Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/325 E. 2022/2270 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/325
KARAR NO : 2022/2270

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2020
NUMARASI : 2019/43 Esas- 2020/630 Karar
DAVACI : .
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : ..
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2020 tarih, 2019/43 Esas ve 2020/630 Karar sayılı kararı aleyhine davalı …vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ……. tarihinde plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın müvekkili yaya …’a çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya ilişkin müvekkilinin kalıcı iş göremezlik tazminatı için Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/481 Esas dosyası ile dava açıldığını, bu dosyanın karara çıktığını, söz konusu ilk davadaki kararda ilk ihtar başvuru tarihinden 15 gün sorası olan 08/04/2018 tarihi faiz başlangıç tarihi olduğunu, davalı sigorta şirketinin bu tarihte temerrüde düştüğünü, bu sebeple faizin 08/04/2018 tarihinden itibaren işlemesi gerektiğini, davalı sigorta şirketine geçici iş göremezlik tazminatı için tekrar ihtar çekildiğini, sigorta şirketi tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, arabuluculuk başvurusu da yaptıklarını ancak herhangi bir anlaşma sağlayamadıklarını, Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/481 Esas-2019/369 Karar sayılı dosyasındaki bilirkişi raporlarının davalı tarafa tebliğini, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketine ilk ihtar tarihi olan 08/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 27.06.2020 tarihli dilekçesi ile dava değerini 10.954,67 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresinin …….olduğunu bu nedenle yetki itirazlarının bulunduğunu, mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili olan mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin davacının geçici iş göremezlik tazminatı hususunda sorumlu olmadığını, bu nedenle ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile; taleple bağlı kalınarak 10.954,67 TL maddi tazminatın (geçici iş göremezlik tazminatı) temerrüt tarihi olan 04/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı …… vekili istinaf dilekçesinde; başvuru şartının yerine getirilmediğini, geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıklarını, maluliyet raporunun hatalı olduğunu, hesap raporunun hatalı olduğunu, faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiğini, kusuru kabul etmediklerini çelişkinin giderilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava trafik kazası nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı davasıdır.
Dosya içerisinde bilgi ve belgelere, davalı tarafın istinaf itirazlarına göre; Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunda, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına uygun olarak, KTK’nin 111. maddesi çerçevesinde ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilerek ödeme tarihi verilerine göre yapılan hesaplamanın davacının zararını karşılamadığının tespiti üzerine, hesap tarihindeki verilere göre hesaplanan tazminattan, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davadan önce davalının ödediği bedellerin rapor tarihine kadar yasal faiziyle güncellenmiş değerleri düşülerek sonuç tazminatın belirlendiği, söz konusu belirlemenin davacı tarafın müterafik kusuru da dikkate alınarak yerinde olduğu, müterafik kusur indirimi yapılması halinde de ödemenin ödeme tarihine göre davacı tarafın zararını karşılamadığı, hükme esas alınan aktüer raporunda her ne kadar bakiye ömür PMF yaşam tablosuna göre belirlenmiş ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin güncel içdihatlarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağı belirtilmekte ise de, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada PMF 1931 Tablosu’nun (TRH 2010 Tablosu’ndan daha kısa ömür süresi belirlediği ve davalı lehine olduğundan) kullanılması istinaf edenin sıfatına göre aleyhe bozma yasağı gereği kaldırma nedeni yapılmamıştır. (Yargıtay 4. H.D.nin 2021/8360 E. 2022/2878 K., Yargıtay 4.H.D.nin 2021/27411 E. 2022/3461 K.)
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen ….. maddesi gereğince, … .. yönünden faizin başlangıç (temerrüt) tarihi belirlenirken, ilgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek … Yönetmeliğinin 9, 14. ve 15. maddelerinde yazılı biçimde fona başvurulduğu halde ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinden itibaren … temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemiş ise …. temerrüdünden bahsedilemeyeceğinden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabulü gerekir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı …. başvuruda bulunulduğu …. Hesabı Yönetmeliğinin 15. maddesi uyarınca mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi ile getirilen “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır” hükmü gereğince trafik kazası sonucu yaralanan kişi, tümüyle iyileşip eski sağlığına kavuşuncaya kadar yaptığı tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmet bedelleri SGK tarafından karşılanacaktır. Geçici iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin bu madde kapsamında değerlendirilemeyeceği ve bu tazminatların da davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu belirtildiği üzere davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğinden, tüm bu açıklanan nadenlerle davalı vekilinin itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespit edildiği anlaşıldığı için aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Kusur raporuna itiraz edilmiş ise de kusurun diğer dosyadan belirlendiği ve plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu tespit edildiğinden aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Kazanın meydana geldiği maluliyet raporu hastane kayıtları, kusur raporu ile sabit olduğundan aksi yöndeki istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
Dosyanın incelenmesinde Mahkemece raporları esas alınan Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/481 Esas sayılı dosyasında davacının sürekli ve geçici iş göremezlik talebinde bulunduğu ancak mahkemece geçici iş göremezlik talebi hakkında hüküm kurulmadığı için kararın kaldırıldığı, mahkemece dosyanın yeniden 2021/472 Esasına kayıt edildiği ve dosyasından verilen kararda talep edilen10,00 TL geçici iş göremezlik bedelinin hüküm altına alındığı tespit edilmiştir. Eldeki davanın ise asıl dosyadan verilen ilk kararda geçici iş göremezliğe hüküm verilmediği için 04.09.2019 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Açılan bu dosyanın diğer dosyadan karar verildikten sonra açıldığı ve o dosyada hüküm altına alınmayan geçici iş göremezlik tazminatı hakkında açıldığı anlaşıldığından davalı vekilinin derdestlik itirazının yerinde olmadığından aksi yöndeki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir
Bu itibarla davalı …….. vekilinin sunduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 748,31 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 187,07 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan 561,23 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
5-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 06/12/2022

Başkan Üye Üye Katip
..