Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/383 E. 2022/2248 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/383
KARAR NO : 2022/2248

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2020
NUMARASI : 2018/1371 Esas- 2020/887 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2020 tarih ve 2018/1371 esas ve 2020/887 karar sayılı kararı aleyhine davacılar …, …, … ve ….. vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;13/01/2018 tarihinde sürücü …’nun idaresindeki otomobil ile seyrederken, davalı …’in idaresindeki çekici ile çarpışarak trafik kazasının meydana geldiğini, ….’nın yaşamını kaybettiğini, yolcular …. ve …’nin ağır yaralandığını, bedensel zararlara ilişkin 1.000 TL şer belirsiz alacak maddi tazminatının, 15.000 TL şer manevi tazminatı talep ettiklerini, destekten yoksun kalmaya yönelik eş ….. için 1.500 TL belirsiz alacak, ….. için 500 TL belirsiz alacak davası açtıklarını, ayrıca davacılardan …..’nin babasını kaybetmesi nedeniyle 40.000 TL manevi tazminat, davacılardan ….’ın babasını kaybetmesi nedeniyle 40.000 TL manevi tazminat, davacılardan …. ve …’in babalarını kaybetmesi nedeniyle 40.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sürücü …..’nın asli kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce sigorta şirketine başvuru şartının yerine getirilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, kusur tespitinin adli tıp kurumu tarafından yapılması gerektiğini, müteveffanın kazanın meydana gelmesinde salt kendi kusuruyla neden olmakla davacıların destekten yoksun kalma tazminatına hak kazanamayacaklarını, maluliyetin kaza ile bağlantısının tespiti gerektiğini, ATK tarafından maluliyet oranının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezliğin teminat dışında olduğunu, destekten yoksun kalmanın koşullarının oluşmadığını, TRH yaşam tablosuna göre hesabın yapılması gerektiğini, faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, mtürafik kusur indiriminin yapılması gerektiğini, yansıma ve dolaylı zararların teminat dışında yer aldığını, manevi tazminatın teminat dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda;”1-Davacı …’ın davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, Davacı …’nin davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, Davacı …..’in davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, Davacı …’in davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, Davacı ….’in davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, Davacı …’nin davalı … aleyhine açtığı destekten yoksun kalmaya yönelik davanın reddine, Davacı …’ın davalı … aleyhine açtığı destekten yoksun kalmaya yönelik davanın reddine, Davacı …’nin davalı … aleyhine açtığı destekten yoksun kalmaya yönelik davanın reddine, Davacı …’ın davalı … aleyhine açtığı destekten yoksun kalmaya yönelik davanın reddine, Davacı … nın davalı … ye açtığı bedensel zararlara yönelik maddi tazminat talebinin reddine, Davacı ….’in …. … aleyhine açtığı bedensel zararlara yönelik maddi tazminat davasının reddine, Davacı … nin …Sigorta aleyhine açtığı bedensel zararlara yönelik tazminat davasının dava şartı yokluğundan reddine, Davacı ….’in …. …aleyhine açtığı bedensel zararlara yönelik tazminat davasının dava şartı yokluğundan reddine” karar verilmiştir.

İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar …, …, … ve …. vekili dilekçesinde özetle; Kazaya karışan her iki araç içerisinde bulunan kişilerin beyanlarının çelişkili olduğunu, alınan kusur raporunun davalı araç sürücüsünün beyanlarına göre düzenlendiğini, şerit ihlali yapanın davacıların desteği değil davalı sürücü olduğunu, davalı tır sürücüsünün her ne kadar davacıların desteğinin önündeki aracı sollamak için karşı şeride geçtiğini ve hızının çok fazla olduğunu söylemiş ise de, davalının kullandığı aracın karşı şerit tarafından yol dışına çıkmasının bu beyanı ile çeliştiğini, kusur raporunu kabul etmediklerini, …… şirketine davacılar adına başvuruda bulunulduğunu, maddi ve manevi tazminata ilişkin tüm alacak kalemlerinin talep edildiğini, davacı … hakkında düzenlenen maluliyet raporunun hatalı olduğunu, ölenin yakınlarının üçüncü kişi olması nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava; trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacılar vekilince, davacıların murisi …’nun sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile davalı …’ın sevk ve idaresindeki ….plakalı aracın çarpışması şeklinde meydana gelen kazada, destek …’nun vefat ettiği belirtilerek, desteğin kullandığı araçta yolcu olan ve kaza nedeni ile yaralanan davacılar … ve …için bu yaralanmalarından dolayı maddi ve manevi tazminat, kazada eşini kaybeden davacı … ve babasını kaybeden … için destekten yoksun kalma tazminatı ve kazada eşini ve babasını kaybeden davacılar …, …, …ve … için manevi tazminat talep edilmiştir.

1-Medenî hukuk yargılamasına hâkim olan ilkelerden biri taleple bağlılık ilkesidir. Bu ilke 6100 sayılı HMK’nın 26’ncı maddesinde açıkça ifade edilmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu düzenlemeye göre, davacı tarafın, davaya konu ettiği her bir talebin hüküm altına alınması hakim için bir zorunluluktur. (Yargıtay 17.H.D. 2014/9227 E. 2016/8118 K.)

Dava dilekçesinde davalı her iki sigorta şirketi açısından …. plakalı araçta meydana gelen maddi hasarın tahsili talep edilmiş, mahkemece söz konusu talep hakkında olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmaması yerinde görülmemiştir.

2-Mahkemece davacı … tarafından, kazada uğradığı bedensel zarara ilişkin olarak davalı …. ye başvurusunun bulunmadığı, yapılan başvurunun destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu belirtilerek davacı …’nin …. … A.Ş.ye karşı açtığı bedensel zarara yönelik tazminat davasının dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş ise de;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.

HMK’nin 114. maddesinde dava şartları gösterilmiş, 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklindeki düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluk Sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/12829 E. 2022/6609 K.) Her nekadar davacı tarafça istinaf aşamasında 10/10/2018 ihbar tarihli Hasar durumu görüntüleme tutanağı ibraz edilmiş ise de, davalı tarafça cevap dilekçesinde dava tarihinden önce maluliyet tazminatına ilişkin dava tarihinden önce davacı … tarafından taraflarına başvuruda bulunulmadığı iddia edildiğinden, davalı tarafın söz konusu savunması ve ibraz edilen belgenin niteliği nazara alınarak başvuru hususunun mahkemece araştırılması gerekliliği karşısında, Mahkemece davacıya süre verilerek davadan önce davalı … şirketine başvurusuna ilişkin belgeleri ibraz etmesi, davadan önce başvuru yapılmamış olması halinde yazılı müracatta bulunması için uygun kesin süre verilerek yukarıda açıklamalar uyarınca sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken başvurunun tamamlanabilir dava şartı olduğu hususu göz önüne alınmaksızın davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2020/824 E. 2021/2980 K.)

Yukarıda açıklanan nedenle, bu aşamada sair yönler incelenmeksizin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca davacılar …, …, … ve …….vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve dairemiz kararına uygun şekilde kazanılmış haklarda dikkate alınarak davanın yeniden görülerek eksikliklerin giderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar …, …, … ve ……. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE;
Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2020 tarih 2018/1371 esas ve 2020/887 sayılı kararının HMK’nın 353/1-a,6 maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHALLİNE İADESİNE,
2-Davacılardan tahsil edilen istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yapılacak yargılama neticesinde verilecek kararla birlikte değerlendirilmesine,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak oybirliğiyle karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip