Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/497 E. 2022/2285 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/497
KARAR NO : 2022/2285

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2020
NUMARASI : 2020/468 Esas- 2020/868 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2020 tarih ve 2020/468 Esas ve 2020/868 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 19/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde yaralandığını, davalı sigorta şirketi sigortalısının asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketince kısmi ödemenin yapıldığını, maluliyet oranının ödemeye esas maluliyet oranından çok daha fazla olduğunu, zaman içinde davacının maluliyetinin arttığını, tüm bu nedenlerle 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 19/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde tarafları aynı olan aynı talep ile açılmış olan davadan yapılan ödeme ile feragat edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinin, “açıklamalar” kısmındaki her hususunun, “netice ve talep” kısmında belirtilmesinin zorunlu olmadığını, Sadece netice ve talep kısmının okunarak karar verilmesi takdirde yanlış karar verileceğini, mâluliyet artışı beyanlarının incelenmiş ve gerekli raporların aldırılmış olsaydı, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatında da bir artış olacağının kesin olduğunu, somut olayda maluliyetin artmış olması sebebiyle doğrudan esas yönünden inceleme yapılması gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar nedeniyle bakiye tazminat istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve malul kaldığını, davalı tarafça kısmi ödeme yapıldığını açıklayıp bakiye zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı tarafça yapılan savunmada, davacının bu davadan evvel maluliyet tazminatı talebi ile davalı şirket aleyhine dava açıldığını, davacıya yeterli ödeme yapıldığını savunarak kesin hüküm itirazında bulunmuş, mahkemece davacının daha önce tarafları aynı olan Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığını, yapılan yargılamada davanın feragat nedeni ile reddine karar verilerek kesinleştiğini, talep konuları aynı olduğundan eldeki dava ile kesin hüküm oluşturduğunu belirterek davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı eldeki dava ile, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davacının aynı kazaya bağlı olarak yeniden talepte bulunabilmesi için maluliyet oranındaki artışta gelişen bir durumunun olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.
Somut olayda; davacı taraf dava dilekçesinde zamanla maluliyet oranının arttığını iddia etmiştir. Taraflar arasında görülen ….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı davası kesinleştiği için bu dava taraflar için bağlayıcı olup artık aynı hukuki sebeplerle ikinci bir dava açılamaz. Ne var ki gelişen durumların varlığı halinde artık yeni ortaya çıkan durumlar açısından kesin hüküm söz konusu değildir. Zira daha önceki yargılamada sonradan gelişen bu durumlar yargılama konusu yapılmamıştır. Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir.

Mahkemece gelişen durum olup olmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamış olması yerinde görülmemiştir. Bu durumda mahkemece davacıya ait tüm tıbbi belgeler getirtilerek tedavinin hangi tarihte tamamen sona erdiği, ilk davanın karar tarihinden sonra tedavinin devam edip etmediği, yine aynı tarihten sonra gelişen durum olup olmadığı ve gelişen durum var ise kaza ile gelişen durum sonucu ortaya çıkan maluliyet oranı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususlarında gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması, gelişen durumların olmaması halinde davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi, gelişen durumların bulunması halinde yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, sair hususlar bu aşamada incelenmeksizin davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2020 tarih ve 2020/468 Esas ve 2020/868 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Davacı yandan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip