Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/477 E. 2022/2408 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/477
KARAR NO : 2022/2408

TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2020
NUMARASI : 2019/114 Esas- 2020/505 Karar
DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … –
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVANIN KONUSU : Geçici ve kalıcı maluliyet
KARAR TARİHİ : 30/12/2022
GEREKÇE TARİHİ : 30/12/2022

Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2020 tarih ve 2019/114 Esas ve 2020/505 Karar sayılı kararı aleyhine davalı vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… tarihinde ……. plakalı aracın seyir halinde iken meydana gelen kaza nedeniyle araçta yolcu olan müvekkilinin yaralandığını, müvekkilinin kazanın oluşunda herhangi bir kusurunun olmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş gücü kaybı ve geçici iş göremezlik tazminatının sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen olayın trafik kazası olmadığını, bu sebeple müvekkil şirketin poliçeden kaynaklı sorumluluğunun bulunmadığını, davacının başvuru dilekçesinde eksik evrak ile başvuru yaptığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat taleplerinin şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin geçici maluliyet taleplerinden sorumlu olmadığını, davacının emniyet kemerinin takılı olmadığını ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulü ile …….. -TL daimi iş göremezlik tazminatı, ………-TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan …… tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin müvekkili şirkete başvurulduğunu, yapılan başvuru sürecinde kendilerinden talep edilmesine rağmen genel şartlar ekinde yer alan ve sigorta şirketine ibrazı gereken evrakları müvekkil şirkete iletmediğini, davacının kalıcı maluliyet oranının hüküm tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında yönetmelik hükümlerine göre tespiti gerekirken yürürlükten kalkmış olan yönetmelik doğrultusunda alınan raporların hükme esas alındığını, geçici iş göremezlik teminatının taminat dışı olduğunu, faiz hususunda yanlış karar verildiğini, denetime elverişli kusur raporu alınmaksızın ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmuş olması sebebi ile hükmün kaldırılması gerektiğini ileri sürerek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle gerçekleşen geçici ve kalıcı maluliyet istemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacı tarafça, ……….. tarihinde ……… plakalı araçta yolcu olan davacının araç içinde yaralandığı belirtilerek, geçici ve sürekli iş göremezlik zararına ilişkin maddi tazminat talep edilmiştir.
Davalı vekilince, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de: 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı” Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Ancak geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamında değerlendirilemeyeceğinden geçici iş göremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam edeceğinden bu hususa ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/5372 E. 2021/8669 K., Yargıtay 4. H.D.nin 2021/3468 E. 2021/6538 K. )

Davalı vekilince davaya konu talepler bakımından, davacı tarafından kurumlarına davadan önce usulüne uygun bir başvuruda bulunulmadığı, yapılan başvuruya usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporunun eklenmediği belirtilerek istinaf talebinde bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı … şirketine başvuruda bulunduğu anlaşıldığından davalı vekilinin gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.(Yargıtay 4. H.D. 2021/2620 E. 2021/2238 K., Yargıtay 4.H.D. 2021/2621 E. 2021/2234 K.)

Somut olayda kaza tarihi ……… olup kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre rapor alınmasının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Davalı vekilince kusur raporları arasında çelişkinin giderilmediği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de, mahkemece kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için İTÜ den oluşan bilirkişi heyetinden rapor alındığı, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekli ile uyumlu olup denetime imkan verir şekilde düzenlendiği anlaşıldığından davalı tarafın kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.

Davalı tarafça faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuş ise de; 2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Somut olayda davacı tarafça dava açılmadan önce davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu ve mahkemece başvurunun tebliğ edildiği tarihinden 8 iş günü sonrasından itibaren faize hükmedildiği anlaşıldığından faiz başlangıcına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.

Ancak davalı vekilince ticari faize hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur. Zarara neden olan sigortalı ……. plakalı araç servis aracı olarak kullanılmakta ise de; davacı tarafın dava dilekçesinde ve bedel arttırım dilekçesinde yasal faiz talep ettiği anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereği temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken ticari faize hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.

Yukarıda izah edilen nedenle davalı vekilinin yasal faiz uygulanması gerektiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüş ancak söz konusu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca dosya üzerinde inceleme yapılarak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak taleple bağlılık ilkesi gereği yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak kazanılmış haklar gözetilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/09/2020 tarih ve 2019/114 Esas ve 2020/505 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla;
a-Davanın kısmen kabulü ile …….. TL daimi iş göremezlik tazminatı, ……. TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüd tarihi olan …….. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b-Alınması gereken …………-TL karar ve ilam harcından, peşin alınan………. TL harç ile ………. TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye………..TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
c-Davacı tarafından yapılan harç dahil toplam ………TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre ………. TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d-Kazanılmış haklar gözetilerek Zorunlu Arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan ……… TL giderin 6325 sayılı Kanun’un 18/A maddesinin 11. fıkrası gereğince, davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
e-Kabul edilen kısım üzerinden; davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. gereğince …….. TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f) Reddedilen edilen kısım üzerinden; davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Gereğince ………. TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
İstinaf Harç ve Giderleri
1-Davalı taraftan alınan peşin istinaf karar ve ilam harcının talep halinde yatırana iadesine,
2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan ………. TL başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ücreti vekalet takdirine yer olmadığına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …
☪e~imzalıdır. ☪e~imzalıdır. ☪e~imzalıdır. ☪e~imzalıdır.

M.T.