Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/291 E. 2022/2174 K. 25.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/291
KARAR NO : 2022/2174

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2016
NUMARASI : 2015/1993 Esas- 2016/2145 Karar
DAVACILAR : 1. …
2-.
3- … (TC: …) …
4-… – TC:.
DAVALI : … -…
VEKİLLERİ : Av. …-.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/11/2022

Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/12/2016 tarih ve 2015/1993 esas ve 2016/2145 karar sayılı kararı aleyhine davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa …….’in …… tarihinde …… ili …… İlçesinin …… mevkiinde ….. çekici ile ….. yarı römorkun çarpması neticesinde hayatını kaybettiğini, kazadan sonra …….CUMhuriyet Başsavcılığının …….. nolu dosyası ile başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, …’in ölümü sonucu davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak davacı eş … için 500,00 TL, her bir çocuk için ayrı ayrı 500,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin …… Mahkemeleri olduğunu, …. plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, sigortanın kapsamının üçüncü şahısların sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlı olduğunu, sigortalı kamyon sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını ve kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmayan kamyon sürücüsünün tazminat yükümlülüğünün de bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; Kazadan sonra … Cumhuriyet Başsavcılığının …. nolu dosyası ile soruşturma başlatılmış olup, araç sürücüsü hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı soruşturmanın devam ettiğini, kazanın oluşumu ve araçta meydana gelen hasar dikkate alındığında araç sürücüsünün hızlı olduğunu ve kazada kusurunun olduğunu, kazada aracın kapısının kopmuş bir vaziyette müteveffa ile birlikte savrulduğunu, davalı sigortalı araç sürücüsünün yolda emniyet şeridinde durmakta olan bir araca bu kadar yakın mesafeden geçiyor olmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, kusur durumunun tespiti için yeniden keşif yapılmasının gerektiğini, ölen kişinin kusurlu olması halinde desteğinden yoksun kalan kişiler bakımından bu kişilerin kusuru sayılamayacağından müteveffanın geriye kalan mirasçılarının tazminat alacağına hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava; trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
Davacılar vekilince, ……. tarihinde müvekkillerinin murisi …..’in yolun sağında emniyet şeridinde park halinde bulunan ……. plakalı aracına binerken, dava dışı sürücü ……’ün sevk ve idaresindeki ……. plakalı yarı römork takılı …… plakalı çekicinin, murise çarpması sonucu müvekkillerinin murisinin vefat ettiğini ve müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarını belirterek maddi tazminat talep edilmiştir.
Davalı kazaya karışan aracın ZMMS sigortasını düzenleyen sigorta şirketi olup, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği yaptırılan zorunlu trafik sigortalarında sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. KTK’nun 86/1. maddesi gereği ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusursuzluğu oranında sorumluluğunun kalkacağı açıktır. ..
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, usuli işlemlerin kanuna uygun şekilde yapılarak, hükme esas alınan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, düzenlenen kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirtildiği, mahkemece aldırılan kusur raporunda yaya ……. koyu giysilerle, meskun mahal dışında, otoyolda, gece vakti aydınlatmanın olmadığı yerde, emniyet şeridinde park halinde bulunan aracına binmek isterken meydana gelen kazada KTK nın 68/c maddesi uyarınca kusurlu olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığının belirtildiği, kazaya ilişkin …… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……Esas sayılı dosyasında ……Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas dairesinden aldırılan rapor içeriğinde davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirtildiği ve kaza ile ilgili olarak ….. Cumhuriyet Başsavcılığı’ nca kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmeyerek istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1. maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcının peşin alınan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacı taraftan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 361. ve devamı maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Katip
… … … …

….