Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/57 E. 2022/2071 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/57
KARAR NO : 2022/2071

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/09/2020
NUMARASI : 2020/763 Esas- 2020/43 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarih 2020/763 esas ve 2020/43 karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan ….. plakalı …model …… marka aracıyla …. yolunda seyir halinde iken, yine aynı istikamette seyir halinde bulunan davalı Sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın …Köyü kavşağına geldiğinde su birikintisine girerek direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu ilk önce orta refüje çarptığını, ardından aynı istikamette sağ şeritte gitmekte olan müvekkilinin sevk ve idaresindeki ….plaka sayılı aracın sol yan kısımlarına çarptığını, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin aracının kontrolden çıktığını, aracın sağ ön kısımları ile bariyerlere çarpması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı ile aracın tamir süresince kullanılamaması nedeni ile mahrum kalınan kar kaybı karşılığı olarak şimdilik 5.000 TL’nin (fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak) kaza tarihi olan 02.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yolun usulüne uygun olmamasından dolayı su birikintisine girerek direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın, 6100 sayılı HMK’nın 399. maddesi delaletiyle 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin Şanlıurfa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; davaya konu olayda davacı tarafın ve davalılardan …’ ın tacir olmadığı diğer davalı …’nin ise tacir olduğu hususunda bir tereddüt bulunmadığını, bu nedenle davanın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanan bir dava olduğundan söz edilemeyeceğinden, dava 6102 sayılı TTK’nun 4. Maddesinde düzenlenen “nispi ticari dava” kapsamında olmadığını, mahkemece verilen karar hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı olup işbu görevsizlik kararının ortadan kaldırılması gerektiğini belirtmiştir.

Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Aynı Kanunun 5/1 maddesine göre ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”

Somut olayda davacı tarafça; sevk ve idaresindeki …. plakalı …..model … marka aracına, davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı şirketin işleteni olduğu ….. plakalı aracın çarpması şeklinde meydana gelen kazada aracında meydana gelen değer kaybı ve aracın kullanılamaması nedeni ile maddi tazminat talep edilmiştir.

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının adına kayıtlı dava konusu aracın hususi nitelikte olduğu, uyuşmazlığın, haksız eylemden kaynaklandığı, davacının tacir olmaması nedeniyle, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde sayıldığı şekilde her iki tarafın ticari işletmesi ile de ilgili olmadığı davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilgilisi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-c maddesi uyarınca kesin olarak oybirliği ile karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip