Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/247 E. 2022/2178 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ ..
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/247
KARAR NO : 2022/2178

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :..
ÜYE : ..
ÜYE : ..
KATİP : ..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GAZİANTEP 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2020
NUMARASI : 2019/315 Esas- 2020/633 Karar
DAVACI : ..
VEKİLİ : Av..
DAVALI .
VEKİLİ : Av. ..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/12/2022

Gaziantep 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2020 tarih, 2019/315 Esas ve 2020/633 Karar sayılı kararı aleyhine davalı sigorta vekili istinaf başvurusunda bulunduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; motosiklette yolcu olan davacı ……….’nin ….tarihinde dava dışı ……..sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, kazaya karışan……… plakalı aracın kaza tarihinde…….. Sigorta A.Ş’ye ……. acente,……….nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen kazaya ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… Soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma açıldığını, yaralıların şikayetçi olmaması sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanmalar oluştuğunu, yüzünde sabit iz kaldığını, müvekkilinin tedavisini ……..Devlet Hastanesinde yapıldığını ve halende devam ettiğini, müvekkilinin bu kaza nedeniyle uzun süre çalışmadığını,, vücudunda kalıcı hasar meydana geldiğini, söz konusu kaza nedeniyle davalı sigorta şirketine yaptıkları başvuru sonrasında hasar dosyası açıldığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk merkezine müracaat edildiğini, ancak davalı sigorta şirketi ile anlaşma sağlamadığını, müvekkilinin bu kazadan dolayı kusurunun olmadığını, araç sürücüsünün kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’lik iş gücü kaybı tazminatı ve %100 malul kalınan döneme ilişkin bakıcı giderlerinin davalı tarafa başvuru tarihinden sonraki yasal süreden işleyecek yasal faiziyle birlikte ve vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 11/08/2020 tarihli dilekçesi ile 54.380,77 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflarına usulüne uygun başvuru yapılmadığını, meydana gelen kazaya karışan ……… plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde …………sigorta poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile 27/01/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, gerekli bilirkişi raporlarının alınması gerektiğini, davaya konu kazada davacının motosiklette yolcu olması nedeniyle kendi can güvenliğini korumak için gerekli güvenlik tedbirleri alıp olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesi talebinin reddine karar verilmesini, davacı tarafın sigorta şirketine başvuru yaparken zorunlu başvuru belgelerini sunmadığını belirterek HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; %20 hatır taşıması indirimi ve %20 müterafik kusur indirimi uygulanmış şekliyle 32.628,46 TL maddi tazminatın (sürekli iş göremezlik tazminatı) temerrüt tarihi olan 11/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; maluliyet raporunun hatalı olduğunu, usulüne uygun başvuru olmadığından faiz başlangıcının hatalı olduğunu ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini, mahkemenin itirazları ve delilleri değerlendirmeden aleyhe karar verdiğini belirterek aleyhe olan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
HMK 355 md. gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.
2918 sayılı KTK.nın 97. maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Mahkeme tarafından delillerin değerlendirilmesinde ve takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre özellikle davacının söz konusu hüküm kapsamında davalı kuruma başvurduğu, kaldı ki madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm de bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin faiz başlangıcının başvurudan 15 gün sonrasında başlatılması kararının hatalı olduğuna ve gerekli belgelerle başvurulmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları kabul edilmemiştir.
Mahkemece kaza tarihinde yürürlükte bulunan maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğine göre oluşturulan heyetten rapor alındığı, trafik bilirkişisinden kusur raporunun alındığı, aktüer bilirkişisinden kaza tarihinde geçerli olan PMF yaşam tablosuna göre davacının zararının hesaplandığı, faiz başlangıç tarihinin başvuru tarihinden 15 gün sonrası olacak şekilde belirlendiği, davacı vekilinin bedel artırım dilekçesini sunduğu ve harcını yatırdığı ve mahkemece karar verildiği kararın gerekçeli olarak yazıldığı HMK 323 maddesi gereğince yargılama giderlerine hükmedildiği anlaşıldığından aksi yöndeki istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla davalı sigorta vekilinin sunduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı …… vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken 2.228,85 TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan 558,00 TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.670,85 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
5-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle KESİN olarak oybirliği ile karar verildi. 28/11/2022

Başkan Üye Üye Katip