen reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile 38.442,84-TL maddi tazminatın dava tarihi olan 27/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; dava konusu talep yönünden görevli ve yetkili mahkemelerin KKTC mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, aynı kaza nedeniyle başka mahkemede açılan tarafların aynı ve halen görülmekte olan davanın varlığının söz konusu olduğunu, davanın konusunu teşkil eden olayın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde vuku bulduğunu, dava konusu taleplerin teminat dışı olduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, faiz başlangıç tarihinin hatalı olarak belirlendiğini ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazası sonucu bedeni zarar nedeniyle bakiye maddi tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, 05/05/2014 tarihinde davacının davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı olan araçta yolculuk ettiği esnada araç sürücüsünün dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak kazaya sebebiyet verdiğini ve davacının yaralandığını belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.
Milletlerarası yetki konusuna ilişkin genel kural MÖHUK’un 40. maddesinde yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarla Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder. Bu MÖHUK’ da düzenlenmiş bir genel yetki kuralıdır. Buna göre, yabancı unsurlu bir uyuşmazlıkta Türkiye’de yer itibariyle yetkili bir mahkeme mevcut ise, Türk mahkemelerinin o dava bakımdan milletlerarası yetkisi de mevcuttur. Buna göre, HMK gereği davacının ikametgahının Türkiye olduğu anlaşılmakla Türk Mahkemelerinin uluslararası yetkisinin kabulü gerekir.

Olayda dava konusunun haksız fiilden kaynaklandığı görülmektedir. Haksız fiilden doğan bir uyuşmazlıkta uygulanacak hukuk MÖHUK m.34’e göre belirlenecektir. Maddenin birinci fıkrasına göre, haksız filden doğan borçlar haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tabi olacaktır. Maddenin ikinci fıkrasına göre, haksız fiilin işlendiği yer ile zararın meydana geldiği yer farklı ülkelerde ise zararın meydana geldiği yer hukuku uygulanacaktır. Ancak haksız fiilden doğan borç ilişkisinin bir başka ülke ile daha sıkı ilişkisi olması hâlinde bu ülke hukuku uygulanır.
Bu maddelere göre olaya bakıldığında, her ne kadar davacı Türkiye’de ikamet ediyor ise de, kazanın KKTC’de meydana geldiği ve poliçenin KKTC’de düzenlendiği anlaşılmakla zararın belirlenmesi için davalı tarafından düzenlenen poliçe ve genel şartlara göre araştırma yapılması gerektiği, bu nedenle olayda hukuki ilişkinin esasına uygulanacak hukukun haksız fiilin işlendiği ve MÖHUK m. 34/2 maddesi gereğince haksız fiilden doğan borç ilişkisinin daha sıkı ilişkisi olması nedeniyle KKTC hukuku olduğu kanısına varılmıştır. Sonuç olarak, olayda esasa uygulanacak hukuk hem haksız fiilin işlendiği hem de zararın meydana geldiği yer olan KKTC hukukudur. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/25261 Esas, 2016/5029 Karar sayılı kararı)

Dosya kapsamında, davalı vekili tarafından sigorta poliçesi ve davacı ve davalı tarafından sunulan motorlu araçlar zorunlu 3. Şahıs sorumluluk sigortası genel şartları ibraz edilmiş genel şartlar 4-2. maddesine göre “para veya ücret karşılığı veya bir iş sözleşmesi nedeniyle veya bir iş sözleşmesine dayanarak yolcu taşıyan taşıtlar dışında, tazminat talebine konu teşkil eden olayın meydana geldiği zaman bir motorlu taşıt üzerinde veya içinde taşınmakta olan kişilerin ölümü veya bedensel zarara uğraması veya böyle bir taşıta girdiği, taşıt üzerine çıktığı veya taşıttan indiği sırada herhangi bir kişinin ölümü veya bedensel zarara uğraması nedeniyle doğan sorumluluğu” teminat kapsamı dışında kalan hallerde açık olarak düzenlenmiş olup, KT 932 plakalı aracın davalı şirket tarafından zorunlu sigorta KKTC poliçesi ile sigortalandığı, 05/05/2014 tarihinde bu araç ile geçirilen trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının kaza anında araç içinde bulunduğu, KKTC’e geçerli zorunlu trafik sigortası genel şartlarına göre sigortalı araç içerisinde seyahat edenlerin tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu anlaşılmış olmakla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmüştür.

Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ancak bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek esas hakkında bir karar vermek üzere 6100 sayılı H.M.K‘nun 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılarak tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak kesinleşen hususlar infazda tereddüt hasıl olmaması açısından belirtilmek suretiyle yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK. 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,
2- Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/09/2020 tarih, 2018/1523 Esas- 2020/576 Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Dairemizce yeniden hüküm kurulması yoluna gidilmek suretiyle:
Davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL red karar harcına, davacı tarafça yatırılan 157,09 TL ( 29,20 TL peşin, 127,89 TL ıslah harcı) harcın mahsubu ile fazla alınan 76,39 TL karar ve ilam harcının davacıya iadesine,
5- Reddedilen maddi tazminat yönünden davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde iadesine,
2-Davalı tarafından karşılanan 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3- İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesin olduğundan tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK.362/1-a maddesi gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/11/2022

Başkan Üye Üye Katip