Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/937 E. 2023/111 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/937 – 2023/111
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/937
KARAR NO : 2023/111

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : ………
ÜYE : ……….
ÜYE :……….
KATİP : ………..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/03/2021
NUMARASI : 2020/1127 Esas- 2021/195 Karar
DAVACI : ………….
VEKİLLERİ : Av. ………….
.
Av. ……………

DAVALI : …………..
VEKİLİ : Av. …………
DAVANIN KONUSU : Maddi tazminat
KARAR TARİHİ : 17/01/2023
GEREKÇE TARİHİ : 17/01/2023

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2021 tarih ve 2020/1127 Esas ve 2021/195 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; kaza tarihi olan ………. tarihinde ………. sevk ve idaresindeki traktör ve traktöre bağlı römorkla seyir halinde iken tek taraflı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sebebiyle …….. CBS tarafından soruşturma yürütüldüğünü, alınan kusur raporunda sürücünün asli kusurlu olduğunu, araçta yolcu olarak bulunan davacı müvekkilinin ağır yaralandığını, davacının kazada sürekli ve geçici olarak iş gücü yaşayacak şekilde malul kaldığını bu yüzden sürekli iş gücü kaybına uğrayan müvekkili için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ……… TL geçici iş göremezlik tazminatı ve ……. TL de sürekli iş gücü tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaza sebebiyle 2 yıllık zaman aşımı süresinin geçtiğini, kazanın KTK anlamında karayolu sayılmayan yerde meydana geldiğini, bu yüzden kazanın teminat dışında olduğunu, davacının seyahat etmek maksadıyla römorka yolcu olarak binmesinin kazanın sonuçlarının ağırlaşmasına neden olduğunu, davacının maluliyetten doğan geçici iş göremezliğin teminat dışında kaldığını, bu sorumluluğun SGK’ya devrolunduğunu, davacının geçici ödeme talebinin şartlar oluşmadığından reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile, ………. TL geçici iş göremezlik ve ………. TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam …….. TL tazminattan % ……. oranında müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra geriye kalan ………. TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan ………… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, karayolunda gerçekleşmeyen kaza dolayısıyla davacının talebinin teminat dışı olduğunu, kazanın gerçekleştiği alanın özel mülkiyet alanında olduğunu, davacının maluliyetten doğan geçici iş göremezlik alacağına ilişkin taleplerinin teminat dışı olduğunu, Özürlülük Ölçütü Yönetmeliğine göre maluliyet oranının tespit edilmesi gerekirken Çalışma Gücü Kaybı Yönetmeliğine göre maluliyet oranının tespitinin hatalı olduğunu, kazanın ferdi kaza sigortası kapsamında olmadığını ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, Trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, kaza tarihi olan …….. tarihinde dava dışı sürücü ……… sevk ve idaresindeki traktör ve traktöre bağlı römorkta davacının yolcu olarak seyahat ettiği esnada gerçekleşen tek taraflı kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı talep edilmiştir.
Davalı vekilince, müvekkili şirketin Geçici İş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay ………… )
Davalı sigorta şirketi tarafından kazaya sebebiyet veren aracın sadece Ferdi Kaza Sorumluluk sigortacısı olduğu iddia edilmiş ise de; davalı sigorta şirketince davaya konu traktörün kaza tarihini kapsar şekilde ……… başlangıç – ………. bitiş tarihli ZMMS poliçesi düzenlediği görülmüştür.
Olay yerinde ………. günü keşif yapılmış tanzim edilen ……….. tarihli bilirkişi raporunda sürücü ……… ‘in %…….. oranında kusurlu olduğu, yolcuların kusursuz olduğu ve kazanın meydana geldiği yerin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 2. Maddesi gereği karayolu sayılan yerde gerçekleştiği hususunda kanaat bildirilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak ………. Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen ……….. tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % …….. olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde …….. tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, ………. tarihli Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile ………. tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki cetveller kullanılmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının …….. tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, Adli Tıp Kurumu veya en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre aktüer hesabı konusunda ek rapor alınması (ve hesaplama yapılırken istinaf edenin sıfatına göre kazanılmış haklar da gözetilerek) ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle, bu aşamada sair hususlar incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a.6 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da nazara alınarak, davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… tarih ve …….. Esas ve …… Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davalı yandan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı …………… Anonim Şirketi, tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan ………. tarihli, ……… numaralı, ……… TL tutarlı teminat mektubunun iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi. 17/01/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.

M.T.