Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/559 E. 2022/2399 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/559
KARAR NO : 2022/2399

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/01/2021
NUMARASI : 2019/696 Esas- 2021/41 Karar
DAVACI : … -TC: … ……
VEKİLLERİ :Av. …-……..
Av. …-……
DAVALI :……..
VEKİLLERİ : Av. ………….
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
GEREKÇE TARİHİ : 30/12/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2021 tarih ve 2019/696 esas ve 2021/41 karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde kasko poliçesi kapsamında davalı … şirketi sigortalısı …. İnşaat’a ait … sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile ilinden … ilçesi istikametine seyrederken müvekkilinin …. plakalı …. Model BMV marka aracına çarpmasıyla trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kaza tarihine kadar aracının tüm bakımlarını yetkili servisinde yaptırdığını, müvekkilinin aracının kazadan önce hiçbir kusuru olmayan, değişen herhangi bir parçası bulunmayan, boyalı kısmı olmayan ve üzerinde herhangi bir çizik dahi bulunmayan bir araç olduğunu, ancak kazadan sonra müvekkilinin aracının zarar gördüğünü, kaza sonucu gerekli görülen yerlere boya uygulandığını, müvekkilinin aracının kaza sonrası tanınmaz hale geldiğini, müvekkilinin aracının bu kazadan sonra tamirat işlemleri için uzun süre boyunca serviste kaldığını, bu süre zarfında aracını hiç kullanmadığını, kaza soncu sonucu müvekkilinin lüks aracında meydana gelen zarar nedeni ile en az … TL hasar bedeli olduğunu, müvekkilinin kazada kusurunun bulunmadığını belirterek şimdilik …. TL hasar bedeli istemi ve ilerde belirlenecek araçta oluşan hasar bedeline başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunduklarını, dava açmadan önce usulüne uygun başvurunun yapılmadığını, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek bilirkişi heyetinden kusur raporu aldırılması gerektiğini, davacı tarafça talep edilen tutardan müvekkili olan sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, davacının müvekkili şirkete yaptığı başvurunun ZMMS Genel Şartları C.7. maddesinde düzenlenen evrakları içermediğinden değerlendirme yapılmadığını ve usulüne uygun başvuru bulunmadığını, araç hasarının uzman bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulü ile… TL maddi tazminatın ( araç hasar bedeli) temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( poliçe limitiyle sınırlı olarak) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … şirketi vekili dilekçesinde özetle; Mahkemece kurulan hükmün gerekçesinde sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirtilmesine rağmen müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında ve sigorta poliçe limiti ile sınırlı olacağını, ekspertiz raporu ile bilirkişi raporu arasında çelişki olup, hüküm altına alınan tazminatın poliçe teminat limiti üzerinde olduğunu, uzman bilirkişi heyetinden kusur hususunda rapor alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda tayin ve tespit edilen yedek parça fiyatlarının fahiş oranda yüksek olup taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, söz konusu tazminatın uzman sigorta eksperi tarafından Yargıtay İçtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu maddi tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kontrolsüz şekilde şerit ihlali yapması neticesinde meydana gelen kazada :… plakalı aracında hasar meydana geldiğini belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.
1-HMK’nın 298/2. maddesine göre “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” Hüküm fıkrası ile gerekçe arasında çelişki olması … gün ve … Esas, … karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre de usul ve yasaya aykırıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olması gerekir. Hukuka uygunluk denetimi yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hüküm ve gerekçenin bulunması gerekir. (Yargıtay 17.H.D.nin 2020/135 E. 2021/1593 K.)
Mahkemece, hükmün gerekçesinde “Davacı sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı otomoil ile yüzde yüz kusurlu olduğu” belirtilmesine rağmen davacının aracında meydana gelen zararın davalı … şirketine sigortalı aracın %100 kusur durumuna göre davalı … şirketinden tahsiline karar verildiği, bu itibarla çelişkili hüküm tesis edilerek, davalının sorumluluk esasları gerekçede belirtilmeyerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşturulmasına sebebiyet verilmesi yerinde görülmemiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31/1. maddesi gereği hakimin, uyuşmazlığın çözümü bakımından belirsiz veya çelişkili olan hususları taraflara açıklatıp davayı aydınlatma görevi bulunmaktadır.
Dava dilekçesinin incelenmesinde, davacı tarafça davalı … şirketinin … plakalı aracın kasko sigortacısı olduğunun belirtildiği, sigorta şirketince gönderilen hasar dosyası içerisine göre davalı … şirketince Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poleçisinin düzenlendiği ve söz konusu …. tarihlerini kapsayan poliçe içerisinde araç başına sigorta teminat limitinin … TL olarak belirtildiği, mahkemece söz konusu limiti aşar şekilde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece; HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, davacı vekiline talep edilen sigorta bedelinin davalı nezdinde düzenlenmiş olan hangi sigorta poliçesinden kaynaklandığının açıklattırılması, ona göre araştırma ve inceleme yapılıp, sigorta poliçe limiti de dikkate alınarak sonucuna göre talep hakkında karar verilmesi gerekir.
Kabule göre de: Mahkemece gerekçeli karar içeriğinde davacının sigorta şirketine başvuru tarihinden 8 gün sonrası için faiz talep edebileceği belirtilmekle … tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiştir. 2918 sayılı KTK 99/1. ve ZMSS Genel Şartları B.2.b maddesi uyarınca, sigorta şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 iş günü sonunda başlar. Bu itibarla mahkemece tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak başvuru tarihi belirtilerek buna göre faiz başlangıç tarihinin ne şekilde tespit edildiğinin gerekçe içerisinde mevzuat hükümlerine uygun şekilde denetime uygun belirtilmemesi yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, sair hususlar bu aşamada incelenmeksizin, mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde tarafların kazanılmış hakları da dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/01/2021 tarih ve 2019/696 esas ve 2021/41 karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davalıdan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davalı ….. A. Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına mehil vesikası için ibraz edilen …. Bankası … tarihli ve …. numaralı … TL tutarlı teminat mektubunun yatırana İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
e-imza e-imza e-imza e-imza

G.D.