Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/481 E. 2022/2287 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/481
KARAR NO : 2022/2287

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2020/109 Esas- 2020/804 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
İLİŞKİLİ KİŞİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 tarih ve 2020/109 Esas ve 2020/804 Karar sayılı kararı aleyhine davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/09/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan …….. plaka sayılı aracın karıştığı kaza neticesinde müvekkilinin kızı …..’nun vefat ettiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/09/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin trafik kazasına karıştığını belirttiği …. plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğunu, ilgili yerlerden gerekli raporlar alınması gerektiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile talep edilen 60.596,78 TL destekten yoksun kalma tazminatının %20 müterafik kusur indiriminden sonra kalan 48.477,43 TL’ nin temerrüt tarihi olan 29/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, kazada müvekkillerinin yakınlarını kaybetmiş olduğunu bu nedenlerle kazada indirim yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu ve indirim oranının çok yüksek olduğunu, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; söz konusu kararın eksik incelemeye dayalı olarak kurulduğunu, kasten yapılan hareketin kaza olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını, karara esas alınan tazminat raporunun hatalı olduğunu, yerel mahkemece müterafik kusur indirimi gözetilerek kalan bakiye tutarı üzerinden %20 indirim yapıldığını, söz konusu indirimin bakiye tazminat tutarı üzerinden değil, hesaplanan toplam tazminat tutarı üzerinden yapılması gerektiğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, trafik kaza nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekilince, kaza tarihi olan 21/09/2019 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçe ile sigortalı olan …… plaka sayılı aracın karıştığı kaza neticesinde davacının kızı …..’nun vefat ettiğini belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.

Davacı vekilince tazminat hesaplanmasının hatalı yapıldığı, PMF 1931 yaşam tablosu ve prograsif rant yöntemi esas alınarak hesap yapılması gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de,
Eldeki davada; hükme esas aktüerya raporunda sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin TRH 2010 Yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapılmış ve bu rapora göre yapılan tazminata hükmedilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; işgücü kaybı tazminatı hesabında, yeni Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir.

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Anayasa Mahkemesi iptal kararı nedeniyle, PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant tekniği kullanılarak hesaplama yapılmasını talep etmiştir. Taleple bağlılık ilkesi 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 26.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; her ne kadar kaza tarihi itibariyle TRH 2010 Tablosu’na göre hesaplama yapılması gerekirse de davacının talebi dikkate alınarak PMF 1931 Tablosuna göre bakiye ömür süresi belirlenerek ve progresif rant tekniği kullanılarak hesaplama yapılması için, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/13277 E. 2022/7901 K.)
TBK 51. maddesine(BK 43. mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecek, son olarak da davadan önce yapılan ödemenin güncellenen değeri düşülecektir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde,davalı tarafından yapılan ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim nedeni olarak gösterilmediği gibi, Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği üzere borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.

Somut olayda; davacı desteği dava dışı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan traktörde yolcu olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 131/4. maddesinde, zirai amaçla kullanılan traktörlerin ancak römork ya da yarı römorklarında ve belirli sınırlamalar dahilinde yolcu taşınabileceği düzenlenmiş olup, anılan hükümdeki sınırlamalar dışında zirai traktörle yolcu taşınması yasaktır. Mahkemece, dava konusu kaza nedeniyle yürütülen….. Ağır Ceza Mahkemesinin …esas sayılı dosyası ve tüm ifade tutanakları varsa olay yerine ve traktöre ait fotoğraflar celp edilerek ve bir sureti dosya içerisine konularak (dosyaya sadece iddianame ve raporlar gönderildiği anlaşılmakla)mahkemece ceza dosyası içerisindeki beyanlar ve savunmalar da gözetilerek davacı desteğinin traktörde ne amaçla ve hangi kısmında yolculuk ettiği ve araç ruhsatına göre araç istiap haddi de dikkate alınmak suretiyle, anılan biçimde yolculuk eden davacı desteğinin bu davranışının uğradığı zararın doğumu ya da artmasında etkili olup olmadığı, olayda müterafik kusurlu olup olmadığı, BK’nun 44. maddesi (TBK 52. Md.) ve Karayolları Trafik Yönetmeliği hükümleri uyarınca maddi tazminattan hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin tartışılması gerekmekle davacı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmüştür.
Kabule göre de; Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 mad) maddelerinde düzenlenmiştir.

Somut olayda; davacıya, davadan önce davalı tarafından kısmi ödeme yapılmıştır. Hesaplanan tazminattan, davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüş, bundan sonra da müterafik kusur indirimi yapılarak tazminata hükmedilmiştir. Dosya kapsamınca mahkemece müterafik kusur indirimi yapılmasına karar verilmesi halinde yukarıdaki açıklamalar ışığında hesaplanan tazminattan önce müterafik kusur indirimi yapılıp, daha sonra güncellenen ödemenin düşülmesi gerektiğinden davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Açıklanan nedenlerle, yukarıda açıklanan bilgiler doğrultusunda usulüne uygun aktüer raporu alınmak üzere sair hususlar bu aşamada incelenmeksizin davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a,4, 6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı …… vekilinin ve davalı …… Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/12/2020 tarih ve 2020/109 Esas ve 2020/804 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE,
3-Taraflardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Davalı …..Anonim Şirketi tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan ……Bankası A.S./ ……. Sb./….. şubesi, ….. tarihli, …… numaralı, ……TL tutarlı teminat mektubunun iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip