Emsal Mahkeme Kararı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/2381 E. 2023/1308 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/2381 – 2023/1308
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2381
KARAR NO : 2023/1308

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :……
ÜYE : …….
ÜYE : ……….
KATİP : ……..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2021
NUMARASI : 2020/154 Esas- 2021/795 Karar
DAVACI : ……….
VEKİLİ : Av……..
DAVALI : ……
VEKİLİ : Av. ……….
DAVANIN KONUSU : Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 11/10/2023
GEREKÇE TARİHİ : 23/10/2023

Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/10/2021 tarih ve 2020/657 esas ve 2021/788 karar sayılı kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulduğundan dosyanın yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
I. DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesini özetle; davacının ……… plaka sayılı motosiklet ile ……… plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda davacının motosiklette yolcu konumunda olduğunu, ağır şekilde yaralandığını, davacının yolcu konumunda olduğu için kusuru bulunmadığını, davacının bir dizi ameliyat geçirdiğini ve yoğun bakımda kaldığını ayrıca ……… plaka sayılı motosikletin ZMMS’nin olmadığı, bu nedenle davalı ……….. başvurduğunu ve arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alamadığını, bu nedenlerle geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri masrafları ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesini özetle; davacı vekilinin davalı şirkete başvururken eksik evraklarla başvurduğunu, herhangi bir maluliyet veya kusur raporu alınmadan başvuru yapıldığını, ayrıca dava kabul olur ise hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektiğini belirtmiş ve davayı kabul etmeyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile ………. TL sürekli iş göremezlik tazminatı, ………. TL geçici iş göremezlik tazminatı ve ……… TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam ……… TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihi olan ……. tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF:
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı taraf istinaf talebinde özetle: Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde ……… sorumlu olduğunu, dava kapsamında aracın çalıntı olması sebebiyle gerekli araştırma yapılmadığını ve …….. husumet yöneltilebileceği ispat edilmediği, davacı tarafın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde yer alan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin iş bu davayı açtığını, talep edilmesine rağmen özür durumunu bildirir kati sağlık kurulu raporunu ibraz etmediğini, açılan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hükme esas teşkil eden ……… tarihli kusur raporu hüküm vermeye ve denetime elverişli olmadığını, davacının kalıcı maluliyet oranı ………. tarihli rapor ile Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre tespit edilmiş ise de düzenlenen rapor yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, tazminat hesaplamasında TRH 2010 yaşam tablosu ve teknik faizin %1,8 iskonto olarak esas alınması gerekirken buna uyulmamasının hatalı olduğunu, hatır taşıması indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, tedavi giderleri, geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ve diğer tüm giderler tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olması nedeniyle sorumlu olmadıklarını, faizin maluliyet raporunun tebliğ edildiği tarihten itibaren işletilmesine karar verilmesi gerektiğini, ceza dosyasında uzlaşma sağlanıp sağlanmadığının tespiti gerektiğini ileri sürülmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK m. 49-55; 2918 sayılı KTK 85, 89, 90, 91; 6100 sayılı HMK m.341, 353, 355, 359; ZMMS Genel Şartları,
3. Değerlendirme
3.1.Davacı tarafından, ………. plaka sayılı motosiklet ile ……… plaka sayılı aracın çarpışması sonucunda davacının motosiklette yolcu konumunda olduğunu, ağır şekilde yaralandığını belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderine ilişkin tazminat talep edilmiştir.
3.2.2918 sayılı KTK.nın 97.maddesi “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir…” hükmünü amirdir. Davacının davadan önce davalı …….. başvuruda bulunduğunun anlaşıldığı, madde metninde başvuru sırasında hangi belgelerin sunulacağına ilişkin hüküm bulunmadığı sabit olduğundan davalı vekilinin başvuru şartının yerine getirilmediğine ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.3.TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin zarardan sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan, davacı için hesap edilen geçici işgöremezlik ve bakıcı giderinin de hüküm altına alınması usul ve yasaya uygun olup buna yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.(Y. 4 HD’nin 20/10/2022 T. 2022/4226 -12736 E.K; aynı dairenin 11/10/2022 tarih 2022/4337-11963 E.K)
3.4.Davalı vekillince hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faiz kullanılması gerektiği belirtilerek istinaf itirazında bulunulmuştur.
Anayasa Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas 2019/40 sayılı iptal kararı ile, 2918 sayılı KTK nun 90. Maddesinin 1. Cümlesinde yer alan “… ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlede yeralan “… ve genel şartlarda…” ibaresinin anayasaya aykırı olduğundan bahisle iptaline karar verilmiş, bu iptal kararı 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, TRH 2010 Tablosu’na göre muhtemel bakiye ömrün belirlenmesi ve % 1,8 teknik faiz uygulanmadan tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/ işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yöntemi kullanılarak hesaplama yapılması gerekir. Bu itibarla davalı vekilinin hesaplamada 1,8 teknik faiz yöntemi kullanılmasına ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.5.Dava konusu kaza ile ilgili ………. esas sayılı dosyasın ile kamu davası açıldığı görülmekle soruşturma aşamasında uzlaşma sağlanamadığı anlaşılmakla buna yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.6.Mahkemece kaza tarihinde tarihinde yürürlükte olan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümleri doğrultusunda maluliyet rapor tanzim edildiği, raporun, davacıya ait tedavi evrakları incelenerek ve fiziken muayenesinin yapılarak uzman heyet tarafından ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” hükümleri uyarınca denetime imkan verir şekilde düzenlendiği anlaşılmakla davalı tarafın istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
3.7.5684 sayılı SK m.14 f.2/b ve G.H.Yön. m.9 f.1/b gereği, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, doğrudan doğruya ……… müracaat edilebilir. Somut olayda davacının yolcu olarak bulunduğu aracın geçerli bir sigortasının bulunmadığı ve araçta yolcu olarak bulunan davacının aracın çalıntı olduğunu bilip bilmemesinin sonucu değiştirmeyeceği ve davalı …… sorumluluğunun devam ettiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı vekilinin çalıntı araç nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunmadığına yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3.8.Hatır taşıması; bir kimseyi ücretsiz olarak, bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Hatır taşıması, sigorta teminatı kapsamında ise de, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi (818 sayılı BK. 43. maddesi) uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Dosya içerisinde bulunan kaza ile ilgili olarak düzenlenen soruşturma evraklarına göre davacının olay tarihinde halasının oğlunun kullandığı araç ile seyahat ederken kazanın meydana geldiği, taraflar arasındaki akrabalık ilişkisi göz önüne alındığında ahlaki görevin ifası niteliğinde olan söz konusu taşımanın hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceğinden tazminattan hatır taşıması nedeni ile indirim yapılmasına ilişkin davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. H.D.nin 2015/5484 E.2017/11326 K.)
3.9. 6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanununun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52. maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanununun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde, her somut olayın özelliğine göre, olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Mahkemece araç sürücüsünün ehliyetsiz olması nedeniyle yüzde yirmi oranında indirim uygulamıştır. Eldeki davada kaza tespit tutanağında davacının kask takıp takmadığının belirsiz olduğu kodunun işaretlendiği davalı tarafça bu hususa yönelik delil bildirilmediği ve de davacının yaralanma bölgeleri dikkate alınarak davalı vekilinin indirim uygulanmasına yönelik istinaf itirazı yerinde yerinde görülmemiştir.
3.10. Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı ……… Yönetmeliğinin 15. Maddesi uyarınca mahkemece hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
3.11.Hükme esas alınan kusur raporunun olay ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından kusura yönelik davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı taraftan alınması gereken ………. TL istinaf karar ve ilam harcına peşin yatırılan ……… TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik kalan ……… TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf masrafının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansından harcanmayan kısmın talep halinde ilgilisine iadesine,
6-Kararın kesin olması nedeniyle tebligatların ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK. 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/10/2023

Başkan Üye Üye Katip

e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır. e~imzalıdır.
M.K.